Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/276 E. 2022/173 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/276 Esas
KARAR NO: 2022/173
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/05/2019
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- tarihinde davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin katılımıyla yapılan toplantıda davacı şirketin, davalı şirketin —-nedeniyle ihtiyaç duymuş olduğu —- çalışması, —- sayfadan oluşan bir sunum gerçekleştirdiğini, —- tarihinde davalı şirketin çıkartmayı planladığı dergi için, — tarihinde davalı şirketin tanıtım —- hikayesi için görüşmeler yapıldığını, tarafların — fiyatta anlaşma sağladığını, bu anlaşmaya istinaden davalı şirket tarafından —- avans olarak ödendiğini ve aynı tarihte davalı şirkete çekim planına ilişkin tüm detayların —olarak gönderildiğini, — tarihinde ilk çekimlerin sorunsuz olarak gerçekleştirildiğini,—- tarihinde davalı şirketin — davacı şirkete yapılan ödemeye ilişkin mutabakat formu gönderildiğini ve mutabakatın müvekkili şirket tarafından imzalanarak davalı şirkete iletildiğini, —– müvekkili şirket tarafından yapılan——-ilişkin tüm işlem ve çekimlere ait dosyaların rötuşlu olarak davalı şirkete gönderildiğini, ancak davalı şirketçe herhangi bir geri dönüş yapılmadığını, davalı şirket için yapılan çalışmalar karşılığında kalan bakiyenin tahsili için fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, faturanın davalı şirkete tebliğinin ardından — tarihinde, —– ile davalı şirket, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen çalışmaların beğenilmediği ve hiçbir yerde kullanılmadığını belirterek faturayı iade ettiğini, yargılamaya konu projede, tıpkı diğer projelerde olduğu gibi davacı şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu profesyonel bir şekilde ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirketin iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin edimini gereği gibi yerine getirmediği düşünülse dahi, davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığının açık olduğunu, davalı şirket tarafından çalışmaların beğenilmediği, eksiklikler olduğu ya da düzeltilmesi gereken bölüm ve işlemler olduğuna ilişkin müvekkiline hiçbir itiraz ya da eleştiri sunulmadığını, eser sözleşmelerinde dahi, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görünüyorsa, iş sahibinin bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde, yükleniciye ayıbın veya aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde hasar ve masrafların kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın üçüncü bir kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunmak zorunda olduğunu, davalı şirketin tamamen keyfi ve TMK. 2.Md. ile bağdaşmayan eylemlerinden dolayı davacı şirketin emeklerinin gasp edildiğini, müvekkili şirketin uğramış olduğu menfi zararlara ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, — tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesine davalı tarafın katılmaması sebebiyle anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik alacaklarının—– fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme kurulduğuna dair beyanlarını kabul etmediklerini, davacı tarafın beyanlarının aksine müvekkili şirketin fatura konusu işlere dair ölçü ve kalite anlamında istenilen hizmetin alınamadığını ve yapıldığı iddia edilen işlerin müvekkili firma tarafından hiçbir yerde kullanılmamış olduğunu, taraflarınca faturaya itiraz edilerek faturanın noter ihtarnamesi ekinde davacı şirkete iade edildiğini, ticari defterlerin incelenmesiyle beyanlarının doğruluğunun ortaya çıkacağını, davacı şirketin müvekkili şirketten haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarını savunarak, haksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; alacak davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, ——- tarihinde toplantı neticesinde davalı tarafın toplantıya katılmaması nedeniyle görüşme yapılamadığından anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce reklamcı ve sözleşme hesap uzmanı bilirkişilerden alınan heyet bilirkişi raporunda özetle; davaya konu olan anlaşmazlıkta davacının sunulan deliller itibariyle; söz konusu——- verilen onaylanmış bütçe ile gerekli çekimlerin tamamlandığı ve kabul gördüğü, bu hizmet karşılığında anlaşılmış olan bedelin —- davacıya çekimler öncesinde ödendiği; —- ödeneceğinin kabulü ile çalışmanın gerçekleştirildiği, davacı tarafından verilen ve davalı tarafından onaylanan bütçe teklifinin yalnızca —– için geçerli olduğu, çekimlerin bu kapsamda uzman—– ve çok sayıda insan ve iş gücü ile hazırlandığı ve sonuçlandırıldığı, davacı tarafından organize edilen —– davalı tarafından beğenildiği ve takdir edildiği, davacı tarafından çekimlerden elde edilen görsel malzemeler ile davalının beklentisinin karşılanmak üzere çok sayıda çalışma yapıldığı ve davalı ile paylaşıldığı, davacı tarafından çekimden elde edilen fotoğraflarla daha sonra mutabık kalındığında uygulanması —– gibi pek çok tasarım önerisinin