Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/381 E. 2019/1306 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1325
KARAR NO: 2019/1215
AVA : Tazminat (Sözleşme ve Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/05/2015
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşme v Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında———- ait arazi üzerinde gerçekleştirilecek olan Maltepe sahili spor ve rekreasyon alanları düzenleme inşaatı kapsamında ———- bölgesi; beton kaplaması- bordür döşenmesi, mendirek krolman betonu işini içeren sözleşmelerin mevcut olduğunu, davalı yana yasal ihtarların yapıldığını, ancak davalı yanın edimlerini yerine getirmediğini, davalı yana —- tarihli ihtarnameler gönderildiğini, ihtarnameler ile davalıların iş programına uymasının, eksik işlerin tamamlanmasının ve eksik işlerin bedellerinin talep edildiğini, davalı yanın ihtarnamelere cevap vermediğini ve müvekkiline karşı İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesinde dava ikame ettiğini, davalı yanın —- tarihli sözleşmeye aykırı davrandığını ve müvekkilinin dava dışı – kişilere bedel ödeyerek işi tamamlamasına neden olduğunu, bu süreç içinde de müvekkilinin zarara uğradığını, davalıların —– müvekkili hakkında asılsız ihbarlarda bulunduklarını, bu yüzden ticari itibar kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — TL maddi zararın davalılardan …’dan tahsiline ve —-TL manevi tazminatın her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu inşaat sözleşmesine dayalı olarak müvekkili …’dan hiç bir hak ve alacağının olmadığını, davacının yapılan hizmetleri hiçe sayarak müvekkiline para ödemediğini ve zarara uğrattığını, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği eksik yapılmış diye adlandırılan yerlerin müvekkilinin sorumluluğunda olmayan iş yapım alanları olduğunu, davacının ödemelerini yapmaması nedeniyle müvekkilini iflasa sürüklediğini, davacının müvekkiline ait iş alanını haksız bir şekilde üçüncü kişilere yaptırdığını ve bu işi müvekkiline ödettirmeye çalıştığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkillerinden …’ın diğer müvekkiline ait şahıs firmasıyla bir ilgisi bulunmadığını, yapılan işle de bir ilgisinin olmadığını, bu nedenle …’a husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, sözleşmeden doğan maddi tazminat ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı taraflar arasında imzalanan —tarihli ——– alanları düzenleme inşaatı” kapsamında üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, davalının ise edimlerini yerine getirmediğini bu yüzden zarara uğradığını, davalıya gönderilen ihtarların sonuçsuz kaldığını, davalının cevap vermeyip bunu yerine İstanbul Anadolu – ATM.de dava açtığını, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle işin dava dışı 3.kişilere tamamlatıldığını, davalının —- tarihli sözleşmenin 4.maddesine aykırı hareket ettiğini, sözleşmede kararlaştırılan süreye riayet etmediğini, hak edişlerini alamadıklarını, geçici kabul eksiklikleri bulunduğunu belirterek bu yüzden uğradığı zarar karşılığı — TL.nin temerrüd tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini istediklerini, bunun yanı sıra geçici kabul heyetinin — tarihli eksiklik tespiti sonrası bunların tamamlanıp geçici kabul işlemlerine başlanan — tarihine kadar da personel, güvenlik, teknik emniyet, elektrik su ve diğer giderler karşılığı da — TL.talepleri olduğunu, davalı tarafın tamamı hayal ürünü beyanlarla —- ve sair kuruşlara haksız ve hukuka aykırı olarak şikayette bulunup davacı şirketin ticari itibarını zedelediğini belirterek her bir davalıdan —.manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılardan —- kendisi yönünden husumet itirazında bulunmuş, diğer davalının şahıs firması olup kendisinin bu firmanın ortağı olmadığı gibi yapılan işle de bir ilgisi olmadığını ifade etmiştir. Diğer davalı ise davacının eksik yapıldığını iddia ettiği işlerin kendisinin sorumluluğunda olmadığını, davacının ödemelerini zamanında yapmadığını, haksız yere iş alanını 3.kişilere yaptırıp bu bedeli kendisinden almaya çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davacının — TL.değer göstermek suretiyle dava açtığı, oysa dava dilekçesi talebinin —TL.ye tekabül ettiği anlaşılmış, bu husus davacı vekilince —- günlü ön inceleme duruşmasında da tekrarlanmış davacı vekiline —TL.üzerinden eksik peşin harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmiştir. Davacı vekili ibraz ettiği — günlü beyan dilekçesinde bu kez manevi tazminat talebinin her bir davalıdan – TL.olmak üzere — TL.olduğunu bildirmiş ve aynı günlü harç makbuzunu ibraz etmiştir. — tarihli duruşmada ise bakiye —- TL.tutarında ki manevi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan ve imza etmiştir.
