Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/963 E. 2018/643 K. 16.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/963 Esas
KARAR NO : 2018/643

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………günü meydana gelen deprem sonucunda müvekkillerinin bu ilçe merkezinde bulunan evlerinin ağır hasar gördüğünü, ellerindeki ……… poliçelerine göre hasar bedelinin tazmini için davalı kuruma yazılı başvuruda bulunduklarını, davalı kurum poliçelerin rizikodan sonra düzenlenmiş olduğunu, davacı başvurularını reddederek hiçbir ödeme yapmadığını, ……….. Müdürlüğünün 04/05/2018 günlü kesin hasar tespit raporları ile davacılar adına davalı kurum tarafından düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçeleri ile tazminat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmede ……….Sigorta Şirketi…… Şti tarafından ……… nolu, ………. Poliçesi ile başlangıç ve bitiş tarihi 01/04/2017 saat 13.39, ……………. ya aynı şekilde ve aynı konutu başlangıç tarihi 02/04/2018 bitiş tarihi 02/04/2019 olmak üzere 120,36 TL poliçe primi ile sigorta ettirildiğini, …….. Acentesi tarafından………… nolu ……… Poliçesi ile 05/09/2017 saat, 16.02 başlangıç ve 05/09/2018 bitiş tarihli… …………… bulunan 150 m2 lik meskeni 120.000,00 TL ye sigorta ettirdiğini, ……….. A.Ş. tarafından …………… da bulunan 100 m2’lik meskeni 89.000,00 TL’ye başlangıç bitiş 17/04/2018 saat 15.5017/04/2019 tarihlerinde sigorta ettirdiğini ve 134,16 TL sigorta primi ödenmediğin incelendiğini, davalı kurumun iddia ve savunmalarında samimi olmadığını, davalı kurumun ayrı ayrı düzenlediği zorunlu deprem sigortası poliçeleriyle tazminat sözleşmesi yapıldığını, ilgili sigorta işlemleri zamında ve süresinde yapılmış olduğunu ama resmi kayıtlara rağmen davalı kurum geçersiz ve anlamsız bir mazeretle davacı müvekkillerine karşı edimini yerine getirmediğini, Medeni Kanun md.2 ye göre, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, davalı taraf kanunun bu emredici hükmüne uymayarak bireyin veya toplumun karşılıklı olarak kamu düzenine karşı güven duygusunun sarsılmasına neden olduğunu müvekkillerinin maddi ve manevi mağduriyetlerinin söz konusu olduğunu, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı …’na tebliğ edilmediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; Zorunlu deprem sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemidir.
HMK 138.maddesi uyarınca mahkememnin görevli olması ile ilgili dava şartı dosya üzerinde incelenmiştir.
Dava dilekçesi ekindeki; zorunlu deprem sigorta poliçesi ve ekleri incelenmiştir.
28/11/2013 Tarihli resmi gazetede yayınlarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2.maddesinde ” Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar ” düzenlemesine yer verilip, 3.madde de ise tüketici işlemi tanımlanmış ve ” mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişilerinde dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ” ifadelerine yer verilmiştir.Bu düzenlemeler ile sigorta ilişkisinden kaynaklanan her türlü ilişkinin artık tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca aynı kanunun 83.maddesinde de ” taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” denilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır.Yasanın yürürlüğü ise geçici 1.madde de düzenlenmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
6502 Sayılı Yasa kapsamında taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olup Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenip , kamu düzenindendir.Ayrıca dava şartları arasında yer verilmiştir.Mahkemenin görevli olup olmaması mahkemece davanın her aşamasında resen gözetilir. Görev kurallarını niteliği itibari ile taraflar yararına usulu kazanılmış hak oluşturmaz.
Açıklanan nedenlerle ve yasal düzenlemeler karşısında mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. (Emsal; Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2015 tarih 2015/10694 Esas 2015/10078 karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalının yokluğuna kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. .