Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/210 E. 2022/885 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/210 Esas
KARAR NO:2022/885
DAVA: Alacak (Cari Hesap Alacağından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:07/05/2019
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Alacağından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: iş bu dava için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu——– numarasından yapılan arabuluculuk görüşmelerinin 04.03.2019 tarihinde olumsuz sonuçlandığını, davalı firma ile müvekkili arasında yapılan anlaşma gereği, müvekkili şirketin davalı tarafa taşıma hizmeti verdiğini, müvekkilinin vermiş olduğu taşıma hizmeti karşılığında fatura kestiğini, faturanın cari hesaba işlendiğini, cari hesaba işlenen tutarlın banka yolu ile müvekkiline ödenmek üzere davalı ile anlaşıldığını, cari hesaba işlenen fatura tutarlarının banka yolu ile bir kısım ödemelerinin yapıldığını, ancak müvekkilinin verdiği hizmetlerin kârş lığı olan tutarların çoğu zaman geç tahsil etmesinin müvekkilinin zararına yol açtığını, söz konusu geç tahsilat nedeniyle cari hesapta yer alan tutarların işlemiş faizinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, karşı yanın geç ödemelerin yanında verilen taşıma hizmetlerinin karşılığını da çoğu zaman eksik ödediğini veya hiç ödeme yapmadığım, bu nedenle davalıda oluşan alacakları bulunduğunu, verilen taşıma hizmeti karşılığı yapılan geç ödeme, eksik ödeme ve hiç ödenmeme durumları gerek müvekkili kayıtlarında yakılacak inceleme neticesi gerekse davalı firma kayıtlarında yapılacak inceleme neticesi ortaya çıkacağını, Açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik cari hesaptan kaynaklanan ve geç ödemelerden kaynaklanan faiz alacağı, eksik ödeme ve ödenmeyen tutarlar için şimdilik 500,00 TL’nin işleyecek avans faizi, yargılama masraf ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın dilekçesinden davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi davamı olduğunun net olarak anlaşılamadığını, davacının öncelikle bu konuya açıklık getirmesi gerektiğini, şirket kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun gözükmediğini, davacı tarafın müvekkili şirkete kesmiş olduğu tüm faturaların ödendiğini, ödenmemiş bir fatura dahi bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde taşıma hizmeti karşılığında fatura tutarlarının banka kanalı ile ödenmesi konusunda anlaşılmış olduğunu iddia ettiğini, ancak dava dilekçesi ekinde herhangi bir anlaşma bulunmadığı gibi, delil listesinde de anlaşma bulunmadığını, davacı tarafın MK 6.md uyarınca iddiasını ispat etme mükellefiyeti bulunduğunu, müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğinden herhangi bir faiz alacağının doğmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde müvekkilinin taşıma hizmetinin karşılığını çoğu zaman eksik veya hiç ödenmediğinin belirtildiğini, davacı tarafın hangi faturaların eksik hangi faturaların hiç ödenmediğini açıklaması gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinde belirtilmiş olmasına rağmen ekine cari hesap ekstresinin konulmadığını, davacı tarafın tensip zaptının—————-verilen süre içerisinde dilekçesinde bahsi geçen yazılı sözleşmeyi, taşımaya konu faturaları, sevk irsaliyeleri ile taşıma belgelerini sunduğu takdirde, tamamının taraflarına tebliği ile sunulan belgelere karşı beyanda bulunmak için süre verilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağının tahsili talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 07/05/2019 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekilinin iş bu cari hesaptan kaynaklanan davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ileri sürdüğü, dava cari hesap alacağına ilişkin olup belirsiz alacak davası olarak açılamasa da iş bu davanın kısmi dava olarak açılabileceği, davacı vekilinin 22.09.2020 tarihli duruşmada davayı kısmi olarak açtıklarını beyan ettiği görülmekle davaya kısmi dava olarak devam edilmiştir.Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Davalı vekili tarafından 30.06.2020 tarihinde dosyaya sunulan ——– olduğu anlaşılmaktadır. Önceki davalı şirket—— birleştiğinden ve bütün aktif ve pasifi ile —–devrolduğundan devralan şirket yönünden davaya devam edilmiştir.Mali müşavir bilirkişi—— tarihli bilirkişi kök raporunda özetle: davacı şirketin ibraz ettiği —– yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile —- defterinin noter kapanış onamasının yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu,—- yevmiye defterinin noter kapanış onamasına henüz sürenin bulunduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, davalı şirketin defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, davacı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı Alıcılar hesabından taraflar arasındaki ticari ilişkinin 27.06.2018 tarihinde başladığı 01.02.2019 tarihinde sona erdiği, davacı tarafın davalı tarafa yüzlerce fatura tanzim ettiği, davacı tarafın davalı tarafla olan —–içindeki ticari ilişkide, davalı tarafa, 596.071,10 TL tutarında fatura tanzim ettiği 331.252,60 TL tutarında banka havalesi ile ödeme aldığı ve 31.12.2018 tarihi itibariyle 264.818,50 TL bakiye alacağı kaldığı, davacı tarafın davalı tarafla olan——- içindeki ticari ilişkide, davalı tarafa, 264.818,50 TL devir alacağı ve 79.980,40 TL tutarında fatura tanzim ettiği, 344.798,90 TL alacak toplamına ulaştığı, 944,00 TL iade fatura aldığı ve 01.02.2019 tarihi itibariyle 343.798,90 TL bakiye alacağı kaldığı, davalı tarafın ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı davacı ile olan ——- kodlu Satıcılar hesabından taraflar arasındaki ticari ilişkinin 03.07.2018 tarihinde başladığı, 28.03.2019 tarihinde sona erdiği, davalı tara—– programı kullandığından borç alacak bakiyeli bir cari hesap sunamadığı, sonucu gösteren bir cari hesap sunmuş olup, bu hesaba göre davalı tarafın 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı yana 121.150,60 TL borçlu olduğu, 28.03.2019 tarihi itibariyle ise 67.283,60 TL borçlu olduğu—– yılı son işlem tarihi itibariyle taraflar arasında (343.798,90 – 67.283,60 TL=) 276.515,30 TL fark olduğu, tarafların cari dökümleri üzerinde karşılıklı yapılan incelemede, davacı tarafın ——— yılı Haziran ayı faturalarının davalı kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafın banka vasıtası ile yaptığı bazı ödemelerinin ise davacı kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafın vermiş olduğu hizmete karşılık düzenlemiş olduğu faturaları toplamı KDV dahil 675.874,50 TL davalı şirketin kendi beyanı ise KDV dahil 650.209,50 TL tutarında olup arada 25.665,00 TL fark bulunduğu, bu farkın ——— beyanlarına istinaden hesaplandığı, davalı beyanlarında görülen eksi bu farkın, davalının; —–ayı bildiriminin 11.151,00 TL, ——–ayı bildiriminin 11.200,00 TL, —– bildiriminin 3.658,00 TL olmak üzere toplamda 26.009,00 TL eksik bildiriminden kaynaklandığı, davacı tarafın, ticari defler kayıtlarına göre; —yılında davalı taraftan 331.252,60 TL tahsilat yaptığı,——– yılında ise herhangi bir tahsilat kaydının bulunmadığı, davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; ——– yılında davacı tarafa 430.586,00 TL,——– yılında ise 553.871,00 