Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2022/208 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168 Esas
KARAR NO : 2022/208

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin— faturayı ödememesi nedeniyle, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 9/2. Maddesine dayanarak cezai şart bedelinin tahakkuk edildiğini, davalı şirketin tahakkuk edilen faturaya sekiz gün içeresinde itiraz etmediğini, davalı şirketin gecikmiş fatura borcunu ödememesi üzerine, davalıya hizmet kesme ve cezai şart bedeli tahakkuk etme ihtarnamesi gönderildiğini, davalı aleyhine— Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığını, davalı şırketın hiçbir gerekçe göstermeksizin faturadaki normal tüketimi kabul ederken, 27.201,30 TL. cezal şart bedeline kısmi itirazda bulunduğunu beyan ederek yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamıyla davalının 620’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi vekaleten arz ve talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça dava dışı —- faturası alacağı”sebebine dayanılarak — faiz olmak üzere 30.671,81TL toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde itirazda bulunduğu, dava dışı —— yönünden borcun tümüne, borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, davalı … ——— borcun——– kısmına ve itiraz edilen borcun bütün ferilerine itiraz edilerek kısmi itirazın bildirdiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacının ve davalının 2018-2019 yıllarına ilişkin yasal ticari defterleri ve yasal dayanak belgeleri ile dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir——— tarihli raporda özetle; Davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılışı tasdikini yaptırdığı —— —- ortamda—-süresi içinde — göndererek— oluşturduğu birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre; davalıdan—- takip tarihi itibariyle—-bulunduğu, ancak davacının icra takibinde — edildiği, dava dosya kapsamında taraflar arasında—– imzalanmış, 12 ay süreli, sözleşme hitam tarihinden 60 gün önce sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair yazılı bildirimde bulunulmadığı, taktirde mevcut sözleşmenin birer yıl sürelerde kendiliğinden uzatılmış olacağı (mad. 9) —bulunduğu, davalının davaya cevap vermediği gibi inceleme gününde de hazır bulunmadığı, ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından davalının defterlerinde inceleme yapılamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin — tarihinde 12 ay (1 yıl) süreli olarak akdedildiği; fakat sözleşmenin 9.1 nolu maddesi uyarınca, 1 yıllık sürenin sonu olan— tarihinde sözleşme taraflarca feshedilmediği ——yenilendiği; davacı tarafından —tarihli ihbarname ile, davalının elektrik bedeli borçlarını zamanında ödemediği gerekçesiyle sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümleri uyarınca feshedildiği ve işbu davanın konusunu oluşturan cezai şartın davalı aleyhine tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümlerine göre; davalı/alıcının bu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödememiş olması, uyarılara rağmen bu ihlalin 5 gün içinde düzeltilmemesi halinde, davacı/satıcı bu sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal feshedebilir. Davacı/satıcının sözleşmeyi feshetmesi halinde, davalı/alıcı, son 2 aylık fatura bedellerinin toplamını cezai şart olarak davacı/satıcıya ödemekle yükümlü olur. Dava dosyası içeriğinden; davalı/alıcının fatura bedellerini son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödememesi ve sözleşmenin ilgili hükmünü ihlal etmesi nedeniyle, davacı/satıcının sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümlerine istinaden sözleşmeyi haklı olarak ve feshettiği ve son 2 aylık fatura bedellerinin toplamını davalı/alıcıdan cezai şart alarak talep etme hakkına sahip olduğunun anlaşıldığı fakat davacının, takibe konu olan 27.201,30 TL’lik cezai şart tutarını hangi 2 faturanın zamanında ödenmemesi nedeniyle ve nasıl hesaplanmış olduğu hususunun kurulca anlaşılmadığı, davacının bu tutarı nasıl hesapladığını açıklamadığını, bu nedenle de, davacının davalıdan ne miktarda cezai şart alacağı bulunduğu hususu anlaşılamadığı, sonuç olarak davalı/alıcının fatura bedellerini son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödememesi nedeniyle, davacı/satıcının sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümlerine istinaden sözleşmeyi haklı olarak feshettiği ve son 2 aylık fatura bedellerinin toplamını davalı/alıcıdan cezai şart alarak talep etme hakkına sahip olduğunun anlaşıldığı; fakat davacının, takibe konu olan —- hangi 2 faturanın zamanında ödenmemesi nedeniyle ve nasıl hesaplanmış olduğu hususu kurulca anlaşılamadığı; davacının