Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2021/406 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/313 Esas
KARAR NO: 2021/406
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/04/2019
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
—- Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaşı olduğu — ayrıca dava dışı—- oranında sermaye payına şahip olduğunu, müvekkilinin şirkette ——– müvekkilinin ——-yılında yapılan en son sermaye artırımı ile beraber —–sermaye —- gözüktüğünü, şirket payından hiçbir azalma veya devir olmadığını, davalının aynı zamanda şirketin başından beri —- ortağı olduğunu, davalının şirketin nesiller boyu ailede kalması için, şirket esas sözleşmesinin ——gereğince —-olmayanların —- seçilebilmesine olanak tanıması karşısında esas sözleşme değişikliğine gitmediğini, böylece — tarafından yürütülmesini istediği şirketin ——– engellediğini, kısıtlı davalının kasasında çıkan hisse senetlerinden —– olduğunu, şirket yetkililerinin imzası ile basılan hisse senetleri hiçbir şekilde ortaklara dağıtılmadığını, teslim edilmediğini, şirketin hisse senedi çıkarttığı tarihten beri hiçbir hisse senedini ortaklara dağıtmadığını, hisse senetlerini bizzat teslim alan kısıtlının elinde saklanması amacı ile kaldığını, davalı kısıtlının ———- davalının bu yöndeki tüm iradesini ve ayrıca müvekkiline ait hisse senetlerinin aslı davalı kısıtlı tarafından satın alınmadığını bilmesine rağmen iki şirkette tek başına karar alabilmek için kasada bulunan hisse senetlerinin eşine ait olduğunu kötü niyetli olarak ileri sürdüğünü, davalının senetleri teslim aldığı tarihten sonra davalının başkanlığında —- görevine devam etmesine karar verildiğini, görevlerine devam etmesi kararlaştırılan —- tarihinde şirket hissedarları arasında seçilmesi zorunluluğu karşısında müvekkilinin davalının kısıtlı kaldığı zaman kadar—- görevine devam ettiği gerçeği karşısında kısıtlının kasasında bulunan pay sahiplerine dağıtılmamış hisse senetlerinin müvekkili tarafından kısıtlı davalıya devredilmediğini ispatladığını, davalı kısıtlı vasisi tarafından müvekkiline ait hisse senetlerini kısıtlının kasasında olması nedeni ile hisselerin sahibi olduklarını bildirmesi üzerine davanın açıldığını, müvekkiline ait olan ve şirket pay defterine işlenmek sureti ile gözüken hisse senetlerinin müvekkile verilmesini, ayrıca, müvekkilin şirkette —— karşılığında— senedine sahip olduğunun tespitini, iş bu tespitle birlikte halen davalı kısıtlı — karşılığında ——- alınarak müvekkiline teslimini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- hisseli bir —- olduğunu, davacının —–olduğunu, şirket esas sözleşmesinin — olmayan bir kişinin — sahip olduğunu, —- hakim ortağı olduğunu, davalı ——— aldığı yetki ile davalı firmaya ait hisse senetlerinin tespitini yaptırdığını, —- yevmiye nolu ihtarname ile şirketin tek sahip ve ortağının davalı ——- olduğunu iddia ederek hukuki girişimlerde bulunduğunu, şirkete ait hisse senetlerinin davalı — —-bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —- kendisine ait olduğunu, bu payları temsil eden hamiline yazılı pay senetlerinin sadece muhafazası amacıyla müvekkilin zilyetliğinde bulunduğunu iddia ederek, şirketin —–sermaye payına sahip olduğunun tespiti ile bu payları temsil eden ve halihazırda müvekkilinin zilyetliğinde bulunan hamiline yazılı pay senetlerinin kendisine teslim edilmesi istemiyle huzurdaki davayı açtığını, şirket pay defterine göre, davacının şirkete ortak olarak kayıtlı olduğu ve — tarihinde yapılan en son sermaye artırımı ile