Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/2 E. 2019/1307 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/2 Esas
KARAR NO: 2019/1307
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2016
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizden verilen— tarih ve – Esas – sayılı kararı davacılar vekilince istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi -.Hukuk Dairesi — dosya – numaralı ilamıyla mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2019/2 esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile — TL asıl alacak ve takip çıkışlı icra takibinden gönderilen 7 örnek ödeme emrine itiraz ettiğini, borçlu itiraz dilekçesinde takipte borca itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle icra takibi durduğunu, iş bu davayı açtıklarını, icra takip dosyasına konu borç müvekkilinin davalı borçlu şirketten olan hesap ekstresine dayalı alacak olduğunu, borçlu uzun süredir borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını, borçlu davalı takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, söz konusuz itirazın iptalini, icra takibinin devamına karar verilmesini, davalı borçlunun faiz oranına ve işlemiş faize ilişkin itiraz ettiğini, icra takibinin açıldığını, davalı borçlunun temerrüde düştüğünü, her iki taraf da tacir olmadığını, takibin açıldığı tarih itibariyle takip sonrası için geçerli % 10,50 oranında ticari faiz üzerinden işleyecek faiz talep edildiğini, takip öncesi faiz talep edilmediğini, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği hesap ekstresi her zaman düzenlenebilecek bir belge olduğunu, geçerliliği bulunmadığını, bu nedenle alacağın varlığına kanıt olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının davasının reddini, haksız dava sebebiyle alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün— Esas nolu dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla —TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı defterleri incelenmiştir.
Mahkememizce sevk irsaliyelerinin imzasız bulunduğu, mal tesliminin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi -.Hukuk Dairesinin — tarih – Esas, — Karar sayılı kararı ile; davalı tarafın alınan tüm malların bedelini ödediğini, borcu bulunmadığını savunduğundan ispat yükünü üzerine almış olduğu, davacının malları teslim edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmadığı, incelenen davacı defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, davacının ticari defterlerindeki kayıtların, karşı tarafın aynı şekilde kanuna uygun tutulduğu belirlenen ticari defterleriyle hükümden düşürülebileceği, davalının ödeme belgesi ibraz etmediği, mal tesliminde ihtilaf bulunmadığı, davacının delil vasfında bulunan ticari defterlerinde de borç tesbit edildiği üzere; davalının ödeme savunması değerlendirilmek üzere ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği, zira davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmekten kaçınmış olmadığı, davacı vekilini; davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden vazgeçmiş ise de davalı vekilinin de — tarihli cevap dilekçesinde ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmekle ticari defter incelemesinin tek taraflı yapılmak suretiyle alacağın varlığı veya yokluğuna hüküm verilemeyeceğinden davalı tarafın ticari defterlerinin bulunduğunu beyan ettiği mahkeme ile yazışma yapılarak, davalının ticari defterlerinin incelenmesi ile bir sonuca varılacağından davanın reddine ilişkin hüküm HMK.’nın 353(1)a-6 maddesine göre, “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” kapsamında bulunduğundan hükme tesir edecek derece de deliller toplanmamış olduğundan hükmün kaldırılarak tahkikat tamamlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere Mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin defterlerinin incelenmesi amacıyla ilgili mahkemeye talimat yazılmıştır.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin Resmi Defterlerinin teslim edilememesi nedeniyle kayıtlar üzerinden inceleme yapılamamışsa da, davalı —-Yetkililerinden—– ile tarafımca yapılan ikili görüşmeler doğrultusunda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin hali hazırda devam ettiğinin beyan edilmesine karşılık, icra takip dosyası içeriğinde davacı şirket tarafından sunulmuş Cari hesap ekstrasında belirlenmiş olan —-TL’lik alacağın davalı şirket yetkilisi tarafından tarafına beyan edilmesi dışında başka somut bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce daha önce davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı işletmenin — yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı ile davalının ticari ilişkilerine davacının davalıya kestiği — tarih- no.lu -TL satış faturası ile başladığı, davacının – adet ve toplamda – TL daha kestiği faturalara mahsuben davalının-TL çek ile ödemeleri ve – TL iade faturası sonrasında — tarihli yevmiye kapanış maddesine göre davacının davalıdan – TL alacaklı olarak – yılına devir ettiği, davacının – tarihli açılış fişinde davalıdan – TL alacaklı olarak mali yıla başladığı, davalının davacıya kestiği – tarih – no.lu – TL iade faturasının mahsup edilmesi sonrasında; davacının – icra takip tarihinde davalıdan – TL alacaklı olduğu, – tarihli yevmiye kapanış maddesine göre davacının davalıdan – TL alacaklı olarak — yılına aynen devir ettiği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamasına rağmen, birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden çıkacak bakiyeyi isteyebilecekleri açık cari hesap olarak çalıştıkları, davalı tarafın ihtarata rağmen defterlerini sunmadığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalıdan – TL alacaklı olduğu, davacı tarafından sunulan sevk irsaliyeleri imzasız olsa da davalı taraf alınan tüm malların bedelini ödediğini, borcu bulunmadığını savunduğundan ispat yükünü üzerine almış olduğu, bu aşamadan sonra davacının malları teslim edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle ispat yükünün davalıya geçtiği ve davalı tarafın artık satın aldığı malların bedelini ödediğini ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın defterlerini sunmadığı, ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, her ne kadar talep – TL olsa da incelenen davacı defterlerine göre davalıdan – TL alacaklı olduğu, zira davalı tarafından düzenlenen – tarih -no.lu — TL iade faturasını defterine kaydettiği, davacı şirketin bu iade faturasının mahsup edilmesi sonucunda davacının davalıdan – TL alacağının kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan—- TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan — TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 895,75 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 324,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 570,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 324,95 TL peşin harç olmak üzere toplam 354,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 491,23 TL teblgat ve müzekkere gideri, 700,00 TL talimat bilirkişi ücreti, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.891,23 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 1.303,33 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 6,83 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019