bu tutarı nasıl hesapladığını açıklamadığı; bu nedenle de, davacının davalıdan ne miktarda cezai şart alacağı bulunduğu hususunun anlaşılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunulmuş olan — faturaların davacının 2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle bilirkişi heyetinden cezai şart ve işlemiş faiz husussularının değerlendirilerek ek rapor hazırlanması için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan 28/01/2021 tarihli raporda özetle; Davalı, “davacının cezai şart alacağının davalının son 2 faturasının toplamı kadar olduğu, son 2 aylık faturaları ekte sunduklarını, her iki faturanın—- olduğunu, dolayısıyla da davacının davalıdan talebe hak kazandığı cezai şart tutarının da — olduğunu” beyan etmiş olup davalının sunmuş oluğu son iki fatura incelendiği, her ikisinin toplam tutarının— anlaşıldığı, ancak davacı dava dilekçesinde, bu alacağının 27.201,30 TL’lik kısmı için itirazın iptalini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu kanaatine varıldığı, buna göre; davalının, takip konusu alacağın 27.601,30 TL’lik kısmına haksız olarak itiraz ettiği, davacıya takip tarihi itibariyle 27.601,30 TL bakiye borcu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraf vekilllerinin 28/01/2021 tarihli ek rapora karşı tüm itirazlarının değerlendirileceği şekilde 2. Ek rapor alınmasına karar verilmekle dosya bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan 24.09.2021 tarihli ek raporda özetle; Sözleşmenin 6.2 nolu maddesinin ikinci fıkrasında (paragrafında) yer alan hükme göre; Alıcı (davalı), Satıcının (davacının) faturalarının işbu sözleşmede belirtilen alıcı ——– belirtilen —- mesaj olarak gönderilmesini faturanın tebliğ edilme yöntemi olduğunu peşinen kabul eder. Sözleşmenin 7.1 nolu maddesinde yer alan hükümlere göre; Fatura edilen toplam satış bedeli, fatura tarihinden—- Satıcının (davacının) banka hesabına Alıcı (davalı) tarafından ödenecektir. Alıcının, tanzim edilen faturada belirtilen son ödeme tarihine kadar fatura bedelini ödememesi halinde Satıcı, son ödeme tarihinden sonraki her gün için, ödenmeyen fatura tutarını, 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanunun 51.maddesine göre belirlenecek oranda gecikme zammı uygulayacaktır. Davacının dava konusu cezai şart alacağını içeren—– davalının— taraflarınca anlaşılamadığını, eğer Mahkemece, söz konusu faturanın davalı—— tarihinde gönderilmiş olduğu kanaatine varılacak olursa, yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri uyarınca davacı davalıdan, faturada—– alacağına, faturada—–ödeme vadesi (son ödeme tarihi) olan 17.01.2019 tarihinden, takip tarihi olan 21.01.2019 tarihine kadar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre (05.09.2018 ile 30.06.2019 tarihi arasında uygulanan faiz oranı aylık 2 yıllık /624) belirlenecek oran üzerinden işlemiş gecikme zammı (temerrüt/gecikme faizi) alacağına hak kazanacağını, Davacının hak kazanacağı temerrüt/gecikme faizi tutarı nın raporda hesaplandığı gibi 60,38TL olacağı, Mahkemece, söz konusu faturanın davalı şirketin ——- 10.01.2019 tarihinde gönderilmiş olduğunun anlaşıldığı kanaatine varılacak olursa, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, takip ve dava konusu faturadan kaynaklanan toplam — alacağı (asıl alacağı) ve 60,38 TL işlemiş temerrüt faizi alacağı bulunduğu; davacının asıl alacağının, takip tarihinden itibaren, sözleşmede öngörülmüş olan 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanunun 51.maddesine göre belirlenecek oran üzerinden işlemiş temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği, yönünde sonuca varılabileceği, buna karşılık eğer Mahkemece, söz konusu faturanın davalı şirketin—- gönderilmiş olduğunun anlaşılmadığı kanaatine varılacak olursa; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, takip ve dava konusu faturadan kaynaklanan toplam 30.611,43 TL alacağı bulunduğu; bu alacağının, takip tarihinden itibaren, sözleşmede öngörülmüş olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 5l.maddesine göre belirlenecek oran üzerinden işlemiş temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği, yönünde sonuca varılabileceği, sözleşmede öngörülmüş olan cezai şartın belirlenebilir nitelikte olduğu, davalı, sözleşmede öngörülmüş olan cezai şartın talep edilebilir olmadığı yönünde itirazda bulunduğu, ancak Kök Raporun 5 ila 6’ıncı sayfasında, sözleşme konusu cezai şartın talep edilebilir olduğu, yani davacının işbu cezai şart tutarını davalıdan talebe hak kazandığı (davacının cezai şart alacağının doğduğu ve muaccel/talep edilebilir hale geldiği) hususu detaylı olarak açıklandığı. bu nedenle davalının bu itirazının da yerinde görülmediğinin belirtildiği, davalının cezai şart tutarının ödenmesinin davalının ekonomik açıdan—— yol açacak derecede fahiş olduğu yönünde itirazda bulunduğu, Yargıtay içtihatlarına göre, davalı tacir olsa bile, eğer sözleşmede öngörülmüş olan cezai şart tutarını ödemesi———- Mahkemece indirilmesi gerektiği, davalının en güncel mali durumuna ilişkin kesinleşmiş mali tablolarını —- takdirde, bu hususta inceleme ve değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; Dava, taraflar arasında akdedilmiş elektirrik enerjisi satış sösleşmesine göre davalının borcunu ödemediği —- fatura ile düzenelen cezai şart bedelinin tahsiline ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davalının, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan—- ödememesi nedeniyle davacının davalıdan 27.201,30 TL tutarında cezai şart bedeli alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususudur. Taraflar arasındaki sözleşme —– tarihinde 12 ay (1 yıl) süreli olarak akdedilmiş olup, sözleşmenin 9.1 nolu maddesi uyarınca, 1 yıllık sürenin ———tarihine kadar (1 yıl süreli olarak) yenilendiği; davacı tarafından 06.12.2018 tarihli ihbarname ile, davalının elektrik bedeli borçlarını zamanında ödemediği gerekçesiyle sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümleri uyarınca feshedildiği ve davanın konusunu oluşturan cezai şartın davalı aleyhine tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin 9.2 nolu maddesi hükümlerine göre; davalının bu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödememiş olması, uyarılara rağmen bu ihlalin 5 gün içinde düzeltilmemesi halinde, davacının bu sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal feshedebileceğinin ve davacının sözleşmeyi feshetmesi halinde, davalının, son 2 aylık fatura bedellerinin toplamını cezai şart olarak davacıya ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, davacının cezai şart alacağına konu ettiği son iki faturanın—olduğu ancak ancak dava dilekçesinde talep edilen ve takibin sebebi gösterilen faturada cezai şart alacağı — gösterildiğinden taleple bağlı kalınarak davalı tarafça sözleşmenin 9.2. no’lu maddesi gereğince son iki fatura bedeli kadar davacının, davalıdan cezai şart alacağı olarak talep etme hakkına sahip olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup, davalı vekilince cezai şartın belirlenebilir nitelikte olmadığı ileri sürülse de sözleşmenin 9.2. Maddesi hükmü gereğince belirlenebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin itirazına itibar edilmediği, davalı tacir olup basiretli bir tacir gibi sözleşme hükümlerini incelemesi gerektiğinden sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırılık olup olmadığı hususunun değerlendirilmediği,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 22/1.maddesinde; ”tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121. maddesinin ikinci fıkrasıyla 182. maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525. maddesinde yazılı hâllerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez.” hükmü düzenlenmiş olup, davalı için de ticari iş olan sözleşme nedeniyle davalının taahhüdünün sonucuna katlanması gerektiğinden kararlaştırılan cezai şarttan indirim yapılmasını talep edilemeyeceği ayrıca —- tarihli ve — Resmi Gazete’de yayımlanan –yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere %1,6 olarak belirlendiğinden takip tarihinden itibaren yıllık %19,20 oranında faiz işletilmesine,cezai şart alacağı sözleşmenin 9.2. Maddesi hükmü gereğince belirlenebilir nitelikte olduğundan alacak likit kabul edilerek hüküm altına alınan 27.201,30 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatı mahkememizce kabul edilerek davanın kabulüne, davalının–olduğu itirazın iptali ile, takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,20 oranında faiz işletilmesine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan 27.201,30 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(—
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 27.201,30 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,20 oranında faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 27.201,30 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.858,12 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 464,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.393,58 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 464,54 TL peşin harç olmak üzere toplam 508,94 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 90,50 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.690,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca — tarafından karşılanan — ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.