Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2023/135 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/356 Esas
KARAR NO: 2023/135
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/06/2019
KARAR TARİHİ: 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında —- ilişkisi bulunduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında davalının sipariş verdiği mallara yönelik düzenlenen mal alım faturalarının kira bedellerinin — bedellerinin ödenmemiş olması nedeniyle müvekkili şirketin toplam —- cari hesap alacağı bulunduğunu, bu nedenle davalı aleyhine —–sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının asıl borca, ferilerine ve takibe haksız ve gerekçesiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının kötü niyetli ve zaman kazanmak amaçlı olduğunu, söz konusu alacak İlikit ve muayyen olduğundan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin—-kendisine menfaat sağlama saikiyle kötü niyetli olarak kullandığını, müvekkilinin kaçak ürün kullandığına dair hiç bir delil,ispat olmadığı halde müvekkiline ——– para cezası kestiğini, bu nedenle de müvekkili adına takibe itiraz edildiğini, davacı şirket her ay müvekkilinin cirosundan —— bedeli olarak toplamda %7 pay aldığını, bu nedenle müvekkilinin, davacı şirkete ——bulunmadığını, haksız ve dayanaksız davanın reddini, alacaklı tarafından başlatılan takibin iptalini, alacaklı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı talebinin reddini, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatan davacının , takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan —— doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 27/06/2019 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine —– işlemiş faiz olmak üzere toplam —– toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —– tarafından hazırlanan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; faturanın içeriğinde yer alan davacı alacağının sözleşme hükümleri ile uyumlu olduğunun değerlendirilebilmesi için; davacının takip ve dava konusu alacağını dayandırdığı her bir faturanın, sözleşmenin hangi hükmünden ya da tarafların arasındaki eylemli uygulamadan (teamülden) kaynaklanan alacağını içerdiğini açıklaması gerektiği; davacı bu açıklamaları yaptığı takdirde, davacının hangi faturaların içeriğinde yazılı olan alacak tutarının tahsilini davalıdan talep edebileceği hususunun değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi —– tarafından hazırlanan —– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının —- takip tarihi itibariyle ——takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağının bulunduğu, sair yönlerden kök rapordaki kanaatin aynen geçerli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında ——– imzalandığı, sözleşmenin her iki tarafında imzasını içermekte olup yargılama süresince bu hususa ilişkin bir itiraz ileri sürülmediği, davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde de davalı ile olan ticari ilişkisine ilişkin kayıtların bulunduğu anlaşılmıştır. Davaya konu takip talebinde talep edilen alacağa dayanak olarak; davacı tarafça cari hesap gösterilmiş olup, anılan sözleşme hükümleri davacı defter ve kayıtları ve takip talebindeki istem yönünden birlikte incelendiğinde, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan ——— tutarında cari hesap alacağının olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme—– tarihli olup anılan sözleşmenin geçerli bir sebeple iptal edilmediği takdirde 5(beş) yıl geçerli olduğunun ve bu süre içinde ——— yükümlülüklerinin açıkça kararlaştırıldığı, taahhütün ihlali halinde —– her bir ihlal için ayrı ayrı cezai şart olarak ödemeyi açıkça kabul ettiği, bilirkişi raporunda yapılan tespitler doğrultusunda davacının cari hesabında, davalıya verilen mal ve hizmete, kira bedeline ve —–ceza bedeline yönelik faturalar düzenlendiği, faturaların e-arşiv olduğu, davalının —– fatura karşılığı toplamda —-alım bildirimi yaptığı, bu tutarın içerisinde dava konusu icra takip dayanağı faturalarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirketin —–da takibe konu faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir.—– makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu —- bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir.——–
Davalı tarafça her ne kadar ödeme emrine karşı alacaklı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek itiraz ettiği görülmekte ise de davacı tarafın iddiası ve iddiasına dayanak olarak sunduğu ticari defter ve kayıtları karşısında anılan sözleşmenin geçerli bir sebeple iptaline yönelik bir tespit dosya kapsamında bulunmadığı gibi davalı tarafından da bu hususa ilişkin bir beyan yahut itirazı ya da buna ilişkin bir delil ileri sürülmemiştir. Yine davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtları sunulmadığı gibi mahkememize bu hususa ilişkin herhangi bir beyan yahut mazeret de bildirilmemiştir. ——- kararında da belirttiği üzere ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerektiği ve gerekli ihtarlara rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı, aksi bir yorumun karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç doğuracağı ve bu durumun HMK’nın açık düzenlemelerine aykırı olacağı göz önüne bulundurularak, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve mahkememizin denetimine elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalının sözleşme hükümlerine ve taahhütüne uygun hareket etmediği kanaatine varılmakla davalının ödeme emrine yönelik soyut itirazının yerinde olmadığı ve davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne, davalının —— dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin—- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, TTK m.1530 kapsamında yapılan hesaplama sonucu davacının bakiye işlemiş faiz talebin reddine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına itiraz edildiğinden, hükmedilen alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının koşulları oluşmayan tazminat isteminin yerinde görülmeyerek reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —–Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 185.447,00 TL asıl alacak 9.909,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 195.356,16 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 185.447,00 TL’nin %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 13.344,78 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.400,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.944,25 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru, 2.400,53 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.444,93‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 115,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.815,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.784,80 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 100,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2,00 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 30.303,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.403,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 22,60 TL’sinin davacı taraftan, 1.297,40 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2022