Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/988 E. 2022/931 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/988 Esas
KARAR NO : 2022/931
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——- plakalı aracı ile —- istikametinden —- istikametine seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybedip takla atarak sol yan tarafı üzerine yola düşmesi sonucu tek taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kaza sonucunda — plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkilleri, — babası, — eşi —- vefat ettiğini, —– plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müteveffa ve müteveffanın desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin ise bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik —– dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88/1, HMK m. 107, Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca müşterek ve müteselsilen davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı için ayrı ayrı hesaplanacak vekalet ücretinin —— davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: —– plakalı araç müvekkili şirket tarafından—- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- sigortalandığını, müvekkil şirketin sorumluluğu— yer alan limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusurla sınırlı olduğunu, müteveffanın müterafik kusurunun değerlendirilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespiti ile, ——— davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin sorulmasını talep ettiklerini, müteveffanın anne-babasının hayatta olup olmadığının değerlendirilmesini talep ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya sebep olan aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; kazanın tek taraflı olduğu görülmüştür.
Kazaya sebebiyet veren aracın tescil kayıtlarında—-olduğu belirtilmiştir.
—– dosyasında —– tarihli raporunda; sürücü —— asli kusurlu olduğuna ve kazaya konu —– yolcu olarak bulunan kendi can güvenlikleri açısından emniyet kemeri takmayan müteveffa yolcuların kendi ölümleri ile ilgili alt düzeyde tali derecede kusurlu olduklarının mütalaa edildiği görülmüştür.
Davacıların, meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranlarının belirlenmesi ve destekten yoksun kalma tazminat alacağının olup olmadığının tespiti açısından kusur- aktüer raporu alınmıştır.
Bilirkişi tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusur ve Aktüer yönden hesaplama yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler —–kök rapor düzenlenmiş, tarafların itirazları üzerine aynı bilirkişilerce —— tarihli rapor hazırlanmış ancak—- tarafından ödenen ipsd’nin rücuya tabi olup olmadığı bilgisi dosyada bulunmamasına dair eksiklik devam ettiğinden Mahkememizce eksik evrak olarak belirtilen husus —-müzekkere yazılarak sorulmuş ve peşin sermaye değerine ilişkin rücu hakkı bulunduğu belirtilen yazı cevabı ile dosya yeniden aynı aktüer bilirkişisine tevdii ile ek rapor alınmıştır. Ek rapora karşı yapılan itirazlar doğrultusunda dosya arasına ——- ek raporlar alınmıştır.
Alınan ——- raporda özetle; Kusur yönünden bu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde; A) ——–plakalı araç sürücüsü —–oranında asli ve tam kusurlu olduğu B) —- plakalı araç içerisinde —- kendi can güvenlikleri açısından araç içerisinde bulunan ve takılması zorunlu olan —- takmamalarından dolayı —- oranında müterafik kusurlu olduğu tüm dosya içerisindeki belgelerinden anlaşıldığı, tazminat yönünden: —-tarihli trafik kazası sonucu —- tarihinde vefat eden —- hak sahiplerinden davacı — dava dışı —- destekten yoksun kalma tazminatları, —- şirketinin— teminat limiti dahilinde; seçenekli, alternatifli ve beyanlara göre aşağıdaki başlıklar halinde hesaplanarak — takdirlerine sunulduğu —–1. Alternatif : Davacı, dava dışı hak sahipleri ve—-Rücu tutarlarının toplamı sigorta şirketinin limiti —–dahilinde olması durumunda ——-oplam —— tazminatı – olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava,—- tarihinde davalının —olduğu, dava dışı sürücü — sevk ve idaresindeki aracın geçirdiği tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan —- vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
— tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı —eşi ve diğer davacı — babası olan —– vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında, müteveffa yolcunun %20 oranında ölümünün meydan gelmesine müterafik olarak kusurlu olduğu, —– plakalı aracın davalı sigorta şirketine —– poliçelendiği, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatı limitinde sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği,
———- Sayılı İlamında; bakiye yaşam sürelerinin tespitinde —— Yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiği vurgulandığından bilirkişi tarafından bu şekilde hesaplama yapıldığı,
Dosya kapsamındaki nüfus kayıt örneği incelendiğinde; müteveffanın desteğinden yoksun kalabilecek kişiler açısından davacı eşi, davacı oğlu, dava dışı kızı ve dava dışı babası olduğu görülmüş, mütevaffanın kızının —— doğumlu olduğu için destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmadığından teminat limitinden pay ayrılmamıştır. Yalnızca müteveffanın babası yönünden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanarak teminat limitinden pay ayrılmıştır.
