Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2020/543 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/112 Esas
KARAR NO : 2020/543
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
——Görevsizlik Kararı ile mahkememize geldiği, Mahkememizin——esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—- ait, müvekkili şirkete—— tarihinde trafik kazası yapmış olduğunu, müvekkili şirket söz konusu kazadan ötürü, —– plaka nolu araçta meydana gelen hasar sebebiyle —- tazminat ödediğini,—— tarihli kaza tutanağında kazaya karışan diğer araç sürücülerinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığını, kusurun sadece davalı —–plakalı araçta olduğunu,—- plakalı araç sürücüsünün yapılan incelemede — tespit edildiğini, ——- sigortalısına rücu hakkını düzenleyen—– hükmü uyarınca söz konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak araç kullanılması ile kazanın gerçekleşmesinde ağır kusurlu olması ve dolayısıyla Genel Şartlar B4 hükmünde şartların gerçekleşmesine neden olması sebebiyle, müvekkili şirketin sigortalısın rücu hakkını düzenleyen B4 hükmü uyarınca, söz konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak araç kullanması ile kazanın gerçekleşmesinde ağır kusurlu olması ve dolayısıyla Genel Şartlar B4 hükmünde şartların gerçekleşmesine neden olması sebebiyle, müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkı söz konusu olduğunu, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile —— tutarlı alacaklarının davalıdan rücuen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı şahsa ödenen hasar bedelinin alkollü araç kullanımından ötürü kendi sigortalısından rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce kusur oranlarının belirlenmesi, zararın tespit edilmesi ve kazanın münhasıran alkol sebebiyle meydana gelip gelmediği hususunda makine mühendisi ve nöroloji uzmanından rapor alınmıştır.
Bilirkişiler ————- düzenlenen bilirkişi heyet raporunda özetle: Sürücü—-, aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlaması, kavşağa yaklaşırken yavaşlaması ve özellikle seyir şeridini muhafaza etmesi gerekirken direksiyon hakimiyetini kaybederek önce karşıdan gelen trafiğin şeridine, sonra da park alanına girmiş ve kurallara uygun olarak park etmiş olan — plakalı —- duvarına çarptıktan sonra durabilmiştir. Kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurludur. Kurallara uygun olarak park eden —plakalı araç sürücüsü—– plakalı —– — Kaza sebebi ile sağ ön çamurluğu, ön paneli, farları, radyatörü, ön camı, braketi, ara soğutucusu, hava kanalı, krank kasnağı, zamanlama kayışı, —- ön tamponu ve kaputu değişmiş ve ekspertiz raporunda genel onarım işçiliği dahil — hasar bedeli belirlenmiştir. Parça fiyatları sistemden alınmış olup—- işçilik bedeli kaza tarihi itibariyle kadr-i marufunda bulunmuştur. Onarım kalemleri kaza ile uyumludur. — plakalı araç sürücüsü—– tarihinde —- yaptığı kazadan sonra—- alkol tespit edilmiş olup, 1,00 promil üzerinde alkollü olduğundan alkol etkisi nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiştir, kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi bir başka faktör rol oynamadığından kaza münhasıran alkolle bağlı olarak meydana gelmiştir. Kazada —– plakalı araç sürücüsü— % 100 oranında kusurlu, —plakalı araç sürücüsü — kusursuz olduğu, ————– plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin—- olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın,—- sıralarında davalı şirkete ait sürücü — sevk ve idaresindeki—-plakalı otomobil ile—— izleyerek — yönüne seyrederken —- önüne geldiğinde yoldan çıkarak ön kısımları ile site önünde park halinde bulunan —- plakalı —- ön kısımlarına ve akabinde sitenin duvar ve tel örgülerine çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı sigorta şirketi —- plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde —–sahibi olup, dava dışı —— plakalı araçta meydana gelen zararın karşılanması nedeniyle alkollü araç kullanımından bahisle kendi sigortalısına rücu ettiği görülmüştür. — plakalı araç sürücüsü — yaptığı kazadan sonra 2,02 promil alkol tespit edilmiştir.Davalı şirkete ait araç sürücüsü yeterli belge sahibi ve 2,02 promil alkollüdür.
Güvenli araç sürüş yeteneğinin kaybı; araç kullanan bir kişinin yolda uzun süre yol almaya ve yolda karşılaşabileceği trafiğe özgü ani ve güç sorunların üstesinden gelmeye artık muktedir olmayan bir sürücü düzeyine inmiş olmasıdır. Güvenli şekilde araç sevk ve idare edememe durumu; “alkol” veya “uyuşturucu madde” etkisi ya da “başka bir neden” den kaynaklanabilir.
Bir kazanın münhasıran (salt-sadece-tek başına) alkole bağlı olarak meydana geldiğini söyleyebilmek için:
1-Sürücü kaza anında alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olmalıdır. (Alkollü olması hatta yüksek oranda alkollü olması yeterli değildir)
2-Ayrıca kazanın meydana gelmesinde alkol dışında başka bir faktör (yol, iklim, araç, karşı araç vb.) rol oynamamış olmalıdır.
3-Alkolsüz sücüler de asli ve tam kusurlu olarak kaza yapabilirler. Bu nedenle sürücünün asli ve tam (96100) kusurlu olması durumunda dahi kazanın alkole bağlı olarak meydana geldiği söylenemez.
Sonuç olarak öncelikle sürücünün alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediğinin tespiti yapılmalıdır. Eğer alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğu tespit edilirse kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi başka bir faktörün (yol, iklim, araç, karşı araç vb.) rol oynayıp oynamadığına bakılmalıdır. Trafik kazası yapmış ve alkollü oldukları tespit edilmiş sürücüler alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneklerini kaybetmemişlerse kazanın alkole bağlı olarak meydana geldiğini söylemek mümkün değildir. Zira bu kişiler alkollü olmalarına rağmen emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare etme kabiliyetini muhafaza ediyorlar demektir.
Davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu edebilmesi için davalı şirkete ait araç sürücüsünün % 100 kusurlu olmasının yeterli olmayacağı, ayrıca kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin ispatlanması gerektiği, mahkememizce alınan raporda kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin tespit edildiği, raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalının zarardan sorumlu olduğu, zarar bedelinin —— olarak hesaplandığı ve bu bedel kadar davacının kendi sigortalısı olan davalıya rücu hakkı olduğu anlaşılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı sigorta şirketi dava tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğinden talebi gibi dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1——- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 1.047,47 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 261,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 785,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 261,87 TL peşin/nispi harç olmak üzere 297,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 94,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi (2 farklı bilirkişi) ücreti olmak üzere toplam 1.194,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraftan yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020