Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2019/1173 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2019/1173

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından —– tarih ve İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —-.sayılı dosyası ile davalı (borçlu) aleyhine alacağını alabilmek için, ilamsız icra takibi yapıldığını ancak davalının müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını ve bu nedenle takibin durdurulmasını talep ederek 16.05.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili şirket ile davalı (borçlu) arasında ticari ilişkinin konusu olduğunu, —- tarihli —– sayılı icra dosyasına sunulan faturadan da anlaşılacağı üzere; davalının müvekkili şirkete —– tarihi itibariyle 53.845,73-TL borcu bulunduğunu, alacağın dayanağı olan faturanın, davalıdan alınan ürünlerin iade prosedürüne uygun olmasına rağmen davalının söz konusu ürünleri iade almayarak müvekkili şirketi ciddi manada zarara uğrattığı tutarı ihtiva ettiğini, icra takibinin de işbu faturaya dayanılarak yapıldığını, ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun m.5/A uyarınca 17.05.2019 tarihinde —– başvuru numarası ile zorunlu arabuluculuğa başvurduklarını, yapılan görüşmeler neticesinde 31.05.2019 tarihinde taraflar anlaşamadıklarını, sunmuş oldukları faturaya rağmen davalının, haksız ve kötü niyetle icra takibini durdurduğunı iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin gelişmiş cerrahi, ilaç ve göz bakımı ürünleri üreten ———————– firmalarından biri olduğunu, davacı şirketin müvekkilinin Türkiye’ye ithal ettiği — ürünlerinin satışını gerçekleştirdiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkide münhasırlık bulunmadığını, davacı şirketin ———-internet gazetesi üzerinden müvekkili aleyhine asılsız iddialarda bulunduğunu, bu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davacının haksız yere—- müvekkili hakkında birçok şikayette bulunduğunu, davacı şirketin müvekkili şirket ürünlerini satmayacağını kamuya beyan ettiğini, böylelikle müvekkili ile olan ilişkisini fiilen sonlandırdığını, tüm bu gelişmelerden sonra müvekkilinin davacı şirket ile hukuki ilişkisini davacıya gönderdiği ihtarname ile haklı nedenlerle tamamen sona erdirdiğini, davacı şirketin sözleşmenin feshi nedeniyle elinde kaldığını iddia ettiği ürünleri stok olarak adlandırmak suretiyle müvekkili şirkete iade etmek istediğini, tek satıcılık sözleşmelerinde dahi tek satıcının sözleşmenin sona ermesinden sonra satabileceği malları satmayı ihmal etmiş ise elinde kalan malların iadesini talep edemeyeceğinin belirtildiğini, davaya konu ürünlerin gerçekten müvekkiline ait olup olmadığının dahi belli olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak haksız, kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacı şirketin %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ile arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafça sonlandırılması nedeniyle elinde bulunan davalı şirket ürünlerinin taraflar arasında süre gelmiş teamüllerden olan iade prosedürü kapsamında davalı tarafça alınması ve bedelinin ödenmesi için düzenlediği iade faturası nedeniyle başlattığı takibe davalının itirazının iptali ve takibin devamı istemiyle dava açmıştır.
Davacı ve davalı tarafların aynı olduğu, aynı hukuki olgulara dayalı olarak açılmış mahkememiz —– İstanbul Anadolu —–. ATM—— esas sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiş, bu dosyalar ile mahkememiz dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirlenmiştir.
HMK 166. Maddesinde davaların birleştirilmesi hususu düzenlenmiş olup aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında talep üzerine yahut mahkemece kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemedeki dava ile birleştirilmesi mümkündür. Madde hükmü ve usul ekonomisi hükümleri göz önünde bulundurularak mahkememiz dosyasının daha önce açıldığı anlaşılan İstanbul Anadolu —–. ATM —– esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, esasımızın bu şekilde kapatılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemiz dosyasının İstanbul Anadolu —–. ATM —— esas sayılı dosyası ile birlikte birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.