Yargılamanın ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, ——— ayrı ayrı davalıların davacı hakkında verdikleri şikayet dilekçeleri, yapılan işlem ve alınan kararlara ilişkin dosyalar getirtilmiş, ayrıca ——– işine ilişkin işlem dosyası da temin edilmiş, davacının dayandığı tüm ihtarnameler tebliğ şerhli olarak dosya içine alınmıştır.
Davacının maddi tazminata konu taleplerinin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan— tarihli raporda, davacı ile davalılardan …’a ait—–arasında düzenlenen — tarihli taşeron sözleşmesi uyarınca —– kaplama-bordür döşeme işinin davalıya verildiği, işin bitim tarihinin —- olarak kararlaştırıldığı, —taşeron sözleşmesinin de aynı taraflar arasında ve aynı inşaatın —- ile binalar kaba ve ince işlerine ilişkin olduğu, işin bitirilme tarihinin — olarak kararlaştırıldığı, — tarihli sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak bir de Ek protokol düzenlendiği, davacının ilk olarak — tarihinde gönderdiği ihtarname ile davalının — tarihli sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini ihtar ile sözleşmenin feshedileceği ve oluşan zararların rücu edileceğinin bildirildiği, — tarihli ihtarname ile — tarihli sözleşmeler kapsamı edimlerin yerine getirilmediği, — tarihli sözleşme gereği yapılması kararlaştırılan eksik kalan işlerin 3 iş günü içinde tamamlanması aksi halde işin davalı adına ve namına 3.kişiye yaptırılacağınının ihtar edildiği, son olarak da — tarihli ihtarname ile, davalı adına 3.kişiye yaptırılan iş karşılığı ödenen—- TL.nin ödenmesinin talep edildiği belirtilmiş, yapılan keşif ve inceleme sırasında davalının taahhüdünde olan imalatlarda geçici kabul aşamasında tespit edilen ayıp, kusur ve eksikliklerin giderilmiş olduğu teknik bilirkişi tarafından açıklanmıştır. Yine bilirkişi tarafından dosyaya sunulan hakedişler, 3.kişilere yaptırlıdığı belirtilen eksik, ayıp ve kusurlu işlere ilişkin faturalar ayrı ayrı incelenmiş, yapılan işlerin taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve protokol kapsamında davalının sorumluluğunda olan işler olduğu tespit edilerek davacının –TL.harcama yaptığı tespit edilmiştir. Davacı vekili maddi tazminat talebini rapor doğrultusunda ıslah ile dava değerini raporda tespit edilen tutara çıkarıp ıslah harcını yatırmıştır.
