Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/213 E. 2020/455 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/213 Esas
KARAR NO: 2020/455
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu arasında———- imzalandığını ve söz konusu sözleşmeye istinaden davalı borçluya kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek, borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak kredili mevduat hesabı borcunun keşide edilen ihtarnameye rağmen ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla —– sayılı dosyası ile ——— asıl alacak olmak üzere toplam ——— borç için icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu davalı borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, açılan takip dosyası üzerinden takibin devamına, borçlunun aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı ——- tebliğ edildiği, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——-İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ——– nolu kredi için ihtarname ve hesap özetine dayalı toplam ——— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde icra dairesinin yetkisine, takibe, borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalının icra dairesine ibraz ettiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı bulunduğu, ancak yetkili icra dairesini bildirmediği, dolayısıyla usulune uygun bir yetki itirazı bulunmadığından icra dairesine yönelik yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari kart sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi, ihtarında sonuçsuz kalması üzerine davalı hakkında başlattıkları takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamı ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, takibe itirazında asıl alacağa, işlemiş faiz miktarına, faiz oranlarına ayrı ayrı itiraz ettiğini beyan etmiş, ilk duruşmada ise; “bende icra dairesine sunmuş olduğum itiraz dilekçemi tekrar ederim, ben arabuluculuk aşamasında ——— olduğum için katılamayacağımı söyledim, ancak buna rağmen —-düzenlenmiş, davacı tarafın sunduğu ticari kart sözleşmesindeki yazılar ve imzalar bana ait değildir, ben mahkemenize ———–yevmiye nolu imza beyannamesini mahkemenize sunuyorum, imzalar arasında hiçbir benzerlik yoktur, bu sözleşmede kredi limitinin banka tarafından müşteri onayına tabi olmadan artırılabileceği belirtilmektedir, benim böyle bir sözleşmeye imza atmış olmamam nedeniyle bu şartlarıda kabul etmiyorum” Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce banka kayıtları ve defterleri bizzat banka şubesinde inceleme yapılmak suretiyle davacı bankanın ticari kart sözleşmesinden bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, hesap kat ihtarlarının incelenmek suretiyle davalının bakiye alacaktan sorumlu olup olmadığı, faiz oranının kanunlara uygun olup olmadığı, icra takibinde işletilen faiz oranının sözleşmedeki ve kanuni faiz oranına uygun olup olmadığı, davalının sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında alacağın yalnızca davacı tarafından sunulan ticari kart sözleşmesinden olup olmadığı, davalının bu sözleşmeye istinaden kredi kullanıp kullanmadığı, davacı bankanın kredi kartı limitini müşteri onayı olmaksızın kendiliğinden artırılıp artırılamayacağı, davacı banka tarafından somut olayda kredi mevduat limitinin artırılıp artırılmadığı, davacı banka tarafından kredi mevduat limiti artırıldı ise davalının önceki limiti aşar şekilde kredi kullanıp kullanmadığı, davalının varsa borçtan sorumlu olup olmadığı hususunda bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi raporunda özetle; Davacı — ile davalı — arasında — tarihinde, ——- sözleşme no.su ile —- imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalıya ———- no.lu —- verildiği, belirtilen kredi kartına —– tutarlı kredi limiti tanımlandığı, davacı banka defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; davalı lehine ilk defa — tarihinde kredi limiti onaylandığı ve —– göre davalıya, kredi ilişkisinin başladığı —- tarihinden itibaren —- kredi limiti oluşturulduğu tespit edildiği, ——- —- kalmak kaydıyla, limitin tamamının ——- kullandırılabileceği, ilk defa — tarihinde düzenlenen ————– olduğu, davalıya ait ——–no.lu kredili mevduat ve ———no.lu vadesiz mevduat hesap hareketleri incelendiğinde ise; raporda ayrıntısı belirtilen tarihlerde, davalı tarafından işletme kartı ile tek veya birden fazla işlemle, iddia edilen ——- limitin üzerinde kredi kullanıldığı ve kredili mevduat hesabında oluşan borç bakiye tutarları dikkate alınarak, hesaba para yatırıldığı, işletme—-altında aynı limite bağlı olarak davalıya—- ——-hesap no.su ile —- tarihinde ———– açıldığı, söz konusu hesap hareketlerine göre, —– tarihinden —- tarihine kadar hesabın kesintisiz aktif olarak kullanıldığı ve —– tarihinde ——– bakiye arz eden hesaba belirtilen tarihten sonra herhangi bir ödeme yapılmadığı, —— tarihinde davacı bankaca kredi hesabının kat edildiği ve kat tarihi itibariyle İşletme Kartına ait tahakkuk ettirilen —- yıllık kart ücreti sonrasında ————— borç bakiye arz ettiği, davalının ihtarnamede verilen — günlük sürenin bitimini izleyen——- tarihinde temerrüde düşürüldüğü, 5464 sayılı Kanunun 26. Maddesi uyarınca, kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami gecikme/temerrüt faiz oranı —- tarafından belirlenmektedir. —- tarafından yayımlanan —–sayılı duyurusunda; —- tarihine