Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/333 E. 2020/426 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/333 Esas
KARAR NO: 2020/426
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davalının müvekkili şirketten ürün ve hizmet satın aldığını, davalının satın aldığı ürünlerin davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin davalıya satılan ve teslim edilen karşılığı — adet —– tarihli —bedelli, —-tarihli—- bedelli, —-tarihli —- bedelli, —- nolu —- tarihli —- bedelli, —- nolu — bedelli, —- nolu —- tarihli —-bedelli,—– tarihli —- bedelli, — nolu —-bedelli, —- nolu —-tarihli — bedelli toplam —–bedelli fatura düzenlendiğini, bu faturaların davalıya tebliğ edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, akabinde davalı tarafa —– tarihli ihtarname gönderilerek fatura bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiğini, ödeme ihtarına rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, müvekkili şirketin işbu davayı ikame etmeden önce arabulucuya başvurduğunu, ancak davalının uzlaşmaz tavrı nedeni ile arabuluculuk görüşmesinden sonuç alınamadığını, davalının takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, vaki itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket davacı tarafla arasındaki ticari ilişkiye düzenlenerek tebliğ edilen fatura bedellerinin tamamını davacı şirkete ödemiş olup, davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ödeme emrinde belirtilen faizin de hukuka aykırı olduğundan kabulünün mümkün olmadığını, davacının icra takibinde talep etmiş olduğu faiz oranının da yerinde olmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, alacağın likit ve muayyen olmadığını, bu bakımdan davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — adet faturaya dayalı toplam —– asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
—- dosyasından davacı şirketin —- tarihinde uyuşmazlığın çözümü için arabulucuya başvurduğu, her iki tarafın da katılımı ile oturumun gerçekleştiği, arabuluculuk sürecinin —– tarihinde sona erdiği tarafların görüşme sonunda anlaşamadığı arabuluculuk tutanağından anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —-raporunda özetle; davacı ve davalı tarafın ibraz ettiği ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile — yılları yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, —- yılı yevmiye defterinin noter kapanış onamasına henüz sürenin bulunduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği taraflar arasındaki ticari ilişkinin — yılı öncesinde başladığı, zira —–tarihli yevmiye açılış maddesinin davalının — borç bakiyesi ile açıldığı, hesabın— tarihine kadar — olarak tutulduğu, —tarihinden itibaren hem — olarak tutulduğu,— davalının— tüm borcunu ödediği, takip ve dava konusu faturaların — tarihinden itibaren kaydedildiği, davacı tarafın takip ve dava konusu- adet faturası — adet faturası ise — yılına ait olup, davacı tarafın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı taraftan talebi gibi —- alacaklı olduğu, Faturalar içeriği mal ve hizmetlerin teslimine ilişkin teslim alan imzalı sevk irsaliyeleri de dosyaya sunulduğu, davalı tarafın inceleme günü ibraz ettiği ticari defterlerinde, davacının takip ve dava konusu faturalarının tamamının davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, taraf ticari defter kayıtlan arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davalının davacı tarafa — borçlu olduğu, takip alacaklısı — tarihli icra takibinde —alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %5 oranında —– yürütülmesini talep ettiği, taraflar arasında faize yönelik yapılmış bir anlaşma bulunmaması nedeniyle faiz konusu 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca çözülebileceği, dosya içeriğinde devlet bankalarının —-mevduatına uyguladıkları azami faiz oranlarının bulunmadığı, bu nedenle —sitesinden — takip tarihinde —- tevdiat hesabına uygulan faiz oranının yıllık —- olduğu görülmüştür, azami oran yıllık—- olduğundan davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık —oranında —- yürütülebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; takip alacaklısı olan davacının borcun — adet fatura alacağından kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu aleyhine —- tarihinde —–sayılı dosyası ile ——— alacağı için takibe geçmiş, takip borçlusu şirket vekilinin süresi içinde, ‘Tarafımıza gönderilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz ediyoruz, müvekkili şirketin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığından borcun tamamına, faiz kısmına ve tüm ferilerine itiraz eder takibin durdurulmasını talep ederiz’ Şeklindeki itirazı üzerine takibin durduğu, takip alacaklısının bunun üzerine işbu huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların her iki tarafın incelenen defterlerinde kayıtlı oldukları ve yine tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiği ve hizmeti yerine getirdiğini ispat etmiş olduğu, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş her ne kadar bilirkişi raporunda yabancı para alacağının %2 oranında faiz işletilmesi gerektiğini belirtmişse de mahkememizce herhangi bir oran belirtilmeyip —- uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4 a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminat talep etmişse de davacı takip başlatmakta haklı olduğundan davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. İcra inkar tazminatı, takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden, yargılama gideri ve vekalet ücreti dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplanmıştır. ——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4 a maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan bedelin takip tarihi olan —- tarihindeki değeri olan —- % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 11.226,07 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.721,75 TL + 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.459,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 2.721,75 TL peşin nispi harcı olmak üzere toplam 2.766,15 TL davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 118,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 818,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 19.562,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL.arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/09/2020