Davacının davalılara yönelik manevi tazminat talebi bakımından da deliller toplanmış, —- gelen—- tarihli yazı ve ekleri ile davalıların davacıya yönelik olarak— yılı içinde – kez başvuruda bulundukları, bunların ikisinin davalı — ve üçününde diğer davalıya ait olduğu tümünün davalı …’ın e-postasından gönderildiği, içeriklerinin davacının para ödememesi şikayetine ilişkin olduğu görülmüştür. —- tarihli yazıda ise – adet —-ait başvuru olduğu, ———- iletildiği bildirilmiştir. —- gelen yazı cevabının ekinde davalı — tarafından —- hitaben gönderilen e-posta yazısı olduğu, davalının davaya konu iş nedeniyle —– bakanım ben —- kanaat önderi —— projesinin inşaatının tamamını malzemeli olarak ben yaptım, yaptığımız firma — aydır bitirdiğimiz işin parasını ödemiyor, ne telefonlarımıza çıkıyor ne de bürolarından içeri alıyorlar, evlerimize hacizler geliyor, makine parklarımızı hacizden bağladılar. Allah rızası için bize yardım edin bunlarla başa çıkamıyoruz. —– gittim, geldim bütün evraklarımı verdim, muhatap bulamıyorum…”ifadelerinin yer aldığı görülmüştür.
Davacı davalılardan … ile arasındaki sözleşmeler kapsamında davalının edimlerini gönderilen ihtarlara rağmen eksik/kusurlu/ayıplı yapmış olması nedeniyle işin 3.kişilere tamamlatılmış olmasından doğan zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının bahsettiği işlerin kendi sorumluluğunda olmayan işler olduğunu ileri sürmüştür. Alınan bilirkişi raporu ile davacının 3.kişilere yaptırdığı işlerin davalının sorumluluğunda kalan işler olduğu belirlenmiştir. Her iki sözleşmede de işin teslim tarihi belirli olup bu tarihler sonrasında davacı davalıya ihtarnameler gönderip işi yapmadığını bildirmiş ancak davalı tarafça cevap verildiğine dair dosyaya delil sunulmadığı gibi, işin yapılıp teslim edildiğine ilişkin de bir delil sunulmamıştır. Esasen davalı bu işleri yaptığını değil kendi sorumluluğu içinde olmadığını savunmuştur.
Bilirkişi raporu ile bu işlerin davalının sözleşmesel sorumluluğu kapsamında kaldığı ve davacının bu işleri -.kişiye yaptırmak sureti ile—-TL.harcama yaptığı tespit edilmiş olmakla davacının madi tazminat istemi ıslah dilekçesi doğrultusunda davalılardan … yönünden kabul edilerek bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda davalı—- yönünden maddi ve manevi tazminat talebinin reddine şeklinde yazılmış ise de davacının bu davalıya yönelik maddi tazminat istemi olmadığı, kararda sehven yazıldığı görülmüştür.
Davacının diğer talebi ise her iki davalıdan manevi tazminat istemidir. Bunun için dava değerini önce —- TL.olarak bildirmiş, eksik peşin harcı yatırması istendiğinde – TL.lik kısımdan feragat ile —- TL.talep edildiği açıklanmıştır. Davacı manevi tazminat talebini davalıların çeşitli kurum ve kuruluşlara kendisini haksız yere şikayet ettiği bu yüzden ticari itibarının zedelendiği iddiasına dayandırmış ise de davalılar davacı hakkında yasal şikayet haklarını kullanmışlardır. Tacir olan davacının bu şekilde ticari itibarının zedelenmesi söz konusu olamayacağından davacının — TL.ye ilişkin talebinin feragat nedeniyle reddine, kalan kısmın ise esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat isteminin ıslah edilen hali ile davalı … yönünden KABULÜNE, toplam —- TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davacının —- TL tutarındaki manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
Davacının bakiye manevi tazminat talebinin reddine,
Davacının davalılardan — yönelik maddi ve manevi tazminata yönelik taleplerinin reddine,
2-Karar harcı – TL ‘den davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan —TL harç ile daha sonradan yatırılan – TL.harç ve ıslah harcı olarak yatırılan – TL. harcın mahsubu ile bakiye – TL. harcın davalı …’dan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan–TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 227,15 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.459,55 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%69) 1.000,00 TL.nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat tutarı yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurularak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019