Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/878 E. 2021/38 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/878 Esas
KARAR NO: 2021/38
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında ticari münasebet ve ticari alışveriş bulunduğunu, kendileri ile satın alacaklarının mallarının tümü için anlaştıklarını, —- keşidecisi— seri nolu, ———— bedelli çeki protokol ile teslim ettiklerini, edimlerini ifa etmediklerini, çeki iare ekmediklerini, dava konusu çek karşılığında davalılara hiçbir borçlarının bulunmadığını, alacaklı sıfatın bulunmadığını, çeke karşılık borçlu bulunmadıkları hususlarının tespiti ile iş bu çeklerin tüm neticeleri ile iptalini, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin haksız davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ———–cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, taraflar arasındaki temel ilişkiye dayanılarak husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili banka takip konusu çekin haklı hamili olduğunu, TTK’nın 790. maddesinde kendi hakkının varlığı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılan ve cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son cironun beyaz ciro olması halinde dahi, yetkili hamil sayılacağı; TTK’nın 792. maddesi ise, iyiniyetli çek hamilinin korunacağı hükmünü taşıdığını, iyi niyetli hamil olan müvekkili bankanın taraflar arasında cereyan ettiğini, şahsi defiler iyiniyetli 3.kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili bankamız iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, temel ilişkiye dayanan edimlerin yerine getirilmediğini, defi taraflarına karşı sürülemeyeceğini, kambiyo hukukunda mücerretlik ilkesi esas olduğunu, dava konusu çekte davacı taraf keşideci konumunda olduğunu, çekin iptalini talep ettiklerini, davanın husumet yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— dava dilekçesinin Tebligat Kanunu 35.maddesine göre tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından davalı —- mal teslim karşılığı avans olarak verildiği iddia olunan çekin davalı ——tarafından malların teslim edilmemesi nedeniyle çekin bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit ve çekin iptali talebine ilişkindir.
——- dosyasında; davalı banka tarafından, davacı —davalı—- aleyhine toplam —– alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacı borçlu ——- dosyasında takibe yetkili icra dairelerinin ———– icra daireleri olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, mahkemece — yönünden yetki itirazının kabulü ile ——- dairelerinin yetkisizliğine karar verildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tanık dinletmek istemişse de davanın niteliği gereği tanıkla ispat edilecek bir husus olmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce——— müzekkere cevapları bankada incelenmek suretiyle dosyaya sunulan kredi sözleşmeleri ve davalı —– defter ve kayıtları üzerinden ———— bilirkişi tarafından bizzat inceleme yapılmak suretiyle dava konusu çekin bankaya teminat cirosu amacıyla mı tahsil cirosu amacıyla mı verildiği, mizan belgesinin düzenlenip düzenlenmediği, teminat cirosu kapsamında verildi ise bu hususun banka defter ve kayıtlarında tespitine ilişkin rapor alınmıştır.
——— dosyasında alınan talimat bilirkişi raporunda özetle: “Tarafımca yapılan incelemeler sonucu ,dava konusu—— ait keşide yeri—- keşidecisi— çek’in davalılardan —- tarafından ciro edilerek davalı ———- bankaya olan borçlarından dolayı temlik cirosu olarak cirolandığı tespit edilmiştir. Bu husus banka kayıt evraklarında yer almaktadır. Tahsil cirosu amacıyla verilmemiştir. Mizan —— tarihli banka kayıtlarında dava konusu çekin iade edildiği gözükmektedir.” şeklinde olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacı ile davalılardan —– aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan satın alacağı mallara karşılık dava konusu —— bedelli çekin avans olarak verildiğini, ancak çek karşılığı malların teslim edilmediğini, çekin karşılıksız kaldığını, davalı— dava konusu bedelsiz çeki —- cirosuyla diğer davalı bankaya verdiğini iddia ederek çek sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- dava konusu çekin diğer davalı —— kullandığı kredilerden mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile devralındığını, temlik cirosu ile çeki devralan davalı bankanın iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ———- tarihli dilekçesinde; dava konusu çeki davacıdan mal teslimi karşılığında aldıklarını, ancak çek karşılığı malları davacı şirkete teslim edemediklerini, dava konusu —— seri nolu çeki davalı bankadan kullanacakları kredinin teminatı olarak teminat olarak verdiklerini, bu nedenle bedelsiz kalan dava konusu çeki davacı şirkete iade edemediklerini, davacı tarafından açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı —– bedelsiz kaldığını kabul etmesi ve davayı kabul etmesi nedeniyle davanın davalı —- yönünden davayı kabulü nedeniyle davanın kabulü ile; dava konusu—-ait, keşidecisi —- seri nolu,—- bedelli çek nedeniyle davacının davalı —— borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 818.maddesi çekler hakkında uygulanacak poliçe hükümlerine ilişkin atıf maddesi olup TTK’nun 689. maddesinde yer alan poliçe ile ilgili rehin cirosuna atıf yapılmadığından çeklerde rehin cirosunun uygulanması mümkün olmayıp, böyle bir ciro yapılsa bile yok hükmündedir.
Dava konusu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı— lehtarın davalı —- çekte ilk cirantanın davalı ———- olup çeki beyaz ciro ile davalı bankaya ciroladığı, dolayısıyla dava konusu çek üzerindeki lehtar cirosunun beyaz ciro olup bu ciro TTK’nun 689.maddesinde açıkça yazıldığı şekilde bir rehin cirosu değildir. Talimat bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ciro temlik cirosu olup 6102 sayılı TTK’nın 687————- maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması şartına bağlı olduğu, davalı banka çeki temlik cirosu ile devraldığından kural olarak bedelsizlik def’inin davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, bu halde davacının davalı bankanın çeki kötü niyetle, başka bir deyişle bedelsiz olduğunu bile bile devraldığını ispat etmesi gerektiği, ancak bu yönde bir ispatın gerçekleşmediği anlaşıldığından davalı banka yönünden davanın reddi gerekmiştir. Her ne kadar davacı taraf çekin iptalini istemiş ise de çek bankaya temlik edildiğinden ve davalı banka hakkındaki dava reddedildiğinden çek iptali talebinin reddi gerekmiştir. ——-
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı ———– yönünden REDDİNE,
2-Davanın davalı ——yönünden davalı şirketin davayı kabulü ile davanın KABULÜNE,
Dava konusu —- — Şubesine ait, keşidecisi—- bedelli çek nedeniyle davacının davalı—— borçlu olmadığının tespitine,
3-Çek iptali talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu 22. Maddesi uyarınca alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 128,09 TL peşin harç, 1.209,94 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.338,03 TL’nin mahsubu ile bakiye ——- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 128,09 TL peşin harç, 1.209,94 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.373,93 TL harcın davalı —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 385,80 TL tebligat, müzekkere, posta masrafı, 500,00 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 885,80 TL yargılama giderinin davalı —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı ——- tarafından yapılan 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı ——- tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı —— taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı—- verilmesine,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı — ve davalı ———- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021