Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2020/67 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2020/67

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olduğunu, söz konusu alacaklar ile ilgili olarak —— no ile arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde iş bu davaya konu bonolar için anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, alacaklarının tahsili için davayı açıktıklarını, — düzenleme tarihli — vade tarihli — bedelli, —düzenleme tarihli —- vade tarihli —– bedelli, —- düzenleme tarihli —– vade tarihli 500,00 TL bedelli, —– düzenleme tarihli—–vade tarihli 500,00 TL bedelli, —– düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, — düzenleme tarihli —— vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —– vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli — vade tarihli 500,00 TL bedelli, —— düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —–düzenleme tarihli —– vade tarihli 500,00 TL bedelli, —– düzenleme tarihli ——- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —— düzenleme tarihli —— vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli — vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —-vade tarihli 500,00 TL bedelli, —— düzenleme tarihli —–vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —– vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli ——– vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli ——-vade tarihli 500,00 TL bedelli, ——- düzenleme tarihli —–vade tarihli 500,00 TL bedelli, —— düzenleme tarihli —— vade tarihli 500,00 TL bedelli,—– düzenleme tarihli —– vade tarihli 500,00 TL bedelli, — düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —-düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —– düzenleme tarihli —-vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —-vade tarihli 500,00 TL bedelli, — düzenleme tarihli —–vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —– düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli,—– düzenleme tarihli —- vade tarihli 500,00 TL bedelli, —— düzenleme tarihli —–vade tarihli 500,00 TL bedelli, — düzenleme tarihli —-vade tarihli 500,00 TL bedelli, —- düzenleme tarihli — vade tarihli 500,00 TL bedelli, —-düzenleme tarihli — vade tarihli 500,00 TL bedelli bonolar vade tarihleri geçtiğini, davalı borçu tarafından ödenmediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, dava konusu bonolara dayalı alacak davalarının kabulünü, toplam —- bono bedelinin, (1.500,00 TL bono bedelinin TTK 732.maddesinde anılan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği ) vade tarihlerinden (TTK.m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizini, —— bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu (TTK.madde 778/1-d, 725/1-d) ve protesto masrafı ile birlikte davalı borçludan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bonolar alacağın temliki yoluyla devredilmediğini, davacı yetkilinin hamil olmadığını, nama yazılı bonoda lehtara karşı ileri sürülebilecek tüm defiler bonoyu devralan hamile karşı da ileri sürülebilir olduğunu, devremülk satış vaddi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, devremülk fesih ve ibra sözleşmesiyle dava konusu bonoların bedelsiz kaldığını, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanarak talep ettiği alacağın haksız olduğunu, davaya konu bonoların zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, senetlerin tahsili talebine ilişkindir.
Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin —– Esas—-Karar sayılı kararında;
6.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4822 sayılı yasa ile değişik 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/5 maddesi, “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” düzenlemesini getirmiştir.
Dava konusu senetler taksitli devremülk konut satışına ilişkin olarak 6502 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra düzenlenmişlerdir. Yasanın bu amir hükmüne göre dava konusu senetlerin her bir taksit için ayrı ayrı nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekirken emre müharrer olarak düzenlendiğinden geçersizdir. Bilindiği gibi emre yazılı senetler TTK 559, 560, 743 maddelerinde yazılı esaslar dahilinde devredilebilir. Buna karşılık nama yazılı senetlerin devrinde zilyedliğin devri yanında alacağın temliki sonuçları doğuracak şekilde devredilmesi gerekir. Nama yazılı senette hak sahibi olmayan bir kimseden iyiniyetle devir alındığı gerekçesiyle iktisap mümkün değildir. Senet hamili TTK 599. maddesi gereği kendisinin iyi niyetli hamil olduğu savunmasında bulunamaz. Somut olayda ciro edilen senetlerin nama yazılı olarak düzenlemesi yasal zorunluluk olmasına rağmen, emre muharrer olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersizdir. Geçersiz olan bu senetlere ciro yoluyla hamil olan iyiniyetli olup borçlunun zararına hareket etme kastı bulunmadığı savunmasında da bulunamaz.
Tüm dosya kapsamından; davalı ile dava dışı —– arasında 28/06/2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, dava konusu senetlerin davalı tüketici tarafından dava dışı——- ‘ye verildiği, dava dışı bu şirketin dava konusu senetleri davacı bankaya cirolayarak devrettiği ancak söz konusu senetlerin tüketici senedi olması nedeniyle nama yazılı olarak düzenlenmesi ve devredilecek ise alacağın temliki sözleşmesi ile devredilmesi gerekmekte olup emre yazılı olarak düzenlenen bu senetlerin geçersiz olduğu, bu hususun herkese karşı ileri sürülebileceği, ciro yoluyla devralınan bu senetlerde davacı bankanın iyi niyetli hamil savunmasında da bulunamayacağı dolayısıyla bu senetler yönünden davalıdan herhangi bir hak talep edilemeyeceği anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş bu senetlerin tüketici senetleri sabit olduğundan İstanbul Anadolu —-. Tüketici mahkemesinin –Esas sayılı dosyasında davalı —ile dava dışı ——- arasındaki devremülk satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davanın sonucunun beklenilmesine gerek görülmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli —-harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye — harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.