Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/149 E. 2020/448 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/149 Esas
KARAR NO : 2020/448
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/04/2019
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı———– aleyhine,————— sayılı dosyası ile davalı tarafından icra takibi başlatıldığın, çeşitli sebeplerle takibe geç itiraz edildiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkile gönderilen ödeme emrinde borcun kaynağı olarak ————- değerindeki ——— barkod numaralı soğutucunun gösterildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığım .Dava dışı ——– tarihinde müvekkiline devredildiğini; müvekkilinin ise ————– tarihinde ————– isimli şahıslara devrettiğini, müvekkilinin bu tarihlerde, kendi sorumluluğunda olmayacak şekilde şirket adına ——- derin dondurucu aldığını, şirketi devrettikten — sene sonra icra takibine geçildiğini, IBK m. 202 uyarınca işletme devirlerinde devredenin sorumlularının —- yıl İle sınırlı olduğunu bu sebeple takibin şirketin güncel sahiplerine yapılmasının gerektiğini, kötü niyetli olduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkil şirketin ————— genel dağıtım ve satışını yaptığını; Davacının ilgili dönem yönünden yetkilisi olduğu ve kendisinin imzasını taşıyan, müvekkil şirket ile ————– tarihinde————– başlıklı sözleşme akdedildiğini; Sözleşme kapsamında.———- marka soğutucunun bedelsiz olarak davacı yanın yetkilisi olduğu şirkete teslim edildiğini, Davacının yetkilisi olduğu şirketin müvekkil şirketten ürün almadığının tespit edilmesi neticesinde, ödünç olarak teslim edilen soğutucu dolabın iade edilmesi İçin ——– tarihinde——–yoluyla ihtarname gönderildiğini; ihtarın ——— tarihinde iade geldiğini, ———— faaliyetim terk ettiğinin anlaşılması üzerine, mezkûr sözleşmede kefil olarak şahsi imzası olan davacı yan ile——— aleyhine icra takibine geçildiğini ve dolabın aynen iadesi mümkün olmadığından bedelinin talep edildiğini; Davacının iddiacının aksine kefil olarak borçlu bulunduğunu; TBK. m. 202*nin uygulanamayacağını; uygulansa dahi iki yıllık sürenin muacceliyet tarihinden başlayacağını; ihtarnameden dc anlaşılacağı üzere borcun ——- tarihinde muaccel olduğunu ve —– yıllık sürenin bu tarihten başlayacağını; Takibin kötü niyetli olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketin tek ortağı olması sebebiyle müdürlüğünü de kendisinin yaptığını, dondurucuyu şirket üzerine satın aldığını ve———-tarihinde devrettiğini, TBK 202.maddesi gereğince, işletme devrinde devredenin sorumluluğu — yıl boyunca devam ettiğinden ve devir üzerinden—– yıl geçmiş olması sebebiyle icra takibinin müvekkiline karşı değil şirketin güncel sahiplerine karşı yapılması gerektiğini ileri sürerek, sözleşme kapsamında dava dışı şirkete verilen ———soğutucunun bedelinin tahsili için başlatılan icra takibi dolayısıyla davacının borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ile harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davalı şirketle dava dışı şirket olan —–arasında akdedilen ——- tarihli sözleşme kapsamında davaya konu icra takibinin dayanağı olan ———— soğutucunun bedelsiz olarak davacı tarafın yetkilisi olduğu şirkete teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede kefil olarak imzası olan davacı tarafın şahsen kefil olarak borcu bulunduğunu iddia etmiştir.
———-sayılı takip dosyası getirtilmiş;———- alacak tutarı olan, ——— barkod nolu soğutucunun bedeli sebebine dayalı olarak dosyamız davalısı ——— dosyamız davacısı ——————-aleyhine başlatılan takipte ——– asıl alacak ve —– işlemiş faiz olmak üzere toplam——- toplam alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ———- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;Davalı ——— arasında imzalanmış olan —- tarihli sözleşmeyi, davacı——— kefil sıfatıyla imzaladığına ve davacının kefil olma iradesiyle hareket ettiğine dair bir açıklık olmadığı gibi, TBK 583’de düzenlenen kefalet sözleşmesinin asgari zorunlu koşullarının da bulunmadığı, dolayısıyla davacının iade edilmeyen soğutucu bedelinden kefil sıfatıyla sorumlu olmayacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;uyuşmazlık davalı ——————— dava dışı ———— arasında akdedilen—————tarihli sözleşme kapsamında iade edilmeyen soğutucu bedeline ilişkin olup davalı taraf davacının kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürmüş olup davacı taraf ise sözleşmenin tarafının dava dışı şirket olup, dava dışı şirketi devrettiğini ve TBK madde 202 uyarınca sorumlu olmadığını ileri sürmüş olup, yargılama kapsamında çözümü gereken uyuşmazlık soğutucu bedelinden davacının sorumlu olup olmadığı hususudur.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ve davalının da kabulünde olan —————–başlıklı sözleşme incelendiğinde, davalı tarafından ———- soğutucunun kullandırılması amacıyla davacının imzası bulunan sözleşme akdedilmiş olup ilgili sözleşme de davacı—————— sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı görülmüş olup dava dışı şirketin ismi ya da kaşesi ilgili sözleşmede yer almamış olsa da davacının işletmeci sıfatıyla sahibi olduğu firma adına şahsen imzalayan sıfatıyla sözleşmeyi imzalaması ve davalı tarafın sözleşmeyi dava dışı ————- yaptığını kabul etmesi karşısında ————- tarihli —————–başlıklı sözleşmenin taraflarının davalı ve dava dışı şirket olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince sözleşmede kefil olarak imzası olan davacı tarafın şahsen kefil olarak borcu bulunduğu iddia edilmiştir.TBK 583.maddesinde kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayıp kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu yazılıdır. Davaya konu olan ————— başlıklı sözleşmede davalı tarafın iddia ettiği gibi sözleşmede davacının kefil olduğu ya da müteselsil borçlu veya bu anlama gelen herhangi bir ifade yazılı olmayıp, davacının kefil olma iradesiyle sözleşmeyi imzaladığını gösteren bir ifade yoktur. Davacı———————-sıfatıyla sözleşmeyi imzalaması, davacının soğutucuyu kullanacak olan şirketi temsilen belgeyi imzaladığı anlamına gelmektedir. Dava dışı şirket bir limited şirket olup gerek ortakların gerek müdürlerin şirket borçlarından dolayı şahsi borçları kural olarak söz konusu olmayıp, davacının dava dışı şirketin temsilcisi sıfatıyla hareket ederek şirket adına dava konusu soğutucuyu teslim almış olsa dahi soğutucuyu iade etme borcu dava dışı şirketin borcu olup sorumluluk dava dışı şirketin olacaktır.Dolayısıyla davacının iade edilmeyen soğutucu bedelinden kefil sıfatıyla bir sorumluluğu olmayacağı mahkememizce kabul edilerek aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının ————–sayılı icra takibi nedeniyle davalıya —– asıl alacak, —— işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— borçlu olmadığının tespitine
2-Karar harcı 175,63 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 131,23TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk masraf, 39,50 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 783,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.571,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020