Diğer davacı müteveffanın oğlu —– yönünden yapılan incelemede; her ne kadar ——- engelli olduğu ileri sürülerek hesaplamanın buna göre yapılması talep edilmiş ise de, dosyaya sunulan—–düzenlediği rapora göre hafif derecede mental retardasyonun bulunduğu, engellilik durumuna göre tüm fonksiyon kaybının %40 olduğunun belirtildiği,—— raporda ağır engelli olmadığı ve engellilik oranının %20 olduğunun belirtildiği—- doğumlu davacının, babası vefat ettiğinde —— yaşında bulunduğu ve yüksek öğrenim gördüğüne dair de herhangi bir delil sunulmadığından destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmayarak bu yöndeki talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmiştir.
—— numaralı ilamında “…İş Mahkemesi kararından da anlaşılacağı üzere, davacılar desteği —–, trafik-iş kazası neticesinde vefat ettiği, dolayısıyla, hak sahiplerine kaza sigortası dalından gelir bağlanmış ise, bu gelirlerin ——-hükmü dikkate alınarak, destek tazminatından indirilmesi gerekmektedir.
5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesinde; “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, KTK’nun 96. maddesinde,” Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. ” hükmü yer almaktadır. (…)
Bu durumda mahkemece, KTK’nun 96. Maddesi uyarınca, davacılar için hesaplanan toplam tazminatın, davalı sigorta şirketinin düzenlediği poliçedeki kişi başına ölüm teminat limitini aştığı gözetilerek,—— yapılmak suretiyle davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesi, sadece davac— rücuya tabi gelir bağlandığı anlaşıldığından, davacı ——- yönünden garameten belirlenen tazminat miktarından, ——- tespit edilen —– peşin sermaye değerinin yarısının mahsubu ile tazminat miktarının belirlenmesi hususunda ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. …” şeklinde,
——–sayılı ilamında ——– kabul görmüş pay esasına göre; desteğin, davadışı anne, baba ve çocuklarına birer pay, davacı eşe iki pay, desteğe iki pay ayrılması ve destek 30 yaşında olup önceki evliliğinden iki çocuğu bulunduğu, desteğin vefat tarihinde ise —- yaşında olan davacı —— ile evli olduğu anlaşılmış olup buna göre desteğin ve davacının yaşları dikkate alındığında ileride çocuk sahibi olacağı ihtimali de gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken yanlış pay oranına göre ve desteğin ileride çocuk sahibi olma ihtimali dikkate alınmadan hesap edilen raporun hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir. …” şeklindeki hükmü ile destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken hangi hususların hangi sıralama ile esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, destekten yoksun kalma tazminatı 6098 sayılı TBK. md. 53/1-3 maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Davacı —- yönünden somut olaya bakıldığında yaşı, kazadan sonra evlenmemiş olması, desteğin eşi olması, —– tarafından ilk peşin sermaye değerinin varlığı ve bunun rücuya tabi oluşu, poliçe limiti ile sınırlandırıldığından garame hesabı da yapılarak (bulunan değer öncelikle garameten teminat limitine indirilmiş, ardından —— peşin sermaye değeri mahsup edilmiştir.) denetime elverişli şekilde hazırlanan bilimsel verilere ve maddi gerçeğe uygun —- tarihli bilirkişi raporunda 1.seçenek olarak belirtilen hesaplama karara esas alınmış ve davacının destekten yoksun kalma tazminat tutarının —- olarak belirlendiğinden bu miktarın, davacı tarafça sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi esas alınarak hesaplanan temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalı —— tahsili ile davacı —- verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE
1-Davacı—- yönünden maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
—– destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan —tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalı —– tahsili ile davacı —- verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Davacı ——– yönünden maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 11.548,25 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.063,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.485,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 1.063,03 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.098,93 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 739,70 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi olmak üzere toplam 2.539,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.418,28 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 26.358,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 21.050,53 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022