verilen bütçe dahilinde olmadığı halde davalıya sunulduğu, ancak; davacının, projenin nihayete erdirilmesi ve filmlerin son halinin onaylanması için yazılı iletişim yollarını denemesine rağmen davalıdan cevap alınamaması nedeniyle çalışmaları sonlandıramadığı, davalının yapılan çalışmalarla ilgili beğeniye dair sübjektif görüşlerinin, projenin kullanılmadığına ilişkin iddialarının; ihtarnameye kadar davacıya iletilmediği ve faturanın kabul edilmemesiyle ortaya çıktığı, davalının savunma için hiçbir belgesinin bulunmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan yazışmalarda da bu tür memnuniyetsizliğe, işin tekrarlanmasına yönelik bir ibareye ve imaya rastlanmadığı, önceki kök ve ek bilirkişi raporlarındaki sektörel tespitler ile işbu raporumuzdaki sektörel tespitler birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında,—- davacı tarafından davalı için yapılması hususunda sözleşme öncesi görüşmeler yapıldığı, bu görüşmelerde davacı tarafından birçok işin yapılmasının ve işlerin yapılmasına ilişkin —- akdedilmesinin planladığı, fakat görüşmeler sonucunda şimdilik sadece, —- — karşılığında yapılması hususunda mutabakata varıldığı ve bu mutabakatı konu edinen bir —- taraflar arasında kurulduğu, bu sözleşmenin —– olduğu; görüşülen diğer işlerin yapımını konu edinen sözleşmelerin ise şimdilik kurulmadığı kanaatine varıldığı, davacının, ard arda edimli eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını gereği gibi yerine getirdiği, yani sözleşmeyle üstlendiği işleri gereği gibi yaptığı ve teslim ettiği, davalı davacıya keşide ettiği —-tarihli ihtarnamesinde ve cevap dilekçesinde yer alan beyanlarıyla da, aslında, davacının sözleşmeyle üstlendiği işleri yaptığı ve teslim ettiğini kabul etmiş olduğu, fakat davalının davacının işleri —— iddia ettiği, dolayısıyla davalı, işlerin gereği gibi yapılmadığını, ayıplı yapıldığını iddia ettiği, bu durumda davalının, işlerin gereği gibi yapılmadığını, ayıplı yapıldığını ispat etmekle yükümlü olduğu, ne var ki davalının bu hususu ispata ilişkin somut delil sunmadığı, söz konusu sözleşmenin konusunu oluşturan işlerin, sözleşmenin tarafları arasında yakın iletişim ve karşılıklı adımlarla ilerlemesi mümkün olan işler olduğu, bu nedenle davacının sözleşmeyle üstlendiği işlerin ——yapımı ve tamamlanmasının davalının onayı olmaksızın nihai hale getirilemeyeceği, işlerin tamamlanmadığının kabulü halinde davaya konu olan çalışmaların davalıdan kaynaklı olarak sonuçlandırılmamış olması, gerekli çalışmanın yapılmadığı ve iş gücünün harcanmadığı sonucunu doğurmayacağı, davalının işlerin yapımı aşamasında, işlerin gereği gibi yapılmadığı —- hususunda bir bildirimde bulunmadığı, bütün bu durumlar karşısında, davacının sözleşmeyle üstlendiği işleri gereği gibi yaptığı ve teslim ettiği, bu nedenle de, sözleşmede kararlaştırılmış olan iş bedelinin geriye kalan —- tahsilini davalıdan talebe hak kazandığı, davacının, fatura tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine ilişkin talebi dikkate alındığında, davacının düzenlediği iş bedeli faturasının davalıya tebliğ edilmiş olduğu anlaşılan — tarihinden —- tarihte davalının temerrüde düşmüş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği — davacının, dava dilekçesinde bu alacağının şimdilik —kısmının fatura tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi — birlikte tahsilini talep ettiği; — tarihli ıslah dilekçesi ile bu talebini —- olarak ıslah ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen — fatura alacağı talebini bilirkişi raporu doğrultusunda — arttırarak toplam—fatura alacağının davalı şirketten temerrüt tarihi — tarihinden itibaren işleyecek—— faizi ile tahsilini talep ettiğini belirterek davasını ıslah etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, mahkememizce davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan kök ve itirazlar üzerine hazırlanan ek raporlar ile sonuca ulaşılamaması üzerine tarafların talebi mahkememizin resen takdiri ile yeni bir heyetten rapor alındığı, — heyetince hazırlanan —- tarihli rapor hükme ve denetime elverişli görülerek mahkememizce hükme esas alınmış olup, davanın ıslah edilen haliyle kabulüne, —-tarihinden itibaren, — ıslah tarihi olan — tarihinden itibaren olmak üzere toplam —- avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın ıslah edilen hali ile KABULÜNE,
1—–tarihinden itibaren, —- ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren olmak üzere toplam —– avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 3.063,02 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin, 760,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.258,62 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin ve 760,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 848,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 74,00 tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.474,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 6.629,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022