beraber —–sahibi olup, sahip olduğu bu paylarda devir veya sair suretle hiçbir azalma vuku bulmadığını, şirketin hamiline yazılı paylarını temsil etmek üzere bastırılmış bulunan ve pay senetlerinin basımını gerçekleştiren matbaa işletmesi —– no.lu sevk irsaliyesi üzerindeki imzadan müvekkili tarafından teslim alındığı anlaşılan hisse senetlerinin hiçbir ortağa dağıtılmadan müvekkile ait banka kasasında muhafaza amaçlı olarak saklı tutulduğunu, pay senetleri üzerinde devir cirosu kaydı bulunmadığını, payların müvekkile devrinden ve dolayısıyla davacının pay sahibi sıfatının ortadan kalktığından bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin vasisi —– bahse konu hisse senetlerinin müvekkili tarafından satın alınmadığını bilmesine rağmen iki şirkette de tek başına karar alabilmek için kasada bulunan hisse senetlerinin eşine ait olduğunu kötü niyetli olarak ileri sürdüğünü, şirket ana sözleşmesi gereği yönetim kurulu üyesi seçilebilmek için hissedar olma şartı arandığını ve davacı da —- olarak seçilerek görev yapmış olduğunu, davacının iddia olunan payların sahibi olduğunun sabit olduğunu, dava konusu paylar davacı tarafından davalıya devredilmiş olsaydı, payların gerçek değerlerini yansıtan bir devir bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmiş olmasının gerektiğini, hâlbuki böyle bir ödemenin yapıldığına dair hiçbir —– davalının malvarlığında azalma ve buna mukabil davacının malvarlığında artış olmadığını, davalı çektiği ihtarda gerek şirketin gerekse dava dışı — olduğunu belirttiğini, davalı —- nezdinde sahip olduğu payların davalıya devrine dair şirketin kararı bulunmadığı gibi aktifinde bir artış da söz konusu olmadığını, —- tarihinde geçirdiği beyin kanaması sonucunda ayırt etme gücünü müvekkilinin kaybettiğini, —- vasi olarak atandığını, müvekkilinin hissedarı bulunduğu—– hamiline yazılı paya ayrıldığını, şirket tüm payların hamiline yazılı paylara dönüştürülmesi ve sonrasında yapılan sermaye artırımı işlemlerini müteakip hamiline yazılı payları temsil etmek üzere pay senedi bastırdığını, pay senedi bastırma işinin yaptırıldığı matbaa işletmesi tarafından şirket adına ekte birer örneği yer alan fatura ve sevk irsaliyeleri düzenlendiğini, şirketin hamiline yazılı paylarını temsil eden hisse senetleri —- beri tedavülde bulunduğunu, şirketin sermaye paylarını temsil eden hamiline yazılı hisse senetlerinin tamamının müvekkiline ait —– yapılan keşif marifetiyle tespit edildiğini, vesayet makamının görevlendirdiği bilirkişi — tarafından kiralık kasa muhteviyatına ilişkin olarak bilirkişi raporu düzenlendiğini, şirketin — hamiline yazılı paya dönüştürüldüğünü, — bugüne şirket payları hamiline yazılı olduğunu, müvekkili temsilen vasisi tarafından şirkete gönderilen —- maddesi ile tasdikli ihtarname marifetiyle sırasıyla davalı şirket ve dava dışı —–senetlerinin zilyetliğine ilişkin bilgilendirmede bulunularak adına giriş kartı düzenlenerek toplantının yapılacağı yerde ve saatte kendisine teslim edilmek üzere hazır bulundurulması talebi iletildiğini, —- yevmiye no.lu ihtarnamede hiçbir şekilde müvekkilin şahsen dava dışı — paylarına sahip olduğu öne sürülmediğini, —— sahip olduğu sermaye payları üzerinde şahsen doğrudan bir hak iddiasında bulunulmadığını, haksız ve dayanaktan yoksun talepleri muhtevi davanın reddini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacının davalı şirketin ortağı olduğu ve şirkette —– senedine sahip olduğunun tespiti ve söz konusu hisse senetlerinin davalı — alınarak davacıya verilmesi talebine ilişkindir.
—- maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.—-addesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Davalı şirket adına davalı şirket vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; şirket adına vekaletin, şirketi temsilen davacı —- tarafından verildiği, dolayısıyla davacı ile davalı şirketi temsilen yine davacının verdiği vekaletname ile davaya cevap verildiği, davalı —- yetkilisinin dava açıldığı sırada davacı ——-olduğu, dolayısıyla bu aşama da taraflar arasında menfaat çatışmasının bulunduğu, davalı şirketin yetkilisi dava açıldığı tarihte davacı — olmasına rağmen davanın devamı sırasında davalı şirket yetkilisinin değiştiği, davalı şirket yetkilisinin—- olduğu dolayısıyla bu durumda taraflar arasında menfaat çatışması kalmadığı anlaşıldığından yargılamaya devam edilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sayılı dosyasının — geldiği, yapılan incelemesinde; davalı —, söz konusu dosyada alınan —— bilirkişi raporunda; davalı kısıtlının— Şubesindeki kasasında yer alan kıymetlerin tespitinde gerek —- unvanı altında pay karşılığı hamiline yazılı senetler ve boş pay senetlerinin bulunduğunun belirlendiği görülmüştür.
— birleşeni— dosyası incelendiğinde; davacıların —- olduğu, davacıların da mahkememiz iş bu dava konusu taleple aynı talepte bulunduğu, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği görülmüştür.
Davacı vekili——tarafından hazırlanan hukuki mütalaayı sunmuştur.
Davalı —— incelenmek suretiyle —– rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle: davalı —-sunulduğui defterlerin usule uygun olduğu, ——- geçmiş yıllar kârlarından karşılamasına karar verilmiş olup arttırılan sermaye dağılımında davacı —- geçmiş yıllar karlarından karşılamasına karar verildiği, ———- hisseye sahip olduğu,—devrettiğine, hamiline payları — hisselerin maliki olduğu yönünde bir kayıt bulunmadığı, Dosya kapsamındaki belgelerden, davacı ortağın ve dava dışı diğer ortakların —- ortak olarak bilindikleri, ortak sıfatıyla hareket edip, genel kurul faaliyetlerine katıldıkları, pay defterinde ortak olarak göründükleri, bu meyanda davacının hisselerini davalıya devrettiğine dair somut bilgi ve belge bulunmadığı, davacının, —— sermaye payına sahip olduğu, hamiline yazılı değerler zilyedliğin teslimi ile devredilse de devir bedelinin ödenmesinde kullanılan değerin kaynağını —– gösteren bir belgenin dosyada olmadığı, davalı asilin kısıtlı olması hasebiyle hisse senetlerini iktisap şeklinde edindiğine dair de beyanının olmadığı, şirketin, davalı ortak dışındaki diğer — —- yazılı pay senetlerini bir anlaşma ya da bedel karşılığı davalıya devrettikten sonra, devri inkar etmeleri, —- davalar açmaları karşısında, tamamının bir —–birleşmelerinin mümkün olup olmadığının takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davacı, davalı şirketin başından beri yönetim kurulu başkanı ve hakim ortağı olduğunu, şirket yetkililerinin imzası ile basılan hisse senetleri hiçbir şekilde ortaklara dağıtılmadığını, senetlerin saklanması amacıyla davalı amcası —- kaldığını, müvekkiline ait olan ve şirket pay defterine işlenmek sureti ile gözüken ve halen davalı kısıtlı —- alınarak tarafına teslimini, ayrıca, müvekkilin şirkette mevcut —— karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
—– hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade edeceği hükmünü haiz olup bu kapsamda, devrin şirkete bildirilmesine veya kaydedilmesine gerek yoktur. Hamiline yazılı pay senedinin devri, senedin teslimi ile hem şirkete hem de üçüncü kişilere karşı hüküm ifade edeceğinden bu çerçevede, hamiline yazılı pay senedini elinde tutan, onun malikidir. Buradan hareketle, hamiline yazılı pay senedine dayalı olarak hissedarlığa dair iddia, ancak dayanak olan hamiline yazılı pay senetlerine malik sıfatıyla zilyet olunduğunun ispatıyla mümkündür.—-
