Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/331 E. 2021/996 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/331 Esas
KARAR NO : 2021/996

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin———icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emrine konu borca itiraz edildiğini ve zorunlu —- kapsamında da sonuç alınamadığını,——— gerçekleştirmiş olduğunu, bu satışlardan dolayı müvekkilinin cari hesap alacağı doğduğunu, müvekkilinin takip tutarının çok daha üzerinde alacağı bulunmakta olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, davalının borca itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili 23/07/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olmadığını, davacı şirketin hiç mal varlığı olmadığından ve faal bir şirket olmadığından davacı şirket müvekkili şirketten ve müşterilerinden ilamsız takip ve dava açmak suretiyle para alma amacında olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinden bunu şifahen açıkça istediğini, tarafların ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun olmadığı hususu net olarak ortaya çıkacağını, yapılacak inceleme ile borçlu olmamanın yanında bilakis alacaklı olduğunu, bu nedenlerle davacının davasında belirttiği hususlara itiraz ettiklerini ve davacının davasının reddini talep ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafça karşılanmasını talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 500.000,00 TL asıl ve 48.328,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 548.328,77 TL alacaklarının, asıl alacağa işletilecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatılmış olduğu, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tarafların —–defter ve kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan talep edebileceği cari hesaba dayalı bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti açısından mali müşavirden rapor alınmıştır.
Bilirkişi ——- hazırlanan 20/09/2020 tarihli kök raporda özetle: davacı şirket tarafından ibraz edilen —-defterleri ile —nezdinde yer alan —- defterlerinin noter açılış ve yevmiye defter kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak sürelerinde yaptırılmış oldukları, —- onamalarının bulunmadığı, — yevmiye defter kapanış onamasının yasal olarak 30.06.2020 tarihine kadar yapılması gerektiğinden henüz yapılmamış olduğu tespit edildiği, davalı şirket — hariç ticari defterlerinin usule uygun olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarıyla uyum içinde olan—-; davacı şirket defterlerine göre; davacı şirketin davalı şirketten—- alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirket ticari defter kayıtları itibarıyla, davalı şirketin davacı şirketten —-alacaklı durumda bulunduğu, dolayısıyla taraf defterleri arasında ——mutabakatsızlık bulunduğu, taraf ticari defter kayıtlarında mutabakatsızlığa sebebiyet veren kayıtlar belirlenmiş olup, hangi tarafın ticari defterlerindeki hangi kayıtlarına itibar edilebileceğinin dayanak belgeleri ile belirlenebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların fatura, tahsilat/tediye makbuzlar—— belgelerini sunduktan sonra ek rapor alınmasına karar verildiği, davacı şirketçe herhangi bir dayanak sunulmadığı, davalı şirketçe bir kısım tahsilat işlemlerine ilişkin belgeler sunulmuştur.
Bilirkişi ——– hazırlanan tarihli ek raporda özetle: davalı tarafça davalı şirket kayıtlarında yer aldığı halde davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit olunan tahsilat/tediye işlemlerine ilişkin bir kısım tahsilat/tediye makbuzların sunulduğu, davalı şirketçe sunulan tahsilat/tediye makbuzları ile davacı şirket kayıtlarında yer almayan ödeme hareketleri incelenmiş olup, davalı şirketçe dayanak belgeleri sunulan, ancak davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer almayan ödemeler 5.793.521,88 TL ve davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenerek borç kaydedilen ancak davalı şirket kayıtlarında—— faturasının içeriği mallarla birlikte davalı şirkete teslim tebliğine ilişkin herhangi bir belge —– sunulmayarak dayanaksız kaldığından; davacı şirketin ticari defterlerinde mevcut 5.551.099,62 TL asıl alacağından düşülmeleri gerektiği, buna göre; davacı şirket kayıtlarında mevcut alacak (+) 5.551.099,62 TL davacı şirketin dayanaksız satış faturası (-) – 42.254,62 TL, davalı şirket ——- davacı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut alacaktan, davalı yanca dayanakları sunulan ödemeler ve davacı yanca dayanakları sunulmayan satış faturası tenzil edildiğinde, davalı şirketin davacı şirketten 284.676,88 TL asıl alacaklı duruma geçtiği, 2016 ve 2017 yılında davalı şirket tarafından yapılan ve dayanakları mevcut ödemelerin hiçbirini ticari defterlerine kaydetmeyen, sadece satış faturalarını ticari defterlerine kaydettiği tespit edilen davacı şirket ticari defter kayıtlarına ve bu kayıtlarının sonuçlarına itibar edilemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu, mahkememizce taraf defterlerinin incelendiği, taraf defterleri arasında mutabakatsızlık bulunduğu, bu kapsamda davalı vekilinin bir takım——tarafından yapılan inceleme sonucu alınan ek raporda bu hususların incelendiği ve her ne kadar davacı şirket takip tarihinde kendi ticari defterlerine göre davalıdan 5.551.099,62 TL alacaklı gözükse de davacı şirketin yalnızca satış faturalarını defterlerine kaydettiği, davalı tarafından yapılan ödemeleri cari hesaptan düşmediği, davalı şirket tarafından — ödemelerin bu alacaktan mahsubunun gerektiği, yine davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenerek borç kaydedilen ancak davalı şirket kayıtlarında yer almadığı —— faturasının içeriği mallarla birlikte davalı şirkete teslim tebliğine ilişkin herhangi bir belge (İrsaliye, Fatura vb.) sunulmadığı, söz konusu faturaya konu malların davalıya teslim edildiği hususu davacı tarafça ispatlanamaması nedeniyle bu faturanın da düşülmesi gerektiği, bu miktarlar alacaktan düşüldüğünde davacının bakiye bir alacağının kalmadığı anlaşıldığından gerekçeli ve denetlenebilir ek rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.797,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.737,81 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———- göre belirlenen 42.050,000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan ——— arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.