Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/373 E. 2022/766 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/373 Esas
KARAR NO : 2022/766

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin —— İşletmeciliği yaptığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 11.02.2018 Tarihli,——Numaralı ve 09.03.2018 Tarihli, —— Nolu Faturalar ile —–ve Kurulumu gerçekleştiğini, ancak gerçekleşen kurulumun ardından —– ve üretimde besleme tonajları tartım hatalarının tespit edildiğini ve davalı tarafla yapılan görüşmeler neticesinde söz konusu gizli ayıplar davalı tarafa bildirildiğini, davalı tarafın malın ayıplı olduğunu kabul etmediği gibi müvekkili şirketten onarım işleri için sözlü olarak 8.000 Euro Ek Masraf talep ettiğini ve onarımının gerçekleşmediğini, davalı taraftan satın alınan ve yine davalı tarafa kurulumu yaptırılan —— Sisteminin çalışmamasından dolayı fabrikadaki diğer makinelerin arızalanarak işlevlerini yitirdiğini ve fabrika sisteminin işleyişinde maddi manevi zararlar ortaya çıktığını, söz konusu ayıpların—— yevmiye nolu ihtarname ile davalıya bildirildiğini, davalı tarafından herhangi bir onarım girişiminde dahi bulunmadığını, makinelerin onarımları yapılmadığını, arızalı makinelerin sökülerek yeni makinelerin alındığını, —–Sulh Hukuk Mahkemesi ——Değişik İş nolu dosyada verilen keşif kararı uyarınca düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında,—–programının çalışmadığı ve sistemin ayıplı olduğunu, taraflarınca hakkaniyet ve iş ölçülerine göre kullanılmaz nitelikteki makinalar ile hiç kurulmamış otomasyon sitemi nedeniyle sözleşmeden dönme ve ifa edilmiş edimlerin geri iadesini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere ayıp nedeniyle satılanda oluşan şimdilik 10.000.00 TL maddi tazminat talebinin satış tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Asıl dosya davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili davalının —— Teklif Onaylı Formuyla aldığını, montajını 06.04.2018 tarihinde bitirdiğini, müvekkili davalının—— Nolu Fatura ve ——- nolu İrsaliye ile işi eksiksiz olarak tamamlayarak çalışır vaziyette teslim etmiş olduğunu, bu süreden sonra yazılı veya sözlü olarak eksik veya çalışmayan parça bulunduğu yönünde herhangi bir bildirimin yapılmadığını,——-nolu onaylı mutabakat teklifinde ödemenin teslimden sonraki 30.günde yapılacağı şartı bulunmasına rağmen ne ödemenin yapılacağı 06.05.2018 tarihinde, ne de bu tarihten sonra müvekkiline ödeme yapılmadığını, bu nedenle servis ve bakım hizmeti ödeme yapılıncaya kadar askıya alınmış ve bu durumun ödeme yapılıncaya kadar sürdürüleceğinin davacıya bildirilmiş, ancak müvekkilinin bugün yarın ödeme yapılacak söylemleriyle sürekli oyalanmış olduğunu, müvekkilinin ödeme yapılmaması durumunda icra takibine girişeceğini belirtmesi üzerine, davacı şirket tarafından—— yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek —— firmasından ——-isimli Mühendisçe söz konusu makinaların arızlarına yönelik rapor tanzim edildiğini ve arızların giderilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, müvekkilince yapılan incelemede raporu hazırlayan ——- isimli kişiye ulaşılması sonucunda;——- raporu kendisinin hazırladığını, yalnızca bir sistemde inceleme yaptığını ve sistemin faal olduğunu, tesiste altı sistemin daha mevcut olduğunu, diğer sistemler için herhangi bir ölçüm yapılmadığını belirtmiş olup, ihtarname ekinde gönderilen işbu raporda, müvekkili tarafından kurulan sistemin çalıştığının tespit edildiğini ve herhangi bir sorun olmadığını açıklamakta olduğunu, borçlu davacının ödeme yapmaması üzerine, davacı aleyhine ——- Esas sayılı dosyasıyla takip başlatılmış, ancak davacının yetki ve borcun tamamına itirazı sonucunda takibin durmuş olduğunu, bunun üzerine——Esas sayılı dosya ile itirazın iptali talep edildiğini, mahkemenin——– Kararı ile icra dairesine yapılan itirazın süresinde yapılmadığı nedeniyle takibin devamına karar verilmiş, davacı şirketin bu aşamada da borcunu ödememiş,——-Esas sayılı dosya ile açtığı menfi tespit davasıyla tedbir kararının alındığını, müvekkilinin 