Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2020/353 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1285
KARAR NO : 2020/467

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hissedarı —- vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin veraseten davalı şirket hissedarı olduklarını, bu durumun davalı şirkete bildirildiğini, 15/10/2018 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, müvekkillerinin genel kurula katıldıklarını, genel kurulda ilk gündem maddelerinin görüşülmesi hususuna mevcut hissedarlarca izin verildiğini, ancak gündemin divan seçimi maddesinden itibaren ve izleyen maddelerde görüş beyan etme, ibrada oy kullanma ve karar almada müvekkillerinin yetkisi olmadığı gerekçesiyle kararlara ve toplantıya katılımlarının engellendiğini, yasal olan bu hakkın ellerinden alındığını, mevcut hissedarların kendileri adına ticari icaplara uymayan ve oldukça yüksek miktarda huzur hakkı ücretleri almalarını karara bağladıklarını, bunun yasal olmadığını, kararlarda müvekkillerinin oy kullanma haklarının engellendiğini, müvekkilleri tarafından ilişkili ve ortakların ortak olduğu başka şirketin olup olmadığının sorulduğunu ve gündem maddesine verilen cevap ile olmadığının beyan edildiğini ancak dava dışı—— davalı şirket ile aynı adreste faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda davalı şirket ortaklarından —–kartvizitinde de ilişkili şirket yapısının görülebileceğini, şirketin yönetimine seçilecek müdürlerin şirketi objektif ve basiretli yönetmelerinin imkanı kalmadığını, şirket iç hacminin kurulan uydu şirketlere aktarılmasının söz konusu olduğunu, şirkete kayyım atanması şartlarının oluştuğunu ileri sürerek davalı şirkete TTK 630.maddesi hükümleri uyarınca yönetici – kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muris hisselerinin mirasçılara intikali işlemleri için müvekkili tarafından verilmiş bir onay veya kabul kararı olmadığını, müvekkilinin davacıların intikal talebini TTK 596.maddesi uyarınca reddettiğini, murise ait şirket hisselerinin müvekkiline geçmesine ve varislere gerekli bedellerin ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin organlarının aktif ve faal olarak işleyişine devam ettiğini, kayyım atanmasını gerektirecek bir durum olmadığını, davacıların müvekkili şirketin ortaklık yapısında yer almadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davalı şirkete yönetici kayyım atanması talebine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 29/09/2020 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile 07/09/2020 tarihinde akdettikleri Uzlaşma Protokolü gereğince sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de sunduğu aynı tarihli dilekçe ile feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 18,13 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17,77 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.