Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/297 E. 2019/792 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/297 Esas
KARAR NO : 2019/792

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/07/2019

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin 2017/2249 Esas 2019/919 karar sayılı kararı ile Mahkememize gelen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde ———— sayılı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile —- tarihleri arasında—- adına sigorta edilen —————— plaka sayılı —– marka aracın, davalıların sorumluluğunda işletilmekte olan otoparktan yine davalıların çalışanı —- tarafından 31/01/2015 tarihinde çalındığı esnada kaza sebebiyle hasara uğradığını, davalılardan —– 02/02/2015 tarihli ifadesinde, otoparkın kendisi tarafından işletildiğini, hırsızlık olayının kendi elemanı tarafından yapıldığını ve henüz iş yeri ruhsatının alınmadığını ikrar ettiğini, 03/01/2015 tarihli —– numaralı otopark faturasının diğer davalı —- tarafından düzenlenerek sigortalısına verildiğini, davalıların kusursuz sorumluğu olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısına eksper raporu ile tespit olunan 72.277 TL hasar tazminatının ödendiğini, hasarın ödenmesi ile TTK’nın 1472.maddesi ve Poliçe Genel Şartlarına göre müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakkın müvekkili şirkete intikal ettiğini, sigortalıya ödenen 72.277,00 TL hasar tazminatının tahsili için İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün 2015/13712 esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalılar tarafından kötü niyetle itiraz edildiğinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi için davayı açtıklarını, davalılar tarafından icra dosyasına itiraz edildiğini, itirazın durduğunu, davalıların borca vaki itirazlarının iptaline, icra takibinin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınmasına, davalılar adına kayıtlı araç ve gayrimenkul tespit edilmesi halinde üzerine 3.şahıslara devrinin önlenmesini için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın niteliği itibariyle Asliye Hukuk mahkemesinin görev alanına girdiğini, bu sebeple dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, dava konusu aracın çalınmasına bağlı olarak İstanbul Anadolu ——-.Asliye Ceza Mahkemesinin ——- esas sayılı dava dosyası üzerinden yargılama devam ettiğini, söz konusu dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını, dava konusu araç için fahiş ödeme yapıldığını, dava konusu aracı———– çaldığını, müvekkillerinin mağdur konumunda olduğunu, davanın kabulu anlamına gelmemek kaydı ile ortaya çıkacak zararlardan—– sorumlu olduğunu, takip konusu yapılan ve davalı müvekkillerce itiraz edilen alacağın likit olmadığını, dava konusu, iddia ve talep edilen ikinci el araç rayiç bedeli net bir şekilde belirli yada belirlenebilir olmadığını, bu sebeple dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında yer alan, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların talebi üzerine dava, ———– ihbar edilmiştir.
——— 18/07/2017 tarihli 8 nolu celsedeki beyanında; kaza yaptığı aracın anahtarını dolabı kırarak aldığını, davalıların anahtarı aldığından haberlerinin olmadığını, onların kusurlarının bulunmadığını, kusurun kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,—- Sigorta Poliçesi uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ———İcra Dairesinin 2015/11485 esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 72.277,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı———– vekili tarafından istinaf yoluna başvurma sonucu; mahkememizin kararı söz konusu davada asliye hukuk mahkemelerinin görevli olması nedeniyle kaldırılmıştır.
İstinaf kararı taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi nezdinde —— sayılı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile —————– tarihleri arasında —– adına sigorta edilen —– plaka sayılı —- — marka aracın, davalıların sorumluluğunda işletilmekte olan otoparktan yine davalıların çalışanı —— tarafından 31/01/2015 tarihinde çalındığı esnada kaza sebebiyle hasara uğradığı anlaşılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir.
TTK m. 1301’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve —-. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve —–. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44. maddesine (TBK m.52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, 3 Temmuz —- tarihli ve — sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun —- tarih ve —-. sayılı kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” şeklindedir.
Somut olayda; davacı kasko şirketi olup, dava dışı sigortalının ise gerçek kişi olduğu, kazaya karışan aracında hususi araç olduğu göz önünde tutulduğunda rücu tazminatına konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumda da uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.