11.10.2018 tarihinde işin yapıldığı yer olan—- Tesisine 6 Kişilik bir ekip göndererek inceleme yaptırmış, yapılan incelemede yapısal bir hata ve eksikli olmadığının tespit edildiğini, Teknik Ekibin ayrıca yaptığı incelemede davacıya 06.04.2018 tarihinde eksiksiz teslim edilmiş olan —– Sisteminin Dışarıdan darbelenmek suretiyle ayarının bozulduğu tespit edilerek davacıya bildirilmiş, davacı şirketin de hem bu iş için hem de yaptıracağı 10′ u aşkın makinenin otomasyonu için müvekkili davalıdan fiyat teklifi istediğini, müvekkili davalının da talep edilen işlerin incelemesini yaparak, 06.04.2018 tarihinde yapılan işten kalan bakiyenin ödenmesi koşuluyla, talep edilen işlerden tamirat bedeli için 500.-€ ve diğer yeni makinelerin otomasyonu için 7.500.00 € Teklif verdiğini, ancak davacının makineler ve sistemler çalışmasına rağmen bakiye borcu ödemediğini müvekkili davalıya——yevmiye nolu İhtarnamesini göndererek asılsız iddialarını tekrar ederek gizli ayıplardan kaynaklanan zararlarının ödenmesini ihtar ettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin davacıya 16.11.2018 tarih—— yevmiye nolu cevabı ile ihtarnameyi gönderdiğini, davacının ——Sulh Hukuk Mahkemesi—— Değişik İş Sayılı dosyasıyla tespit davası açıldığını, yapılacak keşiften haberdar edilmeden ve müvekkilinin yapacağı teknik açıklamalar dinlenmeden alınan bilirkişi raporunun eksik olduğunu ve bu yönüyle rapora itirazları olduğunu, ancak her halükârda bilirkişi raporunda, otomasyon sisteminin çalışmamasının nedeninin müvekkilden ve müvekkilinin yaptığı işten kaynaklandığını belirten herhangi bir tespit, değerlendirme ve görüş bulunmadığını, davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeden, işin teslim alınmasından aylarca sonra, müvekkilinin yaptığı işle ilgisi olmayan sebeplerden kaynaklanan birtakım olumsuzluklardan müvekkili davalıyı sorumlu tutmaya çalışmalarının hukuken kabul edilebilir olmadığını savunarak, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen dosya——-Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında 11/02/2018 – tarihli —— numaralı faturalar ile —— kurulumundan kaynaklanan ticari sözleşme olduğunun makinelerin kurulumu davalı firma tarafından gerçekleştirildikten sonra makinelerde —— sistemi ve —– kartları tartım sistemleri hataları ve üretimde besleme tonajları tartım hatası oluşması gibi gizli ayıpların tespit edildiğini bu ayıbın müvekkilinin üretim sistemini etkilediğini, üretim yapamaz duruma geldiğini, ayıbın giderileceğinin davalı tarafından sözlü olarak bildirilmesine rağmen ayıbın giderilmediğini müvekkili şirketin davalı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığına ilişkin iş bu davayı açma zorunda olduklarının herhangi bir tazminat veya alacak taleplerinin bulunmadığını tespitini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosya ——Asliye Ticaret mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ——değirmen ——- sistemini —— teklif onaylı formuyla aldığını ve montajını 06/04/2018 tarihinde bitirdiğini, müvekkilinin —— No’lu fatura ve——-No’lu irsaliyeyle işi eksiksiz olarak tamamladığını ve çalışır bir şekilde teslim ettiğini, bu tarihten sonra müvekkiline sözlü veya yazılı bir şekilde çalışmayan bir aksam olduğuna ilişkin bir bildirim yapılmadığını——nolu onaylı mutabakat teklifinde ödemenin tesliminden sonraki 30.Günde yapılacağı şartı bulunmasına rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle yapılan işin garanti kapsamında olan servis ve bakım hizmeti yapılana kadar askıya alındığını, bu durumun davacıya bildirildiğini, ancak davacının bugün yarın diyerek müvekkilini oyaladığını, davacı hakkında açılan icra takibine de davacı tarafından haksız bir şekilde itiraz ederek takibin durduğunu beyan ile haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, davalı tarafından davacı şirkete satılan ve kurulumu yapılan —– gizli ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme, ifa edilmiş edimlerin iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.Birleşen dava, davacısı —–şirketinin davalı ——Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötü niyet tazminat talebine ilişkindir.Asıl davada 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 02/07/2019 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—– sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; takip alacaklısı —– takip borçlusu —— aleyhine, 07.09.2018 tarihinde dayanağı; “21.08.2018 T. cari hesap alacağı olan, 199.372,89 TL asıl ve 1.704,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 201.077,12 TL alacağa, takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %19,5 ve değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatmış olduğu, ödeme emrini 12.09.2018 tarihinde tebellüğ eden takip borçlusunun, 20.09.2018 tarihinde yasal itiraz süresi sonrasında borca itiraz ettiği anlaşıldığından,——-sayılı kararıyla takibin kesinleştirilmiş olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce——- eşliğinde davacı işyerinde keşif yapılmak suretiyle, davacıdan alınan ——— sisteminin çalışıp çalışmadığı, ayıplı olup olmadığı, otomasyon sistemi halihazırda davacı tarafından sökülüp kullanılmıyorsa da söz konusu sistemin ayıplı olup olmadığının tespiti açısından cihazların kurularak çalışıp çalışmadığı, sistemde herhangi bir sorun olup olmadığı, mevcut haliyle ayıplı olup olmadıkları, bir hata var ise bu hatanın davacı kullanımından mı kaynaklı olduğu yoksa cihazların ayıbından mı kaynaklandığı, ayıp var ise ayıbın açık/gizli ayıp olmadığı, davacı tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının ve davalı tarafın cevap dilekçesindeki savunmaların değerlendirilmesi, otomasyon sistemi ayıplıysa ayıptan kaynaklanan zarar taleplerinin hesaplanması amacıyla ve—— Değişik iş sayılı dosyasında alınan raporun da değerlendirilmesi suretiyle rapor düzenlenmesi ve ayrıca davacı tarafın 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin mali müşavir vasıtasıyla incelenmesi amacıyla ——- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.Talimat mahkemesi vasıtasıyla alınan bilirkişi raporunda özetle: —–İlçesi ——– mevkiinde bulunan Davacı —— incelemelerde; tesiste davalı —— tarafından kurulan merkezi —— sisteminin çalışır vaziyette olmadığı, sistemlere ait muhtelif parçaların fabrika içerisinde atıl ve kullanılamayacak vaziyette bulunduğu, tekrar kurulumunun yapılıp test yapılabilmesi için en az 1 hafta fabrikanın durmasını gerektirdiği, sistem çalışmadan da bu haliyle ayıp tespiti yapmanın mümkün olmadığı, dosya kapsamındaki belgeler, deliller, iddialar ve daha önce düzenlenen Bilirkişi Raporu incelenmiş olup bu belgelerin, sağlıklı ve adilane bir değerlendirme yapmak için son derece yetersiz olduğu, muğlak ifadeler ve soyut iddialar içerdiği, davalı ve davacı her iki taraf için de durum aynı olduğundan, kurulu sistemin ayıplı olun olmadığı, zararın ve arızanın da kullanımdan kaynaklı olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu sistemin fabrikada yeniden kurulmasının mümkün olmadığı belirtildiğinden; ——- alınan tespit raporu, mahkememizce talimat vasıtasıyla alınan bilirkişi raporu, davacı tarafından sunulan deliller, davacı iddiası, davalı savunmaları ve dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilerek —– ve —— konusunda uzman bilirkişi), bir ——ve bir—— uzmanından rapor alınarabir —— —— uzman bilirkişi), bir —— rapor alınmıştır. Mahkememiz dosyasında bilirkişi heyetinden alınan kök raporda özetle: davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usule uygun olduğu, davacı şirketin davalı firmaya takip tarihi itibarıyla faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 114.049,69 TL asıl borcu bulunduğunun kendi kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı——-defterlerinin usule uygun olduğu, davalının defterlerine göre; davalı firmanın davacı şirketten takip tarihinde faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 199.372,89 TL asıl alacaklı olduğu, taraflar arasında (199.372,89 TL – 114.049,69 TL=) 85.323,20 TL mutabakatsızlık bulunduğu, 85.323,20 TL mutabakatsızlığın; davalı firma kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit olunan, 14.08.2018 düzenleme/kayıt tarihli,—— nolu, “kur