kadar yıllık gecikme/temerrüt faiz oranı —— sayılı duyurusunda ise —- tarihinden itibaren— ——— olarak belirlenmiştir. Davacı banka tarafından, takip talebinde, takip tarihinden sonrası için de ——talep edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gözetilerek, —- oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplandığı, takip tarihi itibariyle alacağın ——— olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyanda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamından, davanın ticari kredi kartından kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı ———davalı ———– arasında — tarihinde————- imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalıya —- verildiği, belirtilen kredi kartına ———– tutarlı kredi limiti tanımlandığı, her ne kadar davalı,—— tarihli duruşmada “davacı tarafın sunduğu ticari kart sözleşmesindeki yazılar ve imzalar bana ait değildir…” şeklinde beyanda bulunmuşsa da taraflar arasında —— tarihinde imzalanan ————- davalının imzası bulunduğu, davalının İcra Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenen ——- tarihli dilekçede, dava konusu —- aldığı tarihten itibaren kart limitinin ———– olduğunu ve talebi bulunmadığı halde davacı bankanın bilgisi dışında limit artışı yaparak, kendisini telafi edilmez bir borcun altına soktuğunu ve Mahkememizin ——- tarihli duruşmasında ; “… bu sözleşmede kredi limitinin banka tarafından müşteri onayına tabi olmadan artırılabileceği belirtilmektedir, benim böyle bir sözleşmeye imza atmış olmamam nedeniyle bu şartları da kabul etmiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, dolayısıyla davalının kendi beyanlarından da anlaşıldığı üzere ticari kredi kartı için sözleşmeden haberdar olduğu, bu kapsamda kredi kartını kullandığı, bu nedenle davalının sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığına yönelik itirazına itibar edilmediği, taraflar arasında imzalanan —————özellikleri ve bu karttan kaynaklanan kredi kullandırma şekilleri ile limit değişikliği hakkında;
• 3.1/a Maddesinde; ———- kartı gibi kullanarak üye işyerlerinde mal ve hizmet alımı yapabilirler ve bu karta tahsis edilen genel veya üye işyeri bazındaki ———dahilinde ———- nakit kredi ve/veya ———- içinde uygun gördüğü ve teknik altyapısı ile kullandırdığı diğer ——- kullanabilirler. —- sunulan ürünler, Müşterinin Ticari faaliyetlerinin finansmanını sağlamaya yöneliktir.”
• 3.1/c Maddesinde;——— hesabı niteliğindeki — kullanımları—— şube gişeleri, internet ve mobil bankacılığı ve sair alternatif dağıtım kanalları üzerinden gerçekleşir.”
• 3.2/c Maddesinde;——- Müşterinin onayını almak kaydı ile Banka tarafından uygun bulunmasına istinaden artırılabilir veya azaltılabilir. Banka —- değişikliği telefon bankacılığı ———— ve diğer alternatif dağıtım kanallarından uygun göreceği üzerinden yapılabilir…”hükümlerinin bulunduğu, davalıya, davacı banka tarafından ilk defa kredi ilişkisi kurulduğu —tarihinden itibaren ———– limiti onaylandığı ve kullandırıldığı, bu nedenle davalının, kart limitinin—- olduğu ve davalının bankaca bu limitin bilgisi ve onayı alınmadan artırıldığı yönündeki itirazının da yerinde olmadığı, davacı banka tarafından, davalı borçlu — sözleşmedeki adresine ihtarname keşide edilerek, —- tarihi itibariyle kredi hesabının kat edildiği, bankaca ———– kredi borcunun, ihtarname tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde fiili ödeme tarihine kadar hesap edilecek faizi ile birlikte ödenmesi, aksi takdirde kanuni yollara başvurulacağı ihtar edildiği, tebliğ evrakının —- tarihinde muhatabın kendisine tebliğ edildiği, davalının ——– tarihinde temerrüde düştüğü, davalının kredi kartından kaynaklanan bakiye borcunun bilirkişi raporunda hesaplandığı, bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalının itirazının davacı bankaya takip tarihi itibariyle ——– asıl alacak, —– kat öncesi işlemiş gecikme faizi, —kat öncesi —————işlemiş temerrüt faizi,— temerrüt faizinin —— masraf olmak üzere toplam ——— üzerinden iptali gerekmekte olup takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi işletmek gerektiği, yine temerrüt faizinin — oranında —— işletilmesine, bakiye talebin reddine, Alacak kredi alacağı olup belirlenebilir olması nedeniyle likit olmakla, hüküm altına alınan ——— oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ———— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin
———– asıl alacak,
———– kat öncesi işlemiş gecikme faizi,
———– kat öncesi —–
————işlemiş temerrüt faizi,
——– temerrüt faizinin % 5 gider vergisi —-
——— masraf olmak üzere toplam
———- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizinin % 5 oranında——işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 2.609,42 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 206,26 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 52,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 153,35 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 52,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 97,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 168,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 668,40 TL yargılama giderinin kabul ret oranları gözetilerek 651,52 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen alacak miktarını geçmemek üzere 3.019,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020