TL toplam olarak 553.871,00 TL ödeme yaptığı, tarafların ticari defter kayıtlarına göre tahsilat ve ödeme konusunda (553.871,00 – 331.252,00 TL=) 222.619.00 TL fark bulunduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunan davacıya yapılan ödemelerin belgelerle doğrulanması durumunda, tespit edilen davacı alacağından 222.619,00 TL ödemenindüşülmesi/mahsubunun gerektiği, davacının toplam KDV dahil ——- beyanı 675.875,00 TL Davalı Ödemeleri (doğrulanması halinde) j (-) 553.871,00 TL Davalının —- yılı iadeleri (-) 9.027,00 TL, davacı alacağı 112.977,00 TL olduğu, davalı tarafın ödeme olarak ticari kayıtlarına aldığı tutarların belgeler, yani banka kayıtları ve dekontlar ile doğrulanması gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı sunduğu beyan dilekçesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde cari hesap alacağı talep etmesine rağmen kesin bir alacak tutarı bildirmekten kaçındığını, işbu cari hesap alacağından kaynaklı davanın belirsiz alacak olarak açılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde bir sözleşmeden bahsetmişse de delillerinde bu sözleşmeyi sunmadığını, taraflar arasında cari hesaba, vadeye ve faize ilişkin yazılı bir anlaşma bulunmadığını, davayı kabul etmemekle, tarafların ticari defterleri arasında farklılıklar bulunduğunu, bilirkişi tarafından taraflarınca yapılan 222.619,00 TL ödemenin davacının defterlerinde işlenmediğinin tespit edildiğini, bilirkişinin alacağın tam olarak tespit edilebilmesi için banka kayıtları ve dekontlar ile ödemelerin kanıtlanması gerektiği belirtildiğini, bu doğrultuda dilekçe ekinde davacıya yapılan bazı ödemelerin dekontları bulunduğunu, pandemi nedeniyle şirketin fiilen kapalı olduğunu, bu nedenle ödeme belgelerini ibraz edemediklerini, ödeme belgelerini ibraz etmek üzere süre talep ettiklerini veya bildirecekleri bankadan celbini talep ettiklerini, daha sonra ek rapor alınmasını talep etmiştir.Davacı vekili 22.09.2020 tarihli duruşmada davayı kısmi olarak açtıklarını, ek rapor alınmayacaksa davayı ıslah etmek üzere süre talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline fatura ve sevk irsaliyeleri asıllarının tamamını sunmak üzere, davalı vekiline ise davalı tarafından yapılan ödemelerin dekontlarını sunmak veya ödemelere ilişkin bilgileri sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiştir.Davalı ——-Ara karar uyarınca islenen belge ve bilgilerin sunulmasıdır’ konulu dilekçesinde; taraflarınca yapılan ödemeleri gösterir dekontları sunduklarını, ödemelerin müvekkili şirketin —– yapıldığını, ayrıca havaalanındaki müvekkili şirketin yetkili eski çalışanı —– yapılan avans ödemelerinden de davacıya——-yolu ile ödeme yapıldığını, ekteki dekontların bazılarının bu yolla yapılan ödemeler olduğunu, ödemelerin tam olarak tespit edilebilmesi için, eksik dekontların bulunması ihtimali de gözetilerek bankadan ödeme kayıtlarının istenmesini talep etmiştir.
Bilirkişiden alınan 16.02.2021 tarihli 1. ek raporda özetle; davalı tarafın yaptığı tüm ödemelerin banka kanalı ile yapılan ödeme tutarının 137.222,20 TL olduğu, davalı tarafın sunduğu belgelerde 07.09.2018 tarihli bir dekontun daha bulunduğu, ancak tarihten başka hiçbir yazının okunamadığı, dolayısıyla bu dekonttaki havale miktarının (varsa) hesaplanan toplamda yer almadığı, davacı tarafın dosyaya sunduğu davalı ile olan ——- incelendiğinde yukarıdaki davalı ödemelerinin davacının kayıtlarında bulunmadığı, Mahkeme davalı tarafın talebi üzerine ——– tarihinde—-şubesine müzekkere göndererek, davalı —- tarafından davacı —-tarihleri arasında yapılan ödeme kayıtlarının gönderilmesini