farkı” içerikli, 85.550,00 TL tutarlı kur farkı faturası ile 10.01.2018 tarihli, 6.300,00 Euro ödeme kaydı arasındaki (28.476,00 TL – 28.249,20 TL=)226,80 TL kayıt farklarından kaynaklandıkları ve (85.550,00 TL – 226,80 TL=)85.323,20 TL mutabakatsızlığa sebebiyet verdikleri, tarafların diğer alım/satım faturaları ile tahsilat/tediye kayıtlarında ise tam bir karşılıklılık içerecek şekilde mutabık olukları, taraflar arasında tamamen kur farklarından kaynaklandığı görülen mutabakatsızlık kalemleri için davalı firma tarafından davacı şirkete hitaben hazırlandığı görülen dosyada mübrez teklif formları incelendiğinde, davalı firmaca davacı şirkete imalatı, satışı, montajı yapılacak sistem ve ekipmanların teklif birim fiyatlarının EURO cinsinden verilmiş oldukları, faturaların düzenlenmesinde hesaplamaya esas alınacak € döviz kurunun fatura tarihindeki—— € efektif satış kuru olacağı, ödemeler için hesaplamaya esas alınacak € döviz kurunun fatura tarihindeki ——€ efektif satış kuru olacağı düzenlemelerine yer verilmiş olup, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında yer alan alım/satım faturaları ile tahsilat/tediye işlemlerine —— tarafından açıklanmış gösterge niteliğinde euro efektif satış kurları esas alınarak yapılan hesaplamalarda, davalı firmanın 07.09.2018 takip tarihinde davacı şirketten mevcut alacak bakiyesinin 23.237,80 Euro olarak hesaplandığı ve takip tarihi itibarıyla TL karşılığının 178.526,72 TL olabileceği, dolayısıyla oluşan kur farkının (64.477,03 TL + 11.605,87 TL %18 KDV=)76.082,90 TL olacağı, davalı firmaca davacı şirket adına düzenlenmiş ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan 72.500,00 TL Kur Farkı + 13.050.-TL %18 KDV =85.550,00 TL Faturada yapılan kur farkı hesaplamasını hatlı olması ve olması gereken kur farkının KDV Dahil 76.082,90 TL olarak hesaplanması gerektiği dikkate alındığında, birleşen davada (85.550,00 TL – 76.082,90 TL=) 9.467,10 TL asıl alacak yönünden davacı şirketin menfi tespit talebinin yerinde olacağı, davalı firmanın davacı şirketten talep edebileceği asıl alacağının 190.132,59 TL olabileceği ve takipte kesinleşmiş 1.704,23 TL işlemiş faizin oransal hesaplama ile; (1.704,23 TL / 199.372,89 X 190.132,59 TL=) 1.625,24 TL İşlemiş Faiz olarak talep edilebileceği, ASIL Davada ise, davacı şirketin teknik yönden yapmış olduğu itirazlar ve varsa tazmin edebileceği zararların ve miktarlarının tespiti ile talep edilip edilemeyeceği hususları uzmanlık alanı dışında kaldığından asıl davada yapılacak teknik bilirkişi değerlendirmeleriyle sonuca gidilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce teknik bilirkişilerden rapor alınmıştır.06.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Asıl dosya——- Esas sayılı dava yönünden; dosya muhyeviyatına sunulmuş olan Bilirkişi Raporlarında sisteme yönelik makine ve ekipmanlar konusunda kısmen paralellik bulunmuş olsada sonuç ve kanaat kısımlarında uyuşmazlık bulunduğu, dava konusu sisteme ait değirmen rulman yatağının sökülmüş olması ve Fabrika yetkilisi tarafından —— yatağının sökülme nedeninin yağsızlık olarak belirtilmiş olmasının dava konusu işletmelerde yapılan işin ağırlığı nedeni ile ısınma tehlikesi olan hem de ortamda bulunan tozlar, makina ve cihazların çok çabuk arıza yapmasına neden olması nedeni ile makine ve ekipmanlarına ait bütün—— sistemleri tam olarak kurulup çalıştırılmış olsa bile sistemin günlük, haftalık, aylık, altı aylık ve yıllık bakımlarının tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmemiş olmasından kaynaklı olabileceği, dava konusu sistemin kurulu vaziyette detaylı olarak incelenmesi gerektiği, sistemin fabrikaya kurularak çalıştırılması ve test edilmesi için fabrikanın uzun bir süre durdurulması ve incelemenin bu şekilde yapılması gerektiği, bu nedenle kurulum halinde inceleme yapılmadan ——- ve otomasyon sistemindeki ayıptan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, bu kapsamda —– Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevlendirilmiş olan Bilirkişi Heyet Raporundaki görüşler ile aynı fikirde olunduğu, süreklilik arz eden —– üretimlerinde sistemin yeniden kurulup test edilmesinin çok uzun süreler alacağından dolayı bunun mümkün olmadığı, ——- üretim miktarlarının ——- sistemine belirli periyotlarla kaydedilme zorunluluğu bulunduğu, otomasyon sisteminde üretimde bir kayıp gerçekleşmişse bunun kontrolünün belgelere dayalı olarak yapılması gerektiği, bu nedenle üretim kaybının ——sisteminde yapılan bildirimlerden anlaşılabileceği, otomasyon sisteminin tesliminde sistemin çalışır vaziyette ilgili ——- firmasına teslim edildiğine dair karşılıklı imzalanmış bir tutanak olup olmadığının incelenmesi ve buna göre karar verilmesi gerekmekle birlikte sistemin teslim alındığının iş sahibi tarafından reddedilmediği, iş sahibinin eserde ortaya çıkan ayıbı ispat edememesinden kaynaklanan risklerin Mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği, birleşen ——sayılı dosyası yönünden; davalı firmaca davacı şirket aleyhine takip tarihi itibarıyla takip konusu yapılabilecek alacağın 190.132,59 TL asıl alacak ve 1.625,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 191.757,83 TL olabileceği, dolayısıyla davacı şirketin takipte kesinleşen miktar olan 201.077,12 TL toplam alacağın 191.757,83 TL dışında kalan 9.319,29 TL Tutar yönünden Menfi Tespit Talebinin yerinde olacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından;
Asıl dava, davalı tarafından davacı şirkete satılan ve kurulumu yapılan ——- sisteminin gizli ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme, ifa edilmiş edimlerin iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.Birleşen dava, davacısı ——- Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötü niyet tazminat talebine ilişkindir.Davalı tarafından davacıya satımı ve kurulumu yapılan ——sisteminin ayıplı olup olmadığının tespiti açısından sistemin kurulu vaziyette detaylı olarak incelenmesi gerektiği, sistemin fabrikaya kurularak çalıştırılması ve test edilmesi için fabrikanın uzun bir süre durdurulması ve incelemenin bu şekilde yapılması gerektiği, alınan raporlarda da bu hususun belirtildiği, ancak sistemin yeniden kurulması fabrikadaki işleyişi durduracağından davacı vekilinin bu hususu kabul etmediği ve bu nedenle kurulum yapılamadığı, kurulum halinde inceleme yapılmadan ——sisteminin ayıplı olup olmadığının anlaşılamadığı, ayıp hususunu davacı tarafın ispatlaması gerektiği, ancak bu haliyle davacının ayıp hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. birleşen—–sayılı dosyada ise; davalı——- tarafından davacı şirket aleyhine takip başlatıldığı, bu kapsamda taraf defterlerinin incelendiği, davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usule uygun olduğu, davacı şirketin davalı firmaya takip tarihi itibarıyla faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 114.049,69 TL asıl borcu bulunduğunun kendi kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı——- defterlerinin usule uygun olduğu, davalının defterlerine göre; davalı firmanın davacı şirketten takip tarihinde faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 199.372,89 TL asıl alacaklı olduğu, taraflar arasında (199.372,89 TL – 114.049,69 TL=) 85.323,20 TL mutabakatsızlık bulunduğu, 85.323,20 TL mutabakatsızlığın; davalı firma kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit olunan, 14.08.2018 düzenleme/kayıt tarihli——-nolu, “kur farkı” içerikli, 85.550,00 TL tutarlı kur farkı faturası ile 10.01.2018 tarihli, 6.300,00 Euro ödeme kaydı arasındaki (28.476,00 TL – 28.249,20 TL=)226,80 TL kayıt farklarından kaynaklandıkları ve (85.550,00 TL – 226,80 TL=)85.323,20 TL mutabakatsızlığa sebebiyet verdikleri, tarafların diğer alım/satım faturaları ile tahsilat/tediye kayıtlarında ise tam bir karşılıklılık içerecek şekilde mutabık olukları, taraflar arasında tamamen kur farklarından kaynaklandığı görülen mutabakatsızlık kalemleri için davalı firma tarafından davacı şirkete hitaben hazırlandığı görülen dosyada mübrez teklif formları incelendiğinde, davalı firmaca davacı şirkete imalatı, satışı, montajı yapılacak sistem ve ekipmanların teklif birim fiyatlarının EURO cinsinden verilmiş oldukları, faturaların