Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/31 E. 2021/55 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/31 Esas
KARAR NO : 2021/55
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili davacı şirket arasındaki ticari alım/satım işlemelerinden doğan —- olduğunu, davalı şirketin bu —- ilişkisinden doğan borcunu ödemediğini, bunun üzerine—— üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki ve borcun varlığının —- faturalar, ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, —-alacağı bulunmakta olduğunu, davalı tarafından söz konusu—- alacağından bir kısmının — tarihinde ödendiğini, kalan kısım olan —— ise defaatle yapılan uyarılara rağmen ödenmediğini, davalı borçlunun itirazının kötü niyetli ve süre kazanmaya yönelik olduğunu iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazının iptali ve takibin devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla — fatura alacağı, — fatura alacağı, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde yetkiye, takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —- tarihinde yapılan toplantıya davacı tarafın katıldığı, davalı tarafın katılmadığı, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Her ne kadar davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse de TBK’nın 89. Maddesi uyarınca para alacaklarında alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğu belirtildiğinden davalı tarafın dava şartı olan bu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından öncelikle davalı tarafın ——– bulunduğundan talimat vasıtasıyla defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulduğu, talimat sonucunda davalı şirketin taraflarına usulüne uygun yapılan ihtarlı davetiye tebliğine rağmen, ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye ibraz etmemesi nedeniyle davalı tarafın defterleri incelenememiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi ——- tarafından sunulan raporda özetle; davacı tarafından sunulan defterlerinin usule uygun olduğu, davacı şirketin takip tarihinde davalı şirketten faturalara dayalı ——- asıl alacağı bulunduğu, davalı şirketin takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi banka aracılığıyla yapmış olduğu toplam ——- ödeme yaparak takibe konu borç bakiyesini sıfırlanmış/borç bakiyesinin kapatılmış olduğu, davacı şirketin ——- tarihinde ticari defterlerinde kayıt altına aldığı ——– tutarlı satış faturasının takip tarihi sonrası düzenlenmiş/kaydedilmiş olması nedeniyle huzurda görülmekte olan itirazın iptali davasının konusu olamayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın davacı şirketin başlatmış olduğu icra takibine davalı şirketin vaki itirazının iptali için ikame edilmiş itirazın iptali davası olduğu, davaya konu ihtilafın, davacı şirketin davanın dayandığı takibe ve işbu davaya konu yaptığı fatura alacaklarının varlığı ve var ise miktarı hususlarında toplandığı, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasında ——– yılından başladığı görülen ve yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın sürdürüldüğü görülen mal/alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirket adına ——— tutarlı mal satış faturası düzenlendiği ve düzenlenmiş olan bu faturanın davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulan ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydının yapılmış bulunduğu, davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarında bu faturadan kaynaklanan alacağına yönelik olarak takip tarihi öncesi davalı şirketçe yapılmış herhangi bir tahsilat kaydına rastlanılmadığı, davacı şirketin davalı şirket adına————— düzenleyerek elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ ettiği ve ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydını yapmış bulunduğu, gerek ——– yılında kesilen vade farkı faturaları sonrasında, davacı şirketin ticari defter kayıtları itibarıyla davalı yandan bu iki faturaya dayalı olarak ——alacaklı durumda bulunduğunun anlaşıldığı, davalı şirket tarafından banka aracılığıyla takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesinde haricen davacı şirket hesabına; ———— ödeme gerçekleştirildiği, davalı şirketçe yapılan bu ödemelerin davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin takibe konu fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alındıkları ve takip konusu yapılan alacak bakiyesinin kapatıldığı—- olduğu, davacı şirket vekilinin dosyaya sunmuş olduğu —-tarihli beyan dilekçesinde; müvekkili —- alacağı bulunduğu, ödenmeyen bu borca —– tutarında takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından, takip başlatıldıktan sonra ———— ödeme yapılarak asıl borç miktarının sona erdiğini, ancak asıl borca ilişkin olarak işletilen faiz miktarının davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı tarafından —— tarihinde yapılan ödemeye ilişkin olarak bilgi verilmiş olması, diğer ödemelere ilişkin olarak taraflarına bilgi verilmemiş olması nedeniyle —- ödemenin icra borcundan mahsup edilerek işbu davayı ——– dosyasından davalı tarafından icra takibi başlatılmasından sonra ———-konu asıl alacak ödenmiş olmasına rağmen, takip öncesi işlemiş faiz alacağının ödenmemiş olması nedeniyle davalı şirketten —- işlemiş faiz alacağı bulunduğunu ve işbu davanın faiz alacağı —— üzerinden devamına karar verilmesini talep ettiği, taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya takip konusu yapılan alacağa ilişkin olarak davalı şirket keşide edilmiş bir yazılı ihtarnamenin yer almadığı gibi, iddia da edilmediği anlaşılmakla davacının ——– işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği, yukarıda açıklanan sebeplerle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı taraf takip tarihinden sonra ———– ödeme yapmakla ve davacı taraf bu ödemeleri asıl alacağa mahsup ederek asıl alacaklarının sona erdiklerini beyan etmekle asıl alacak yönünden açılan kısmi davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, takip öncesi işlemiş faiz talebinin temerrüt oluşmadığından reddine karar verildiği, ancak davalı tarafından yapılan ödemeler davacı tarafından asıl alacağa mahsup edilerek asıl alacaktan düşülmüş olsa da takibin tüm ferileriyle ödenerek sona ermediği, bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek —-asıl alacağa takip tarihi-kısmi ödeme tarihi arası olan ———- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, —alacağa ilk ödeme-ikinci ödeme tarihi olan —– oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, —- alacağa ikinci ödeme-üçüncü kısmi ödeme tarihi olan ——–oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, takibin belirtilen şekilde takip sonrası faiz, icra giderleri ve vekalet ücreti yönünden devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——– esas sayılı dosyasına yönelik itirazının, davalı taraf takip tarihinden sonra ———–ödeme yapmakla ve davacı taraf bu ödemeleri asıl alacağa mahsup ederek asıl alacaklarının sona erdiklerini beyan etmekle asıl alacak yönünden açılan kısmi davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
Takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine,
— asıl alacağa takip tarihi-kısmi ödeme tarihi arası olan —— tarihleri arası yıllık —- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
—alacağa ilk ödeme-ikinci ödeme tarihi olan —— oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
—alacağa ikinci ödeme-üçüncü kısmi ödeme tarihi olan ———— oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, takibin belirtilen şekilde takip sonrası faiz, icra giderleri ve vekalet ücreti yönünden devamına,
2-Alınması gereken harç başlangıçta alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvuru, 83,41 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 127,81 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 583,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.183,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 953,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 345,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
8-Artan gider avansı olduğunda yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/01/2021