Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2022/723 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/326 Esas
KARAR NO:2022/723

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu çekin müvekkili şirket tarafından davalılara verilmediğini, müvekkili ile davalıların herhangi bir ticari ilişkisi, mal ve ticari alışverişi olmadığını, çekin üzerinde gerek lehtar gerek ciranta olarak yer alan isimleri tanımadığını kişilerle hiçbir ticari alışveriş olmaması nedenlerinden dolayı, müvekkili şirketin yargılama neticesinde davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesini, davanın kabülü ile; müvekkil şirketin çek karşılığında davalılara iddia edildiği şekliyle herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, müvekkilin ticari itibarının ve ticari hayatının ciddi derecede zedelenme tehlikesinin önlenmesi için dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde Sayın Mahkemece belirlenecek olan teminat karşılığı tedbiren çekin ödenmemesine karar verilmesini davalıların kötün niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirket ile müvekkilinin herhangi bir ticari iş ve işlemi ile alış verişinin olmadığını, dilekçe içeriğinde belirtilen diğer davalı ile aralarında olduğu iddia olunan olaylara dair müvekkilinin bilgi ve görgüsünün bulunmadığını, müvekkili iş hu çeki diğer davalıdan olan alacağına karşılık olarak ciro yolu ile devraldığını, TTK amir hükümlerine göre çekin yasal ve yetkili hamili konumuna geldiğini, imzanın keşidecinin eli ürünü olmadığını ispatı açısından gerek şirket yetkilisi görünen — gerekse eşi olan ve çek keşide etmeye dair yetkilendirdiğini ve vekaletname verdiği —- imzalarının alınarak incelenmesi keza bankalara verilmiş bir vekaletnamenin bulunup bulunmadığının irdelenmesi ve —30/01/2008 tarih ve — yevmiye nolu vekaletnamesinin celbinin gerektiğini, davanın reddini, davacı tarafın en az %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacı borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin davaya konu—- numaralı 10/06/2019 keşide tarihli 50.000,00 USD bedelli, çek dolayısıyla davalılara borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.— yazılan müzekkereye cevap verildiği , çekin 12/06/2019 tarihinde—-tarafından ibraz edildiği ve karşılıksız olarak işlem görüldüğünün bildirdiği anlaşılmıştır.
—-soruşturma sayılı dosyası ve—-Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
—- Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davalı— tarafından davacı ve Davalı—aleyhine 50.000,00 USD asıl alacak 2.001,78 USD işlemiş faiz 5.000,00 USD %10 tazminat, 150,00 USD %0,30 komisyon olmak üzere toplam 57.151,78 USD alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya ve davalı —- tebliğ edildiği, davacının itirazının olmadığı görülmüştür.
Toplanan deliller, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; Menfi tespit talebine konu, —-10/06/2019 keşide tarihli, 50.000,00 USD bedelli çekin arka yüzünün incelenmesinde lehtar— Ciranta ve son hamil olduğu, çekin dış görünüşünden ciro silsilesinin muntazam bir şekilde birbirini takip ettiği görülmüştür.
Davacı, çekin kendisi tarafından keşide edildikten, sonra elinden rızası dışında çıktığını, bu nedenle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı ise iyi niyetli olarak çeki iktisap ettiğini, meşru hamil olduğunu, mücerretlik ilkesi kapsamında keşideci ile lehdar arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, davacının menfi tespit açamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
—-Soruşturma nolu dosyası celp edilip incelendiğinde, davacı şirket yetkilisinin, imzalı boş çek yapraklarının rızası hilafına elinden çıktığını, çalındığını iddia ettiği, dosyada 25/06/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamında; dava konusu —– 10/06/2019 keşide tarihli, 50.000,00 USD bedelli çekte davacının, keşideci durumunda olup, davalıların çeke ciro yoluyla hamil olduğu, çekin arka yüzüne göre ilk cironun çekin lehtarı durumundaki —- tarafından atıldığı, davacı keşidecinin dava dilekçesinde çekteki imzasını inkar ettiği ancak soruşturma dosyasında imza incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile çek keşide imzasının davacı —ait olduğu görüldüğü, mahkememizce davacı tanığı olarak dinlenen—- ifadesinde şirkete ait çeklerin yurt dışına çıkmadan önce eşi —ile birlikte imzalayıp muhasebeye bıraktıklarını belirttiği, böylece çekin davacının rızası hilafına elinden çıktığını kanıtlayamadığı, çek metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk bulunmadığı, imzaların istiklali ilkesi karşısında davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin de, dosyada İİK. 72. Madde kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı bulunmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.978,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.897,40 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, davalı—- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.