Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/390 E. 2021/23 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/390
KARAR NO : 2021/23

DAVA : Kayıt Terkini
DAVA TARİHİ : 29/06/2015
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Terkini davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—–iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin —– sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, müvekkilinin müflis şirketten alacakları nedeniyle iflas dosyasına başvuru yapılarak— tarafından alacağın kabul edildiğini ve sıra cetveline yazıldığını, davalıların da sıra cetvelinde bulunduğunu, müflis şirketin davalı—– bulunduğunu,——- müflis şirketten alacağı bulanmadığını belirterek davalıların alacaklarının sıra cetvelinden terkinine, sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine, davalıların terkin edilen veya indirilen alacaklarına tahsis edilen sıranın ve hissenin taraflarına verilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —– dilekçesinde özetle; davacının dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığının, dava açma süresinin, müflis şirketten alacağına karşın sıra cetveline kayıtlı olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, müflis şirket iş yerlerinin —-ortağı olduğunu, şirketin —- yakını olduğunu, bu nedenle davacının alacaklarının muvazaalı bulunma ihtimali olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müflis şirketin müvekkili kuruma borcu bulunduğunu, müvekkiline stopaj yönünden iade ve mahsup talebi olmadığını, iade dosyalarının işlemden kaldırıldığı ve mevcut iade dosyası bulunmadığını, müflis şirketin tüm hak ve alacaklarının —– devredildiğini, stopaj alacağı olsa dahi talebin—– tarafından yapılması gerektiğini, iade edilecek tutar var ise bu tutarın da —-, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 235.maddesinde düzenlenen kayıt terkini davasıdır.—— yazılan yazıya gelen cevapta tanzim edilen sıra cetvelinin —- edildiği, masa kararının davacıya tebliği yönünden davacı vekilinin tebliğ gideri vermediği bildirilmiştir. Mahkememizde İİK.nun 235.maddesine dayalı olarak açılan davanın aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmasının zorunlu olduğu, davacının sıra cetvelinin kendisine tebliği için masraf bırakmadığı İİK.nun 223/3 maddesindeki formaliteyi yerine getirmediği bu durumda dava açma süresi— tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre içinde açılmamış olduğu kabul edilerek davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Karardan sonra dosyaya gönderilen —- tarihli yazısı ile davacının İİK’nın 223/3. maddesi anlamında sıra cetveli ve —- tebliğine yönelik masraf —— tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilip oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararı —- kararı ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dosya mahkememize gelmekle yeniden esasa kaydı yapılıp esas hakkındaki yargılamaya devam olunmuş, taraf delilleri toplanmıştır.
Davacı,—— Esas sayılı dosyası ile dava dışı —–sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, müflis şirketten alacakları nedeniyle —- tarafından alacağının kabul edildiğini ve sıra cetveline yazıldığını, davalıların da sıra cetvelinde alacak kaydının bulunduğunu, müflis şirketin—alacağının borcundan fazla olduğunu,— müflis şirketten alacağı bulanmadığını belirterek davalıların alacaklarının sıra cetvelinden terkinine, sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini taleple dava açmıştır.—yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, — amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir.— sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1) Alacakları özel hukuktan doğan ve sıra cetveline kabul edilmiş olan iflas alacaklıları, o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş ve bu nedenle sıra cetveline kabul edilmiş olan bir amme alacağından dolayı, alacaklı amme idaresine karşı amme alacağının esası hakkında sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (İİK. m.235, II c.2) açamazlar. Ancak, iflas alacaklıları, amme alacağına sıra cetvelinde verilen sıraya itiraz edebilirler; bu itiraz sıraya itiraz niteliğinde olduğundan, iflas alacaklıları, amme idaresine karşı ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası açabilirler (İİK. m.235, II c.2).—- âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine,— başvurur. Buna rağmen,—– kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse,—aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; —– âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir.—– kesinleşmemiş bir amme alacağını sıra cetveline yazması halinde, diğer iflas alacaklıları, amme alacağı hakkında (alacaklı amme idaresine karşı) sıra cetveline itiraz davası açamazlar; ancak,—- o alacağa karşı idari yargı yoluna başvurmasını talep edebilirler.— ikinci alacaklılar toplanması) o amme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak istemezse, bu davayı açma hakkı, (İİK’nın 245. maddesine göre) isteyen alacaklıya —- İş bu karardan da anlaşıldığı gibi alacağı özel hukuktan doğan ve sıra cetveline kabul edilmiş olan iflas alacaklısı durumundaki davacının masaya kaydı yapılan amme alacağına ilişkin olarak alacağın esası hakkında kayıt terkini davası açması mümkün olmadığından davanın bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — — esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı —-yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı—— yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
7-Davacı ve davalı taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ———- yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.