Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/272 E. 2020/349 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/272 Esas
KARAR NO: 2020/349
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/05/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ————sayılı dosya ile icra takibine göre borçlunun ————- cari hesap borcunun bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket ticari defterlerinde faturalar ve alacak miktarlarının kayıtlı olduğunu, somut bir gerekçeye dayanmayan itiraz davayı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, —————- numaralı ilamsız icra takibine davalı yan takibe ve borca herhangi bir somut gerekçe göstermeksizin genel geçer bir itirazda bulunarak takibin durmasına neden olduğunu, davalının iş bu itirazının haklı ve geçeli hiçbir sebebi olmadığını, tarafların ticari defter kayıtları, banka kayıtları, cari hesap ekstreleri ve faturalar incelendiğinde alacaklarının haklılığı subut bulacağını, ——– tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ————–da yapılan arabuluculuk görüşmesi sonucu taraflarca anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibe konu asıl alacak olan ————— aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sunmuş olduğu cari hesap bilgileri içerisinde ——— irsaliye numaralı ——–tarihli fatura bedeli ———— belirtildiğini, fatura aslına bakıldığında net olarak görüleceği üzere ——— fatura kesildiğini, faturalar ve cari hesaplar incelendiğinde bu husus net şekilde görüleceğini, borçlanma tarihindeki kur ile takip tarihindeki kur arasında çok ciddi bir artış olmuş olup bu kur farkı için davacı tarafça ayrıca kur farkı faturası kesilmesi gerektiğini, davacı tarafından bu kur farkı için fatura kesilmeden fatura bedellerinin ————-belirterek takibe geçmesi haksız ve kötü niyetli olduğunu, bunun yanında görüldüğü üzere dava konusu olay yargılamaya muhtaç olmasından ötürü, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; ——–.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
———– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı borcun ——– fatura alacağından kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu aleyhine —— tarihinde ——- için takibe geçtiği, takip borçlusu vekilinin süresi içinde; ‘Müvekkilim şirketin alacaklı görünen şirkete ————- miktarına ilişkin borcu bulunmamaktadır, borca, ödeme emrine, her türlü faize ve tüm ferilerine itiraz ederiz, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz’ şeklindeki itirazı üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ——– büro dosyasından davacı şirketin ———– tarihinde uyuşmazlığın çözümü için arabulucuya başvurduğu, arabuluculuk sürecinin ————- tarihinde sona erdiği tarafların görüşme sonunda anlaşamadığı arabuluculuk tutanağından anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
————————– aylarına ilişkin BA Formları ————— celbedilmiştir.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi ———– tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın —————- yıllan ticari defterlerinin, davalı şirketin ———– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, alacak bakiyesinin sonraki yıllara devrinin doğru olarak yapılıp yapılmadığı konusunda yapılan incelemede—— tarihindeki ———- karşılığı alacağın ——— olduğu, bu – alacak miktarının davacının ————- yıllarına devir olduğu, davalının ticari defterlerine dayalı davacı ile olan Satıcılar Hesabı incelendiğinde, davacının takip ve dava konusu faturalarının davalının ticari defterlerinde davacı alacağına kaydedilmiş olduğu, —— tarihi itibariyle davalı borcunun ——– olduğu, taraf defterleri arasında ———— farkı bulunduğu, bu farkın euro cinsinden düzenlenen faturaların ——- cinsinden defterlere kaydedilmesinden kaynaklandığı, davacının icra takip tarihi itibariyle takip ve dava konusu faturalarından dolayı davalı taraftan—————alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; ——- olmasına rağmen bilirkişi tarafından——— olarak hesaplandığını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; icra takibinde fatura alacağı için takip başlatıldığı, davacı vekili öninceleme duruşmasında “Biz her ne kadar icra takibinde —————– tarihli ——–tutarlı olarak belirtip daha sonra yanına elle fatura alacağı yazmış olsak da birden fazla fatura vardır, biz esasen cari hesap alacağı için takip başlattık” şeklinde beyanda bulunduğu, mahkememizce de bu husus kabul edilerek davanın, faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, her iki tarafın incelenen defterlerinde davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların kayıtlı oldukları, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, taraf defterleri arasındaki ——– farkının —-cinsinden düzenlenen faturaların—farklı kur üzerinden çevrilmesinden kaynaklandığı, ——tarafından gönderilen davalı şirkete ait ————aylanna ilişkin BA Formlar incelendiğinde, söz konusu dönemlerde davacı tarafa mal ve hizmet verdiğini beyan etmediği görülmüştür, bunun nedeninin faturaların bildirim haddi olan ——– altında olmasından kaynaklandığı, her ne kadar davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; ——– olmasına rağmen bilirkişi tarafından ——— olarak hesaplandığını ileri sürmüş olsa da söz konusu fatura incelendiğinde net toplam ve —– toplandığında ——— ettiğinden davalının bu savunmasına itibar edilmediği, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, davacının takip talebindeki miktar kadar alacaklı olduğu, ve takibe yönelik itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, 3095 Sayılı Kanun ‘Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesine göre; ‘Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde yabancı para borcunun faizinde ——- o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır’ hükmü uyarınca davacı tarafın ——- alacağına ———– tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi hükmünce —– cinsinden faizi yürütülebileceği, icra takibinin ——– olarak yürütülecek olan yukarıda belirtilen asıl alacak ve direnim faizinin takip talebindeki istemle bağlı kalınarak TBK hükmünce fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalı tarafından, davacıya ödenebileceği, davalının itirazlarının yersiz olduğu, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davacı taraf takip başlatmakta haklı olduğundan davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İcra inkar tazminatı euro cinsinden hükmedilen paranın takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden, yargılama gideri ve vekalet ücreti ise dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ————- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 5.009,66 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4A maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan bedelin takip tarihindeki kur karşılığı olan 37.090,52 TL ‘nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 2.350,68 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 551,36 TL harcın mahsubu ile 1.799,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 551,36 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 595,76 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 69,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 819,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.129,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2020