Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/324 E. 2022/632 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/324 Esas
KARAR NO : 2022/632

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——– yapıldığını, araca— takıldıktan sonra titreşimler başladığını, titreşimleri kesmek amacıyla lastiklerin satın alındığı davalı— gidildiğini, defalarca—- ve—- düzeltme işlemlerinde bulunduklarını, fakat sonuç vermediğini, sorunların düzelmediğini, titreşimlerin devam ettiğini, lastiklerin satın alındığı firmanın sorunu çözmeyince— gönderdiğini, şikayet nedeninin “lastiklerin kilosunun fazla olmasından dolayı— tutmaması” olarak arıza kaydının oluşturulduğunu, yetkili bayinin açık olarak —- arızadan dolayı sorunun oluştuğunu belirttiğini, diğer davalı —–tarihinde red kararı verdiğini, red kararında ———uzmanları tarafından incelendiğini, herhangi bir imalat ya da işçilik kusuruna rastlanmadığını beyan edildiğini, bu karardan sonra davacının aracına satın aldığı diğer lastikleri taktığını, yeni lastikler ile herhangi bir titreşim sorunu yaşamadığını, davacının yetkili —- firmayı aradığını, lastiklerin aşınmış olduğunu, sorunun lastiklerden değil araçtan kaynaklandığının belirtildiğini, her seferinde lastiklerde—- tarafından yapılan —-işlemlerinden sonra düzeldiği söylenerek lastiklerin kullanılarak aşınmasına sebebiyet verdiğini, davalının müvekkili oyalayarak— tarihinde — fakat —-yetkisiz olması sebebiyle esas davadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini, fakat herhangi bir anlaşma sağlanama sağlanamadığını, davanın kabulünü, sözleşmeden dönüldüğünün tespiti ile ayıplı 4 adet kış lastiğinin iadesi ve ayıplı mala ödenen— bedel ile ayıplı mal nedeniyle yapılan——- için 80 TL) toplamda KDV de dahil olmak üzere 2.883,20 TL’lik bedelin ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı — usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
Davalı —–dilekçesinde özetle: müvekkili şirkete —- diğer davalı şirketten satın aldığını, lastikler takıldıktan sonra araçta titremelerin başladığını, diğer davalı şirketin çok — düzeltme yaptığını, çözüm bulunamadığında lastikleri garanti kapsamında müvekkil şirkete gönderdiklerini, müvekkili şirketin uzmanlarca inceleme yapıldığı fakat herhangi bir işçilik ya da imalat hatasına rastlanmadığı cevabı ile başvuruyu reddettiğini, müvekkili şirketin bu kararından sonra bir başka firmadan —– lastiği satın aldıklarını ve hiçbir sorun yaşamadıklarını, yani sorunun araçta değil müvekkili şirkete ait araçlarda olduğunu, lastiklerdeki aşınmaya satın alınan — tarafından çok fazla müdahale edilmiş olmasının yol açtığını, kendilerinin kullanımından kaynaklanmadığını, sonuç olarak lastiklerin iade alınarak bedel ve masrafı ile birlikte tahsilini davanın müvekkili şirket yönünden öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan tümüyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 19/06/2019 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 27/05/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
———— görevli bilirkişi heyetinin 02.11.2020 tarihli raporunda özetle; dava konusu lastiklerin araç üzerinde 02.10.2020 tarihinde testi sonrasında test yapılan araçta belirli bir hızın üzerinde gövde titreşimi oluştuğunu ve bunun sürüş konforunun olumsuz etkilediğini, bu durumun kullanılan lastiklerdeki— yöndeki malzeme katılığının dağılımındaki değişimden kaynaklandığını, bunun lastiğin — olduğunu,—- olmasına rağmen kullanılmaya devam edildiğini, lastiklerde kullanıma bağlı fazla aşınma olduğu bu nedenle şikâyet konusu lastiklere ödenen 2.203,39 TL ücretin iadesi hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatlerine varılmıştır.
—- görevli bilirkişi heyetinin — tarihli ek raporunda özetle; dava konusu——sağlanamamasının 6502 sayılı TKHK kapsamında üretimden kaynaklı gizli ayıp niteliği taşıdığı görüş ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı —– —- düzeltme ve —– ayarı düzeltmesine dair mal ve hizmet satın alımına ilişkin anlaşma yapıldığı ve fatura düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık satıma — — ayıplı olup olmadığı—- süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır.
Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK’nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK’nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK’nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir. Yine maddede alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı gösteriyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içinde bulunan belgelerden, dava dilekçesinden davaya konu ayıplı olduğu belirtilen — dava açılmadan önce davalılar ile iletişime geçildiğinden bahsedilmiştir. —- tarihli bilirkişi raporunda——- devam etmesinin aracın ——- olmadığı, hali hazırda şikayet konusu —— titreşimin devam etmesinin ———- olduğunun açık bir kanıtı olduğu,——– olmayan bir dağılım sonucu üretimden kaynaklanan bir sorun olduğu, kullanıcı kaynaklı olmadığı bu sebeple 6502 sayılı TKHK kapsamında lastikteki bu sorunun satın alma sırasında belli olmayacağı ancak kullanım sırasında ortaya çıkacağı, araçtan faydalanmayı etkileyeceği sebebiyle gizli ayıp niteliği taşıdığı belirtilmiştir.
TBK’nın 227/1-1 bendine göre ayıp halinde alıcının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme halinde satılanı geri vermesi gerektiği,——- dava konusu —kendilerinde bulunduğunu belirttiği, böylece satıma konu malların alıcı davacı tarafından davalıya iade edilmiş olduğu, davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu, dosya içinde aldırılan bilirkişi raporunda davaya konu satış sözleşmesinde belirtilen —ayıplı olduğunu belirtilmiştir.
Davacı tarafça ayıplı olduğu belirtilen ve davaya konu satış sözleşmesi ile sözleşme — inceleme yapılmış, bunların ayıplı olduğu tespit edilmiş, TBK’nın 227. Maddesinde öngörülen alıcının kullanabileceği seçimlik hakları ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının durumun haklı gösterdiği anlaşılmıştır. TBK 227/1-1 bendinde sözleşmeden dönme halinde satılanın iadesinin gerçekleştiği, sözleşmeye konu satılanların satıcı davalı—- elinde olduğu tespiti karşısında davacı alıcının —- haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu, davacının davalı—–açılan davanın kabulü ile —-tarihinden itibaren işleyecek——- alınarak davacıya verilmesine, Davalı ——— yönünden ise davaya konu sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı —– yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı —— davanın kabulü ile—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı———— alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 196,95 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 49,24 TL harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalı ——. tarafından tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan ———- peşin nispi harç olmak üzere toplam —davalı —tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 246,00 TL tebligat ve müzekkere gideri,1.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.646,00 TL’sinin davalı ——– tarafından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı— toplam — yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — göre belirlenen — ücretinin davalı——- davacıya verilmesine,
8-Davalı — temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere — vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — tarafından karşılanan — ücretinin davalı —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.