düzenlenmesinde hesaplamaya esas alınacak Euro döviz kurunun fatura tarihindeki —— Euro efektif satış kuru olacağı, ödemeler için hesaplamaya esas alınacak Euro döviz kurunun fatura tarihindeki —— Euro efektif satış kuru olacağı düzenlemelerine yer verilmiş olup, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında yer alan alım/satım faturaları ile tahsilat/tediye işlemlerine——- tarafından açıklanmış gösterge niteliğinde euro efektif satış kurları esas alınarak yapılan hesaplamalarda, davalı firmanın 07.09.2018 takip tarihinde davacı şirketten mevcut alacak bakiyesinin 23.237,80 Euro olarak hesaplandığı ve takip tarihi itibarıyla TL karşılığının 178.526,72 TL olabileceği, dolayısıyla oluşan kur farkının (64.477,03 TL + 11.605,87 TL %18 KDV=)76.082,90 TL olacağı, davalı firmaca davacı şirket adına düzenlenmiş ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan 72.500,00 TL Kur Farkı + 13.050.-TL %18 KDV =85.550,00 TL Faturada yapılan kur farkı hesaplamasını hatlı olması ve olması gereken kur farkının KDV Dahil 76.082,90 TL olarak hesaplanması gerektiği dikkate alındığında, birleşen davada (85.550,00 TL – 76.082,90 TL=) 9.467,10 TL asıl alacak yönünden davacı şirketin menfi tespit talebinin yerinde olacağı, davalı firmanın davacı şirketten talep edebileceği asıl alacağının 190.132,59 TL olabileceği ve takipte kesinleşmiş 1.704,23 TL işlemiş faizin oransal hesaplama ile; (1.704,23 TL / 199.372,89 X 190.132,59 TL=) 1.625,24 TL İşlemiş Faiz olarak talep edilebileceği, bu hususta mahkememizce alınan 06/09/2020 tarihli kök rapor gerekçeli ve denetlenebilir olduğundan birleşen dosya yönünden hükme esas alınarak birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin davalıya ——-Esas sayılı dosyası yönünden 9.240,03 TL asıl alacak, 78,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.319,29 TL borçlu olmadığının tespitine, takibin 190.132,59 TL asıl alacak, 1.625,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 191.757,83 TL üzerinden devamına, davacı taraf haksız olsa da kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
a)Asıl davanın REDDİNE,
1-Asıl dosyada alınası gerekli karar harcı 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazlaca yatırılan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-Asıl dosyada; davalı tarafından yapılan 53,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
3-Asıl dosyada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Asıl dosyada; 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Birleşen ——Karar sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı şirketin davalıya —— Esas sayılı dosyası yönünden 9.240,03 TL asıl alacak, 78,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.319,29 TL borçlu olmadığının tespitine, takibin 190.132,59 TL asıl alacak, 1.625,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 191.757,83 TL üzerinden devamına,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Birleşen dosya; karar harcı 13.098,98 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harç, 4.500,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam TL harcın mahsubu ile bakiye 8.428,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Birleşen dosya yönünden; davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 4.500,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.71,18 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Birleşen dosya yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen dosya yönünden; davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——- davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 376,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 419,90 TL talimat mahkemesinden yapılan keşif harcı, 300,00 TL yol masrafı, 5.200,00 TL bilirkişi ücreti (5 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 6.296,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 4.592,33 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, asıl dosya ve birleşen dosya davacı vekili ve asıl ve birleşen dosya davalı ——- ve vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.