Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/328 E. 2020/323 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/328
KARAR NO : 2020/323
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava dışı ———- müteselsil kefaletleriyle kredi kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın — tarihinde kat edilerek alacağın muaccel hale geldiğini, borçlulara bu yönde ihtarname tebliğ edildiğini, borcun tahsili amacıyla borçlular hakkında ——— İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli itiraz edilerek takibin durduğunu, talep edilen faiz oranlarının Yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, takip tarihinden sonra davanın açılışından önce yapılan tahsilatların faiz ve masraflardan mahsup edilerek bakiye tutar üzerinden müvekkilinin davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı banka ile dava dışı ———-.arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, borcun ödenmediği belirtilerek davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine davalının itirazının iptali ile takibin devamı, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açılmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, yargılamaya katılmamıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin —- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
———İcra Müdürlüğünün—- sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacı tarafından dava dışı asıl borçlu yanısıra davalı ve yine dava dışı başka kişiler hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir. Davalı icra takibine itirazında borca ve faize itiraz etmiş, aynı zamanda———— İcra Dairesinin yetkili olmadığını ileri sürmüştür. Ancak, yetki itirazında bulunurken yetkili icra dairesini göstermediğinden davalı tarafça usulüne uygun şekilde yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığının kabulü ile icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz reddedilip yargılamaya devam olunmuştur.
-Davacı tarafça dosyaya sunulan delillerden davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ——– sonrasında ünvan değişikliği ile ———- — imzalandığı, davalının da bu sözleşmeleri, diğer kefillerle birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet limitinin —–.olduğu, kefalet sözleşmesinin TBK 586 maddesine uygun düzenlendiği görülmüştür. Her iki kredi sözleşmesi de TBK 584 maddesine 3.fıkra eklenmeden önce düzenlenmiş olup şahıs kefaleti için eş rızası zorunlu olduğundan davalının nüfus kayıtları dosya içine alınmış, her iki sözleşmenin imzalandığı tarihler itibariyle evli olmadığı dolayısıyla eş rızasının aranmasına gerek olmadığı belirlenmiştir.
-Davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmediği belirtilerek asıl borçlu ve kefillere ——– tarihli ihtarnamesi gönderilerek hesabın — tarihi itibariyle kat edildiği, tebliğden itibaren — saat içinde borcun ödenmesi bildirilmiş, hesap kat ihtarının davalıya —- tarihinde tebliğ olduğu görülmüştür.
Dosya davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmek üzere banka konularında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —– tarihli rapor ibraz edilmiştir. Raporda davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete dövize endeksli kredi kullandırıldığı, teminat mektubu kredisi ve çek karnesi verilmek suretiyle çek taahhüt bedeli kredisi kullandırıldığı, hesap kat ihtarının tebliği ile ihtarnameye itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davalının ihtarın tebliğ tarihine göre ——— tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kredi sözleşmesinin 11. maddesi (b)fıkrası ile temerrüd faizinin belirlendiği, buna göre davacının %76,50 oranında temerrüd faizi talep edebileceği belirtildikten sonra, takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği tutar takip talebindeki miktarlara da bağlı kalınmak suretiyle takipten sonra, davadan önce yapılan ödemelerde dikkate alınarak hesaplanmıştır. Raporda nakdikredi yanı sıra takipte talep edilen bir adet meri teminat mektubu bu bedelinin depo edilmesi talebinde değerlendirilmiş, sözleşmenin 10.9 maddesi hükmü uyarınca davacının davalıdan depo talebinde bulunabileceği belirtilmiştir. Buna karşılık takip talebinde yer alan —– adet çek garanti bedelinin depo talebi yönünden ise sözleşmenin 10.9 maddesine göre davalının sorumluluğu kabul edilmekle birlikte, —– adet karşılıksız çek garanti tutarının çek hamilleri tarafından talep edilmediği eski basılı çeklerden ötürü yasal yükümlülük tutarı bakımından 6273 sayılı Yasa ile değişik 5941 sayılı Çek Kanunun Geçici 3/—– maddesi ile muhatap bankanın sorumluluğunun —– tarihinde sona ermesi karşısında davacının davalıdan talepte bulunamayacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş, bilirkişi tarafından hesaplanan akdi faiz gün sayısının hatalı olduğu, hesap kat ihtarının ——- tarihinde tebliği ile verilen —- saatlik sürenin —- pazar gününe rastladığı dolayısıyla sürenin —- sona erecek olması nedeniyle temerrüdün ———-tarihi olduğu, akdi faiz gün sayısının 5 değil 7 gün olması gerektiği belirtilmiş, çek garanti tutarına yönelik olarak da çek garanti tutarını ödeme yükümlülüğünün sona ermediği beyan edilmiştir.
