Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2022/7 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2022/7

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle—— oluşturulduğunu,——–belirli bir —— alanı tahsil edildiğini, Davalı — alt yüklenicilerinden biridir. Taraflar arasında her ne kadar yazılı bir sözleşme söz konusu olmasa da, firma tarafından yapılan —–konularak —- eklendiğini, Müvekkil — — çalışmalarının —bulunmakta ise de— —paylaşılması etik olarak mümkün olmadığından huzurdaki dosyaya sunulamadığını, Bu sebeple —– yazılarak — — bir — —dava dosyasına celp edilmesini talep ettiklerini, —- sürdürülürken müvekkil şirket tarafından davalı şirket yetkililerinden —- — — karşılığında yapılan ödemeler ve kalan — — gönderilmiş ve gönderilen — kesileceği, davalıdan onay — kabul edildiğinden, — — düzenlenerek,—- aracılığı ile gönderilmiştir. Bu rağmen ödeme yapılmamış olması nedeniyle, —- dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı —- tarihli itiraz dilekçesi ile nedeniyle takibin durduğunu Bu nedenle Haksız ve kötü niyetle itirazda bulunulmuştur. Fazlaya ilişkin — kalmak kaydıyla, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi ve itiraz tarihinden itibaren tazminat tutarına avans faizi işletilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu ——– takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; dava dışı temlik eden şirketçe davalı aleyhine————- asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların —- yasal ticari defterleri ve dayanak belgeleri—— dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak, rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişiye tevdii ile hazırlanan —– özetle;Davacı ..——- ait ticari defterlerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret kanunun 64 maddesi hükümlerine göre ve TMS 88.maddeye göre de incelemeye müsait —– —–istenen———— gibi—– edilmeden dosyaya sunulduğu, —-beyanlarının incelendiği, her iki tarafın —– beyan edildiği söz konusu faturaların —dava konusu olan —-her iki tarafın —kayıtlarında olduğu, davacı, her ne kadar——- fatura bedelini dava konusu etmiş olsa da, —— Devir tutarı ile birlikte,——— Davalı şirketten———-olduğunun saptandığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirileceği şekilde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup dosyanın bilirkişiye —- tarihli ek raporda özetle; kök raporda davacının — alacağının olduğu tespit edilmekle, yıl sonu ——-kapatılmış olması nedeniyle sehven, kapanış maddesindeki tutarın yazıldığını, bahse konu davacının —- olduğunun kök raporda da belirtildiğini, sonuç olarak davacı, .—– alacağının mevcut olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilince —- tarihli dilekçe ekinde —tercümesinin yeminli tercümana yaptırılmasından sonra davalının — ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamının incelenerek davalı tarafın tüm itirazlarının değerlendirilerek mali müşavir bilirkişisi yanında hesap uzmanı ve yazılım uzmanı bilirkişisinin görevlendirilmesi suretiyle bilirkişi heyetinden alınan — kök raporda, davacının 92.040.00 TL alacağının olduğunun tespit edildiği, işbu heyet raporunun konusunun davalı vekilinin beyanı ve muhasebe kayıtlarına göre—- iade faturasının düzenlendiği, söz konusu iade faturasının, ciddi inandırıcı ve gerçeğe yakın olması durumunda davacının alacağının olmayacağı, dosya üzerindeki davacı, davalı,—- sunduğu delil ve belgelerden, davaya konu alacak iddiası ——dair olduğunun görüldüğü, taraflar arasında—- ile alakalı bir sözleşme belirtilmediği, davacı taraflar arasındaki yazışmalardan anlaşıldığı kadarı —- bedelde anlaştıklarının anlaşıldığı, —- davacı———- ile sözleşmesel bir ilişkisi bulunmamaktadır. —– tam ve eksiksiz olarak teslim edilmiştir. ——- tarafı olan davalı——- konusu işlerin faturalandırılması için onay verilmiştir. Bu işlerin bedeli, davalı——–arasındaki sözleşmede kararlaştırılan vadelerde ödenmiştir.”denildiğini, bu delil ve belgeler dışında davacının ve davalı tarafnın imzalanmış bir sözleşmeyi delil olarak sunmadıklarını arıca davacı—— rolü, davaya konu——sürecindeki, davacının sorumlulukları ve bu sorumlulukları yerine getirip getirmediğine dair bir bilgiye rastlanılmadığı, davacı tarafın fatura konusu işin yapıldığını ticari defterleri ve faturaları dışında bir bilgi ve belge ile ispat edemediğini, taraf