Davalı şirketin aile şirketi olduğu, davalı —– davacı, diğer hissedarlar ve davalıya ait paylar ve hisse oranlarının açıkça gösterildiği, —-bir çok kez sermaye artırımına gidildiği ve esas sözleşmenin tadil edildiği,—– toplantılarında kabul edilen sermaye artırımına ait esas sözleşmelerin ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, yayımlarda davacıların ve davalı kısıtlının payları, pay adetleri, toplam sermayeleri ve hisse adetlerinin belirtildiği, genel olarak yıllık —–kanun ve esas sözleşme gereği ayrılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra kalan kısmının dağıtılmayarak —–yıllar karları hesabına alınmasına yönelik kararlar verildiği, —- kısım hissedar—– oluştuğu, —– arasından seçilecek bir yönetim kurulu tarafından yürütüleceğinin belirtildiği, uyuşmazlık çıkıncaya kadar anılan hüküm gereğince —- tarafından oluşturulduğu, —– de bu durumun açıkça görüldüğü, —- tarihine kadar bu durumun açıklanan şekilde devam ettiği,—– temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu, davacının gerek pay defterinde gerek şirket sözleşme ve tadillerinde payları ve hisselerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan —- sözleşme hükümlerine göre hisse senetlerinin nama ve/veya hamiline basılı —- ———–hususta karar alması gerektiği, ancak şirketin hisse senetlerini basan ve karşılığında ——–bastırılmasına dair herhangi bir karar bulunmadığı, ihtilaf konusu hisse senetlerinin —– olmadan bastırılmış olsa dahi, hisse senetlerinin davalı şirkete ait oldukları, hisse senetleri bastırıldıktan —- kayıt edilen hisse senetlerinin ortağa teslim edildiğine dair teslim/tesellüm belgesinin bulunmadığı, davacı ortağın hisselerini devretmiş olması halinde muhtemel bedelin ödendiğine dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, davacının ——–payına sahip olduğu, payların özvarlık ya da rayiç/satış değerinin muhtemelen daha yüksek olabileceği, şirketin davalı ortak dışındaki diğer — ortağının da başka mahkemelerde aynı iddia ile dava açtıkları, davacı —– payı olduğu, davacı ortağın ve dava dışı diğer ortakların —- ortak olarak bilindikleri, ortak sıfatıyla hareket edip, genel kurul faaliyetlerine katıldıkları, pay defterinde ortak olarak göründükleri, hamiline yazılı değerler zilyedliğin teslimi ile devredilse de devir bedelinin ödenmesinde kullanılan değerin kaynağını —–gösteren bir belgenin dosyada olmadığı, her ne kadar davalı vekilinin hisselerin ivazsız da devredilebileceğini beyan etmiş olsa da davalı asilin kısıtlı olması hasebiyle hisse senetlerini iktisap şeklinde edindiğine dair beyanının olmadığı, hisse senetlerinin davalıya zilyetliğin devredildiğine dair bir ibare bulunmadığı gibi, kısa elden teslim şartları da oluşmadığından taraflar arasında geçerli bir devir sözleşmesi bulunmadığı, şirketin aile şirketi olup, davalı kısıtlının bugünkü durumunun öngörülmesinin mümkün olmadığı, şirketin aile şirketi olması nedeniyle hissedarlar arasında bir güven ilişkisi bulunduğunun kabulünün gerekeceği, yaşamın olağan akışı, somut olay adaleti, dürüstlük kuralı, güven ilkesi birlikte ele alındığında; kısıtlı amcanın pay senetlerini kasasında bulundurmasının bu güven ilişkisi içerisinde düşünülebileceği, hamiline yazılı senetlerin davalının kasasında muhafaza edildiği, bir anlamda örtülü olarak saklama sözleşmesi gerçekleştiği ——–dosyasında dinlenilmiş olmaları nedeniyle yeniden dinlenilmesine gerek görülmedikleri, taraflar arasında saklama sözleşmesi olduğu kabul edildiği ve davalı kısıtlı amcanın söz konusu hamiline yazılı senetleri bu kapsamda kasasında sakladığı ve bu sözleşme kapsamında senetlere zilyet olduğu kabul edilerek davacının davalı şirkette —hisseye ve hisse senedine sahip olduğunun tespitine, halan davalı ——– adet hisse senedinin davalı şahıstan alınarak davacıya teslimine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı — senedine sahip olduğunun tespitine, halan davalı—- hisse senedinin davalı şahıstan alınarak davacıya teslimine,
2-Karar harcı —– harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma ve 2.513,13 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.557,53 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 165,05 TL tebligat ve müzekkere masrafları, 2.600,00 TL bilirkişi masrafları—- yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.930,20 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin taktiren tamamının davalılardan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı—– vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021