Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2022/127 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/382 Esas
KARAR NO : 2022/127

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili davacının, ———– yapmakta olup, davalı firmanın da kendi —– sattığından, ekli faturalardan da anlaşılacağı üzere, müvekkilinden değişik tarihlerde— kullanılmak üzere ——- almış olduğunu, davalı firmanın, —- borcu bulunmamakta olup, buna karşın — ——- anlaşılacağı üzere davalı firmanın müvekkilinden: — —– bedelinde irsaliyeli faturalarla birlikte istenilen malzemelerin de davalı —- karşılığı teslim edilmiş olduklarını,— tarihinde, — bedelinde—- ödenmediğinin anlaşılacağını,—— ——- sabit bulunacağı üzere; müvekkilinin davalı yandan alacaklarının toplamının — olduğunu, işbu irsaliyeli faturaların — karşılığı davalı firma temsilcisine elden teslim edildiğinden— alacağın yasal tahsili için —takip ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından süresi içinde icra takibine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince arabulucu yoluna gidilmesi zorunlu olduğundan — tarihinde, —başvuru numarası ile müracaat ettiklerini, davalı tarafın görüşmede ödeme yapmayacaklarını,– borca ve yetkiye yapmış oldukları itirazı aynen devam ettirdiklerini, takibin — açılması gerektiğini, bu aşamada arabulucunun ve — merkezinin yetkisi ile ilgili bir itirazının olmadığını, taraflara ait banka veya çek hesap hareketleri, resmi olarak kesilen ve teslim edilen fatura kayıtları, cari hesap — bakıldığında arasında —– ticari ilişkinin mevcut olduğunun açıkça görüleceğini, — bakıldığında müvekkilinin davalı yandan; asıl alacak ve faizi ile birlikte huzurdaki dava değeri kadar alacağının bulunduğunun anlaşılacağını, itirazın mesnetsiz ve yerinde olmadığını, yetkiye dair yapılan itirazın da yasal dayanağı bulunmadığını, —olduğunu iddia ederek, borçlu tarafından —–dosya borcunun tamamına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılmış olduğu itiraz nedeni ile takip değerinin %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yasa gereği– müzakerelerini davalı yan hiçbir teklif dahi sunmadan en başından kendileri sonlandırdıklarından, ilgili yasa gereği davalı lehine hiçbir şekilde yargılama giderleri veya vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama masrafları ile yasal vekalet ücretinin de davalı/borçluya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 20/06/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
— dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatılmış olduğu, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe, yetkiye borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı ——- emrine yönelik süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, müvekkili şirketin adresinin ——olduğunu bu nedenle yetkili icra dairesinin —- olduğunu ileri sürdüğü, TBK’nın 89.maddesi uyarınca para alacaklarında davacı alacaklının —- yetkili olduğundan ve davacı alacaklının yerleşim yeri İ— davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Bilirkişi –tarafından hazırlanan raporda özetle: davacı firmanın incelenen ticari defterleri ve yukarıda listelenen kayıtları itibarıyla, davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 158.000,59 TL asıl alacaklı durumunda olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında, davalı şirket adına borç kaydı yapılan; — kayıtların, rapor ekine alınan —- görüleceği üzere kasa hesabıyla karşılaştırılmak suretiyle — kaydedilmiş oldukları, halbuki söz konusu kayıtların davalı şirketçe davacı firmaya yapılan ödemeler olup, — yapılan bu kayıtlar düzeltildiğinde, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde; davacı firmanın davalı şirketten —— asıl alacağı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın davacı firmanın davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin olarak ikame edilmiş itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayalı olmayan mal alım/satımına yönelik bir ticari ilişki bulunduğu, ihtilafın; davacı firmanın davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği faturalara dayalı alacağının varlığı ve varsa alacağın miktarı hususlarında toplandığı,
Taraflar —– öncesinden süre gelen ve 2018 yılında da sürdürüldüğü görülen — dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında— ve satış yapan davalı şirkete —- olarak davacı firmanın davalının ihtiyacı olan muhtelif —ürünlerinin —-, davacı firmanın davalı şirkete—- ederek satışını yaptığı ürünlerini davalı şirket adına düzenlediği irsaliyeli faturalarla sevk ve imza karşılığı teslim/tebliğ ettiği, dava konusu —– yer alan imza ve/veya isim/imzaların davalı şirket çalışanlarına/yetkililerine ait olup olmadıkları hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarıldığı, talimat mahkemesindeki duruşmaya davalı vekilinin katıldığı ve isticvap davetiyesi ile gönderilen —- faturalardaki imzaların müvekkil şirket çalışanlarına ait olduğunu, imzaları kabul ettiklerini, ancak müvekkili şirketin takip öncesi temerrüde düşürülmediğini, takip öncesi işlemiş faizi kabul etmediklerini beyan ettiği, davalı vekilinin mahkeme huzurundaki beyanıyla irsaliyeli faturalardaki imzaları kabul ettiğinden dava konusu faturalara konu malların davalıya teslim edilmiş olduklarının kabulünün gerektiği, davacının dava konusu 3 adet faturalardaki alacağa hak kazandığı, davacının 3 adet dava konusu faturadan bakiye alacağının — olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda —- olup bu hatanın bilirkişi tarafından düzeltilmesi sonucu davacının gerçek alacağının 34.710,29 TL olduğu belirtilmiş ise de; davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacı defterlerinde alacağın 34.710,29 TL olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafın 3 adet faturadan bakiye 76.855,44 TL’ye itiraz etmediği, bu miktarın ödendiğine ilişkin herhangi bir makbuz, dekont vb ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir savunmasının dahi olmadığı, davalı tarafın yalnızca takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeceğini ileri sürdükleri, dolayısıyla açıklanan nedenlerle bilirkişinin alacak miktarının—– olduğuna ilişkin tespitine itibar edilmediği, davacının alacağının 76.855,44 TL olduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı taraf takip öncesi işlemiş faiz talep etmiş olsa da takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil sunulmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği, alacak cari hesaptan kaynaklandığından likit olmakla, hüküm altına alınan 76.855,44 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 76.855,44 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 76.855,44 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 5.250,00 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.052,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.197,65 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru ve 1.052,35 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.096,75 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 245,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 845,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 745,55 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — karşılanan —–ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 155,70 TL’sinin davacı taraftan, 1.164,30 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.