istediği, ——tarihli yazısı ekinde —– hesabından dekontlar ile —–hesabına yapılan ödemelere ilişkin hesap hareketini dosyaya gönderdiği,—— tarafından dosyaya gönderilen —— tarihleri arasında davacı —- faturalar karşılığında —– ayrı ödeme belgesi ile toplamda 122,391,50 TL ödeme yapılmış olduğunun görüldüğü, böylece davalı tarafından davacı tarafa, davacının ticari defter kayıtlarında yer almayan 7 adet ———– yine davacı ticari defterlerinde yer almayan davalı şirket çalışanı ———- davalı hesabına gönderilen 122.391,50 TL ile birlikte toplamda (137.222,20 + 122.391,50 TL=) 259.613,70 TL gönderilmiş olduğu, kök raporda ‘Tarafların ticari defter kayıtlarına göre tahsilat ve ödeme konusunda (553.871,00 – 331.252,00 TL=) 222.619.00 TL fark bulunduğunun belirtildiği, davalı tarafın sunduğu banka ödeme dekontları ile yine davalı şirket çalışanın direk kendi hesabından davalı tarafa banka kanalı ile gönderdiği tutarlardan, davacı taraf ticari defterlerinde yer almayan, ancak belgelerle kanıtlanan 259.613,70 TL ödeme ile (çoğun içinde azda vardır ilkesinden hareketle) davacının talep edebileceği bir alacağının olmadığı belirtilmiştir. Davalı vekili 09/11/2021 tarihli dilekçesinde; ek raporda silik çıkması nedeniyle hesaplamaya katılmayan 07.09.2018 tarihli ——- ödeme dekontu dilekçe ekinde sunduklarını, bilirkişi tarafından davalı müvekkili şirket tarafından davacı şirket hesaplarına yapıldığı hesaplanan 137.222,20 TL ödemeye esas olan ve taraflarınca 23.11.2020 tarihli beyan dilekçelerinde 12 sayfalık ödemeleri gösterir banka dekontlarının; ——- ödeme dekontlarının hesaplamaya dahil edilmediğini, beyan etmiştir. Mahkememizce ——— müzekkere yazılarak davalı tarafın yukarıda belirttiği —- tarihli dekontları celbedilmiştir.— tarihli dekont ile davalı —– tarafından davacı ——–gönderildiği görülmüştür.Mahkememizce ‘Davalı vekilinin — dilekçe ekinde ———— ödeme dekontlarını ibraz ettiği ve söz konusu ödemelerin bilirkişi kök ve ek raporunda değerlendirilmediğini ileri sürdüğü, mahkememizce yapılan kontrolde 08.09.2018 tarihli dekontun davacının alacağından mahsup edilmediği, ancak zabıtta geçen diğer tarihli yapılan ödemelerin davacı alacağından mahsup edilip edilmediği hususunun anlaşılamadığı, bu nedenle taraf defterlerinin yeniden incelenmesi suretiyle davacının alacağının tespiti, davacı defterlerinde kayıtlı ödemeler dışında davalı taralın defterlerindeki ödemeler, ayrıca davalı vekilinin sunduğu dekontlarında değerlendirilmesi suretiyle davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişiden 2. kez ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiden alınan 2.ek raporda özetle; Kök raporda ‘Tarafların ticari defter kayıtlarına göre tahsilat ve ödeme konusunda ——- fark bulunmaktadır. Davalı tarafin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan davacıya yapılan ödemelerin belgelerle doğrulanması durumunda, tespit edilen davacı alacağından 222.619,00 TL ödemenin düşülmesi gerekir’ şeklinde kanaate varıldığı, davalı tarafın sunduğu banka ödeme dekontları ile yine davalı şirket çalışanın direk kendi hesabından davalı tarafa banka kanalı ile gönderdiği tutarlardan, davacı taraf ticari defterlerinde yer almayan, ancak belgelerle kanıtlanan 259.613,70 TL ödeme ile davacının talep edebileceği bir alacağının olmadığı kanaatine varıldığı, davacı taraf ve vekilinin 28.01.2022 ek inceleme günü ticari defterleri ibraz etmediği, davalı taraf vekili inceleme günü ——- yılları ticari defter bilgilerinin yer aldığı —– sunduğu, davalı tarafın 09.11.2021 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu dekontların davalı