Davacının itirazları mahkememizce değerlendirilmiş, kat ihtarının tebliği ve verilen süre dikkate alındığında temerrüdün —– tarihine denk geldiğinin kabulü ile taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek hesaplama tekrar aşağıdaki gibi yapılmıştır. Hesaplama yapılırken söz konusu kredi borcu yönünden takip sonrası dava öncesi, yapılan ödeme de göz önünde bulundurularak davacının dava açmaktaki hukuki yararı tespit edilmiş, gerek bu ödeme gerekse davadan sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiştir.—
— kat tarihi itibariyle asıl alacak—
—- temerrüd tarihine kadarki sürede:——– işlemiş akdi faiz
—%5 gider vergisi : —
Temerrüd tarihi itibariyle toplam asıl alacak: —
Taleple bağlılık gereği toplam asıl alacak : —
Takip tarihi itibariyle : –asıl alacak
: —-.işlemiş akdi faiz
: —.akdi faizin —-
—- temerrüd tarihinden — takip tarihine kadar işlemiş %76,50 oranında temerrüd faizi :
——
Noter Masrafı : —–
Toplam : —-.olmakla birlikte yukarıda belirtildiği gibi takip talebindeki her bir alacak kalemi yönünden taleple bağlı kalınarak, hesaplanan toplam ———- kredi üzerinden takibin devamına karar verilmiş, yine sözleşme hükmü uyarınca meri teminat mektubu bedelinin deposu yönünden de takibin devamına karar verilmiştir.
Takipteki bir diğer talep ise çek bedeli garanti tutarlarının deposu talebi olup bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının ibraz ettiği çek statü raporlarındaki koda göre talebine konu çeklerin eski baskılı olduğu 3167 sayılı Çek Kanunu kapsamında verilen çek yapraklarından doğan sorumluluk tutarlarına ilişkin yasal düzenlemenin 6273 sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı Çek Kanunu Geçici 3/4 maddesine göre eski çek defterleriyle ilgili olarak bankanın garanti bedellerini ödemeye ilişkin sorumluluğunun———- tarihi itibariyle sona ermesi karşısında talep edilemeyeceğini açıklamış bilirkişinin görüşü gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup yasal düzenlemeye dayandığından mahkememizce hükme esas alınmış, davalının çek garanti bedellerinden sorumlu tutulamayacağının kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının —- İcra Müdürlüğü —- sayılı takip dosyasında itirazının takip tarihi itibariyle hesaplanan;
—- asıl alacak,
—- işlemiş akdi faiz,
—- işlemiş temerrüt faizi,
—–
——-masrafı olmak üzere toplam
—– ve bir adet meri teminat mektubu bedelinden doğan —– gayri —-depo talebi yönünden iptaline,
2- Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve —- uygulanarak takibin devamına,
3- Takipten sonra davadan önce — günü yapılan —– kısmi ödeme ile davadan sonra yapılan ———- tutarındaki ödemenin infazda icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
4- Fazla talebin reddine,
5- Hükmedilen tutarın %20’si oranında ——– inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Karar harcı 1.572.996,05 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 272.079,23 TL ile icra dosyasına yatırılan 115.563,06 TL. harcın mahsubu ile bakiye 1.185.353,76 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 272.079,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk masraf, 153,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.204,50 TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranı gözönünde bulundurularak tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 318.898,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020