Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/287 E. 2021/64 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/62 Esas
KARAR NO : 2021/144

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 27.03.2018 tarihinde —— sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında borçlu şirketten —— alınacak olup karşılığında ——— ödeneceğini, sözleşmeye ilişkin borçlu şirket —- müvekkiline verdiğini, —- temin edilmediğini, müvekkiline verilmediğini, müvekkili şirket sözleşme imzalanır imzalanmaz sözleşme konusu ——- alım ücretinin tamamını çek ile ödeme yaptığını, çeklerin tamamının vadeleri geldikçe ödendiğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu ——- vadesinin geldiğini, müvekkili şirket tarafından zamanında ödendiğini, müvekkili şirket ödemesini zamanında yaptığını, davalı şirket tarafından karşılığında — sonucunda hem maddi kayıp oluştuğunu, hem de farklı firmalardan— almak zorunda kaldığını bu nedenle fark ücreti ödendiğini, vadesi gelen çeklerin ödemesinin yapıldığını, karşılığında davalı şirketten — alınamadığını sözleşmeye aykırılıktan İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü—– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine istinaden davalı tarafa ödeme emri gönderildiğini, 04.03.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından yapılan itiraz sonrası ticari işlerde arabuluculuk dava şartı nedeniyle —— arabuluculuk numarası — tarihinde son tutanak düzenlendiğini, anlaşmanın sağlanamadığını, davalı tarafın İstanbul Anadolu–.Asliye Ticaret Mahkemesi — Esas sayılı dosya ile konkordato talebinde bulunulduğunu, davalı/borçlu tarafından sunulan alacaklılar listesinde ise müvekkili şirketin alacaklı olarak gösterildiğini, davalı —- talebi reddedildikten sonra şirket merkezini değiştirerek —Asliye Ticaret Mahkemesi —-Esas sayılı dosya ile tekrar — talebinde bulunduklarını, müvekkili şirket alacaklılar listesinde yer aldığını, davalı tarafın konkordato talebi reddedilerek borca batık olması hasebiyle iflasına karar verildiğini, tasfiye aşamasında olduğunu, Gebze –.İcra Müdürlüğü — iflas numaralı dosyası ile tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, davalı taraf ile anlaşma sağlanması adına bütün yolların denendiğini, bir sonucun alınamadığını, davamızın kabulü ile davalı/borçlunun İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, bunun da ticari faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet
ü cretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin — Asliye Ticaret Mahkemesinin—–Esas sayılı ilamı—– İcra Dairesi —— İflas nolu dosya ile yapıldığını, Yargıtay —. Hukuk Dairesi Esas: —- Karar Tarihi:— ” İİK’nın 235/1. maddesi uyarınca, kayıt kabul davasında iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesi kesin yetkilidir.” müflise yöneltilmiş iş bu davaya husumet yönünden ve kamu düzeninden olan, kesin yetkili-görevli Mahkemenin davalı hakkında iflasa karar verilen mahkemenin—-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görev ve yetki yönünden itiraz ettiklerini—-Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkisiz ve görevsiz olup, görevli ve yetkili mahkeme —- Ticaret Mahkemesi olduğunu, itirazın iptali davasının reddini, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
İstanbul Anadolu –.İcra Müdürlüğünün—sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 276.076,25 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacının cari hesap alacağının tahsili için davalı hakkında İstanbul Anadolu –.İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlattığı, davalı şirketin takibe itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, dava dilekçesinde davalı şirketin iflasına karar verildiğinin belirtildiği ve davalı olarak ——davalı şirketin unvanının gösterildiği, bunun üzerine— Müdürlüğü’nün —– iflas sayılı dosyasının Uyap üzerinden celp edildiği, — tarihli — İcra Müdürlüğü yazı cevabında; davalı şirketin — tarihinde iflasına karar verildiği, henüz sıra cetvelinin düzenlenmediği belirtilerek iflas idare memurlarının isim ve adreslerinin bildirildiği,
Dava tarihinin 03/03/2020 olup, davalı şirketin dava açılmadan önce 29/08/2019 tarihinde iflas ettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla her ne kadar davacı tarafçaişbu dava itirazın iptali olarak açılmışsa da hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, iflas tarihinden önce doğan bir borcun tahsilinin istenmesinin kayıt kabul istemini içerdiğinin, davanın kayıt kabul davası olduğunun kabulünün gerekeceği anlaşılmıştır.
İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Davalı şirket hakkında —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasında davalı şirketin — tarihinde—-karar verildiği, iflas kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
İİK’nın 235/1. Maddesinde; kayıt kabul davasında; iflasa karar verilen — mahkemesinin kesin yetkili olduğunun belirtildiği, dolayısıyla —– Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetkili olduğu anlaşılarak HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. madde hükümleri uyarınca mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal; Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin — Esas —- Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kesin yetki kuralı gereğince MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemeninin ——–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili —Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.