alacağına kaydedilmediğinin anlaşıldığı, söz konusu dekontların bilgilerinin; ——- olduğu, kök raporda davacının talep edebileceği alacağın 112.977,00 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafın daha önce sunmadığı davacıya borcuna karşılık gönderdiği bu 5 adet havalenin toplamı olan 124.419,20 TL davacının alacağından mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce taktiri mahkememize ait olmak üzere davacı şirketin —– kayıtlı faturalar toplamından davalının iade faturalarının (9.027,00 TL), davalı tarafından yapılıp, davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin (331.252,60TL), davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olmayıp davalı tarafından banka aracılığıyla yapılan ödemelerin (137.222,20 TL+124.419,20 TL) ödemelerin mahsup edilmesi suretiyle davacı alacağının tespit edilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına (bu hesaplamada—— tarafından yapılan ödemeler davacı alacağından mahsup edilmeyecek) karar verilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/08/2022 tarihli ek raporda özetle; davacı şirketin davalı şirkete; —– olmak üzere toplamda —-toplam fatura tutarına ulaşıldığı, —- olduğu, davalı taraf iade faturalarının 9.027,00 TL olduğu, iadelerden sonra davacı alacağının —- olduğu, davacı tarafın —- olduğu, bu tahsilattan sonra davacı alacağının 335.594,90 TL olduğu, davalı tarafın banka ödemelerinin (-) 261.641,40 TL olduğu, banka ödemelerinin mahsubu sonra 73.953,50 TL davacı alacağının bulunduğu (bu hesaplamaya davalı şirket çalışanı — tarafından ——— şubesinden davacı şirket hesabına gönderilmiş olan 122.391,50 TL ödemenin davacı alacağından mahsup edilmediği) belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamından; davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan anlaşma gereği müvekkilinin davalı tarafa taşıma hizmeti verdiğini, taraflar arasında cari hesap oluştuğunu ve bu cari hesaptan alacaklı durumda olduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik cari hesaptan kaynaklanan ve geç ödemelerden kaynaklanan faiz alacağı, eksik ödeme ve ödenmeyen tutarlar için şimdilik 500,00 TL sinin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Davalı vekilinin ise müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun gözükmediğini, davacı tarafın müvekkili şirkete kesmiş olduğu tüm faturaların ödendiğini, ödenmemiş bir fatura dahi bulunmadığını, davacı tarafın hangi faturaların eksik hangi faturaların hiç ödenmediğini açıklaması gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen yazılı sözleşmeyi, taşımaya konu faturaları, sevk irsaliyeleri ile taşıma belgelerini sunduğu takdirde, tamamının taraflarına tebliği ile sunulan belgelere karşı beyanda bulunacaklarını beyan ettiği, Bu kapsamda her ne kadar davacı vekili taraflar arasında bir anlaşma yapıldığını ileri sürmüşse de dosya içeriğinde böyle bir anlaşma bulunmadığı gibi davacı taraf delilleri arasında da bir anlaşmanın yer almadığı, dolayısıyla vadeye ve faize ilişkin yazılı bir anlaşmanın varlığından söz edilemeyeceği, Taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi olduğu, davacı tarafça davalı adına çok sayıda fatura düzenlendiği, yukarıda özetlenen bilirkişi kök ve ek raporlarda da görüldüğü üzere, taraf defterlerinin incelenmesi ve tüm raporlardan yapılan çıkarıma göre; davacı şirket tarafından davalı şirkete; ——- olmak üzere toplamda—– tutarında fatura düzenlendiği, —- eklendiğinde davacı tarafça düzenlenen fatura tutarının 675.874,50 TL olduğu,——- dahil faturalar toplamının 675.874,50 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafın toplamda 9.027,00 TL değerinde iade faturası düzenlediği, bu iade faturalarının mahsubu ile davacı alacağının (675.874,50 TL- 9.027,00 TL =) 666.847,50 TL olduğu, davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olan ———- yılı davalı ödemelerinin 331.252,60 TL olduğu,——– yılında ise herhangi bir tahsilat gözükmediği, bu tahsilattan sonra davacı alacağının 335.594,90 TL olduğu, davacı defterlerinde davalı ödemeleri toplamda 331.252,60 TL olarak gözükse de davalının defterlerinde kayıtlı olan ödeme miktarının 553.871,00 TL olduğu, bu nedenle mahkememizce davalı defterlerinde kayıtlı olup da davacı defterlerinde kayıtlı olmayan ödemeler için davalı vekilinin talebi doğrultusunda birtakım bankalara müzekkereler yazıldığı, bu dekontların celbi sonucu davalı tarafça davacıya ——— bulunduğu, bu 137.222,20 TL’lik ödeme davacı defterlerinde kayıtlı olmadığından ve mahkememizce celbedilen dekontlar sonucu ödemelerin davalı tarafça yapıldığı anlaşıldığından, 137.222,20 TL’lik ödemenin de davacının alacağından düşülmesinin gerektiği, ve yine davalı tarafça daha sonra sunulan dekontlardan görüldüğü üzere her iki tarafın defterlerinde de davalı ödemesi olarak kayıtlı olmayan ancak davalı tarafça davacıya yapılan ———- ödemenin davacı alacağından düşülmesi gerektiği, davalı tarafça dekontlarla yapıldığı ispatlanan —— ödeme davacının az yukarıda kaldığı hesaplanan 335.594,90 TL alacağından mahsup edildiğinde; davacının ——- bakiye alacağının kaldığı anlaşılmıştır.Davalı vekili, müvekkili şirket çalışanı—— tarafından ——- şubesinden davacı hesabına gönderilen 122.391,30 TL’nin de davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, ——— tarafından yapılan ödemelerin müvekkilinin borcuna istinaden yapıldığını ileri sürdüğü, davacı vekilinin ise bu beyanları kabul etmediği, söz konusu şahıs tarafından yapılan ödemelerin davalı tarafın borcuna istinaden yapılmadığını, başka bir ödemeye ilişkin olduğunu beyan ettiği, her ne kadar davacı vekilinin 16/02/2022 tarihinde —– üzerinden sunduğu dilekçede;—- ayında yapılan işler karşılığı davacı tarafından düzenlenen 90.000,00 TL’nin üzerindeki faturalara karşı ne davalı şirket tarafından ne de ——- tarafından ödeme yapılmadığı belirtilmişse de mahkememizce söz konusu 3. Şahıs tarafından davacıya yapılan ödemelere ilişkin dekontların celbedildiği, dekontlarda yapılan ödemelere ilişkin ödemelerin davalı adına yapıldığını gösteren bir açıklama olmadığı, dolayısıyla 3. Kişi ——- tarafından davacıya yapılan ödemelerin davalının borcuna istinaden yapıldığı hususu davalı tarafça ispatlanamadığından —–tarafından yapılan ödemeler, davacının bakiye alacağından mahsup edilmemiştir.Yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda davacının bakiye 73.953,50 TL alacağının kaldığının anlaşıldığı, davanın kısmi olarak 500,00 TL üzerinden açıldığı, davanın ıslah edilmediği anlaşılmakla davacı tarafın talebiyle bağlı kalınmak suretiyle 500,00 TL alacağın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı taraf davadan önce temerrüde düşürülmediğinden söz konusu alacağa dava tarihi olan 07/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz işletmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-500,00 TL’nin dava tarihi olan 07/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harç alınmış olmakla, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 44,40TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 231,65 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti (kök ve ek rapor ücreti) olmak üzere toplam 2.631,65 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022