Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2019/941 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/24 Esas
KARAR NO : 2019/941

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın kendi işlettiği dükkânını kapatmasından dolayı kendi dükkânındaki kalan malları satması için davacıya verdiğini, davalı ile malların satışından kazanılan paradan belli bir oran üzerinden paylaşılacağı konusunda anlaştıklarını, davacı ile davalı, malların satılmaması halinde ise malları davalıya iade edileceği konusunda mutabakata vardıklarını, davalı, davacıya malları vermesi nedeniyle teminat için davacıdan senet istemesi üzerine davacınında 02/02/2017 düzenleme tarihli, 05/05/2017 vade tarihli 17.500,00 TL tutarındaki senedi düzenleyerek davalıya verdiğini, davacının, davalının kendisine verdiği malların değerinin teminatı olarak senedi verdiği için senedin üzerine ’’Teminattır’’ ibaresini yazdığını, Davalı tarafın senedin tahsili için İstanbul Anadolu —-. icra müdürlüğü 2018/6270 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, Senet, teminat olarak verildiği için İstanbul Anadolu —-. İcra Hukuk Mahkemesi —-Esas sayılı dosya ile borca itiraz davası açıldığını, İcra mahkemesi, basit ve şekli inceleme yaptığını, senedin teminat senedi olarak verildiğine dair ayrıca belge verilmediğini, davacınında davalıya gönderilen sms den başka bir delil olmadığı için davanın reddine karar verildiğini,Senette, davacının rızası dışında oynamalar olduğunu, senet incelendiğinde davacının eli ürünü olmayan değiştirmelerde bulunulduğu bu sebeple senedin iptali gerektiği,İlgili senet davalıya teminat olarak verilmiş ise de davalı taraf senedin tahsili için ilgili icra dosyasında icra takibi başlattığını, davacının davalı tarafın icra baskı altında ticari faaliyetine devam etmeye çalıştığını,mahkeme sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak icra dosyasının durdurulmasını, aksi takdirde teminatlı olarak durdurulmasını talep etmekteyiz.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ikame etmiş davanın kötü niyetli bir dava olduğunu, Dolayısıyla, uyuşmazlık konusu senedin geçerli olduğunu, senet metni üzerinde yer alan “Bu senet teminat mukabilinde verilmiştir.” İbaresinin yazılmamış sayılması gerektiğini, Menfi tespit davalarında ispat yükü, kural olarak davacıda olduğunu, somut uyuşmazlıkta davacı/borçlu, taraflar arasında hukuki ilişki olduğunu açıkça ikrar ettiğini, taraflar arasında bir hukuki ilişki olduğunu iddia eden davacının/borçlunun, iddia etmiş olduğu hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerektiği, somut olayda davacı/borçlu, taraflar arasında bir hukuki ilişki olduğunu kabul etmiş olmakla, bu iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu, Dava dilekçesinde bahsedilen mesajlaşmaları kabul etmediğini, Bununla birlikte mesajlaşmaların davalı ile davacı arasında malların iadesi konusunda anlaştığı gibi sair iddiaları ispatlar nitelikte olmayıp, bilakis davalının satın alınan mallara karşılık uyuşmazlık konusu senedin verildiğini; satın alınan malların elden çıkarılamaması gibi davalının sorumluluğunda olmayan nedenlerden dolayı malların iade edilmek istendiğini, davalının da bunu açıkça kabul etmediğinden davanın reddedilmesini bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Davacının dosyaya sunduğu delillerin incelenmesinden zorunlu arabuluculuk tutanağı aslının yada arabulucu tarafından onaylanan suretinin dosyaya sunulmadığı, davacı vekiline belgeyi sunması için 1 hafta kesin süre verilmiş olmasına rağmen sunulmadığı anlaşılmıştır
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakta; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ——– Sayılı kararında da davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamına göre, 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5.) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak, ödenmemesine ilişkin menfi tespit ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, davacının huzurdaki davayı açmadan önce zorunlu arabuluculuk müessesine başvurduğuna ilişkin arabuluculuk tutanağının fotokopisinin dosyaya sunduğu, kendisine verilen kesin sürede tutanak aslını sunmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 298,86 TL’den mahsubu ile bakiye 254,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nın 333 maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi