Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/173 E. 2021/971 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/173 Esas
KARAR NO : 2021/971

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- hırsız girdiğini ve müvekkilinin çek defteri de dahil bir çok eşyası çalındığını, söz konusu olayın akabinde müvekkili tarafından—— gerekli —–yapıldığım, müvekkilinin şikayeti doğrultusunda toplanan deliller ile —–sayılı dosyasından kamu davası ikame edildiğini, yapılan yargılama esnasında tespit edilen sanığın suçunu açıkça kabul ettiğini, ancak müvekkilin çalınan çek karnesi sanık yada 3. kişilerce kullanıldığını ve piyasaya sürülerek müvekkilinin borçlandınldığmı, müvekkilin rızası dışında—- çek defteri nedeniyle müvekkile ait olmayan imza ile müvekkilinin borçlandınldığmı ve mağdur edildiğini, müvekkilinin böyle bir borç doğuracak ticari ilişkisinin de mevcut olmadığını, müvekkili borçlu olmadığı çek nedeniyle borçlandırıldığmı ve hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle haciz tehdidi altında kaldığını, bu sebeplerden dolayı davalı tarafın kötü niyetle girişmiş olduğu icra takibi nedeniyle %20? den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —–bedelli çeki hukuka uygun ciro —- ile devralan müvekkilinin yetkili hamil sıfatına haiz olduğunu, söz konusu çekin bankaya ibraz edildiğinde her ne kadar imza uyumsuzluğuna ilişkin şerh düşülmüşse de banka personelinin yapmış olduğu imzanın uyuşmadığı yönündeki tespitin mahkemeler önünde delil niteliği bulunmadığını, takip konusu senedin kambiyo senedi özelliklerini taşıdığını ve alacaklı müvekkilinin kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip olduğunu, bunların kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatları ile sabit olduğunu, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafından yapılan —- başvurusuna davanın menfi tespit davası niteliğinde olması ve —————- kapsamında değerlendirilmemesi nedeniyle ——— sağlanamadığını, davacı tarafından inkar edilen imzanın davacıya ait olup olmadığı ve çek üzerindeki —– davacının el ürünü olup olmadığının incelenebilmesi için öncelikle davacı asilin tarafların hazır bulunduğu duruşmada mahkeme huzurunda —- alınmasını, bu sebeplerden dolayı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya—— katıldığı, diğer tarafın katılmadığı —– yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ———–son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—— mukayese yazı/———-
——- sözleşmesi,——
——— — İşlemleri Sözleşmesi,——– tarihli, —– Bağlantı—– Sözleşmesi, —–
08/01/2014 tarihli, ———-
———– kartı başvuru belgesi, ——–
Bila tarihli,———— İhbarname Bordrosu, ——-
—- tarihli, mukavele, ——–
— tarihli, —- ait dekont—- celbedilmiştir.
———- tarafından hazırlanan raporda özetle: ——- bedelli çekteki davacıya atfen atılan keşideci imzasının —- ——arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında —-bedelli çek nedeniyle davalı tarafından kendisi ve dava dışı —- dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın kendisinin eli ürünü olmadığını, sahte imza ile düzenlendiğini belirterek davanın kabulüyle —— olmadığının tespitine ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş,
—– Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, davalının davacı ve dava dışı —- nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı görülmüştür. Takibe konu çek davacı tarafından ——–keşideci durumundadır. Çekin düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacının bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, davacının tatbik imzaları alınmış ve çek üzerinde yer alan davacının imzası yönünden ——dosyaya konulmuştur. —– keşideci adına atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller alınan —-ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde dava ve takibe konu çekteki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabittir. Her ne kadar davalı banka vekili duruşma dışında usule aykırı olarak davacının imza örneklerinin alındığını, davacının imza örnekleri alınırken taraflarının haberdar edilmediğini bu nedenle alınan imza örneklerinin geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de davacının imza örneklerinin mahkememizce davacının kimlik kontrolünün yapılarak mahkememiz huzurunda alındığı nazara alınarak bu hususta yeniden imza örneklerinin alınmasına gerek görülmediği, davacının imzası kendisine ait olmayan çek nedeniyle —— dosyasına ve davaya konu ———– bedelli çek nedeniyle borçtan sorumlu tutulması mümkün görülmeyerek davanın kabulüne karar —gerekmiştir. Her ne kadar davacı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da İİK ‘nın 72/5 maddesinde davacı hakkında başlatılan takip haksız olsa da davalı banka çeki bizzat davacıdan almamış olup, çekte hamil olması nedeniyle çekteki imzanın davacıya ait olduğunu bilmesi mümkün olmadığından kötüniyetli sayılamacağı için davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacı——– sayılı takip dosyasına ve davaya konu — —-bedelli çek nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 19.579,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.894,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.684,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 4.894,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.939,23 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 941,55 TL tebligat, müzekkere ve çek aslının —— değerli gönderim —–üzere—– yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 64,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– göre belirlenen 28.513,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Menfi tespit davalarında— dava şartı olmadığından—–tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
9-Mahkememiz—- bedelli çek aslı ve imza örneklerinin bulunduğu evrak asılları mahkememiz ————- mahkememiz dosyasına gelen evrak asıllarının karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı —-ve vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.