defterlerinden hareket edildiğinde, dava donuşu fatura alacağının önce davacı lehine borçlanma niteliğinde her iki tarafın defterine geçirildiği, diğer bir ifadeyle bu nitelikte borçlanmanın tarafların kabulünde bulunduğu, iade faturasi niteliğindeki işlemin ise davalı defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte, davacı defterlerinde yer almadığı,—– tarihli işlemin ise şüpheli alacak kaydı niteliğinde olup, iade faturasının kabul edilmesi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığının kabul edilmesinin gerektiği, davacının dayandığı faturanın davalı defterlerinde bulunması karşısında, davalının işin yapıldığını kabul ettiğinin benimsenmesi gerektiği buna karşın iade faturasının karşı taraf defterlerinde yer almaması sebebiyle iade faturası kesilme şartlarının oluşup oluşmadığının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davalının bu yönde bir ispata girişmediği, icra takibi faturaya dayanmakla, taraflar arasında tüm cari hesabın incelenmesi ve değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı bilirkişi heyetinin görev sınırının, faturadan kaynaklanan alacağın bulunup bulunmadığının belirlenmesi olduğu, davalının da bu yönde bir savunması bulunmayıp işin yapılmadığının iddia edildiğinin görüldüğü sonuç olarak davacının itirazın iptaline yönelik talebinin faturaya dayalı olduğu ve söz konusu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı bulunması, iade faturasının ise sadece davalı defterlerinde kayıtlı bulunması—- faturadan dolayı davacı alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;Dava, —-faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde————–ihale etmiş olup;——- çalıştığını, davalı—- bu— çalıştığı alt yüklenicilerden biri olduğunu, davalı ——kapsamında müşteriye açılan — — gerçekleştirilmesine dair yüklendiği işin — yazılımını gerçekleştirme işini müvekkili davalı firmaya yüklediğini, bu kapsamda müvekkili—sunduğunu, müvekkili firmanın işin belirli bir süre içerisinde tamamlanacağı ile ilgili davalı firmaya herhangi bir taahhüt vermediğini, davalı firmanında bu yönde bir talebinin bulunmadığını, her ne kadar müvekkili firma ile davalı firma arasında yazılı bir sözleşme söz konusu olmasa da; müvekkili firma tarafından yapılan işlerin belirli bir — konularak —- eklendiğini, müvekkili şirket nezdinde— bulunmakta ——— paylaşılması etik olarak mümkün olmadığından huzurdaki dosyaya sunulamadığını davacı firmanın davalı firmadan yüklendiği —- gerçekleştirme işini iki ayaklı bir çalışma sistemi ile yürüttüğünü, çalışma —-ayrılmakta ve tanımlandığını, müvekkili firmanın davalı firmadan yüklendiğ—— gereken yazılımları tümüyle tamamladığını ve davalıya teslim ettiğini ancak davalı tarafın dava konusu son faturayı yazılı olarak teyit ve kabul etmesine rağmen ödemediğini bildirmiştir.
Davaya konu alacak ——— kapsamında ——-gerçekleştirme işini üstlenmiştir.Bu anlamda taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmakta olup bu husus taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından dava dışı —— üstlendiği bazı işgörme borcunun taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince davacı tarafından ifa edilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı taraf müvekkili firma tarafından yapılan işlerin— alanına konularak programa eklendiğini, müvekkili şirket nezdinde— bulunsa da — paylaşılmasının etik olarak mümkün olmadığını ileri sürerek dosyaya sunmamıştır.HMK 190.madde gereğince iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altındadır.Eser sözleşmelerinde yüklenici işin miktar ve değerini, işin yapıldığını ve iş sahibine teslim edildiğini ispatla yükümlüdür.Tarafların defterlerinde faturanın kayıtlı olması işgörme borcunun ifa edildiğini ispatlamaz.
Somut olayda davacı — çalışmalarının—- bulunduğunu bildirmiş olup dosyaya sunmayan davacı taraf, dava dilekçesinde, davacı tarafın davalı firmadan ——- kapsamında yapması —– tümüyle tamamladığını ve davalıya teslim ettiğini ileri sürmüş olsa da dosya kapsamında bu hususu ispatlayıcı delil bulunmadığından davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmemiş olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.111,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.030,92TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —— arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.