Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/875 E. 2021/767 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/875 Esas
KARAR NO : 2021/767

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2013
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

——-sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin —-dava dilekçesinde özetle; davacı vekili —- sayılı dosyası ile davalı hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi yaparak takibi kesinleştirdiğini ve davalının — kesintiler yaptırdığını ancak takibe konu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını, bu sebeple icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine icra dosyasına kesinti yolu ile yapılan ödemelerin kendilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının — Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde özetle; Takip konusu — aylığına —- almak istediğini söylemesi üzerine aralarında satış sözleşmesi yapıldığını, daha sonra oğlunun trafik kazası geçirerek hayatını kaybettiğini bu sebeple aracı satın almaktan vazgeçtiğini söylediğini, daha sonra araci — satarak para aldığını, … ile aralarındaki ihtilaf nedeni ile aracını kendilerine teslim etmediklerini, uzun uğraşlardan sonra—- ile geri alabildiğini, bu sürede geçen — vermediğini, davacının —suçu işlediğini, davacının bu tür olayları alışkanlık haline getirdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu bono ve bu bonoya dayalı başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak sonucu gidilmiştir.
— incelenmesinde; takip alacaklısı davalı … tarafından——–tahsili için dava dışı …— davacısı … aleyhine— özgü haciz yoluyla takip başlattığı anlaşılmıştır.
Takibin dayanağı—– bedelli bononun, keşidecisi … olup lehdarın … olduğu, dava dışı …—-veren olduğu görülmüştür.
Davacının imza incelemesine esas alınacak ıslak imzalarının bulunduğu mukayese imza örnekleri temin edilerek bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde mahkememizce—- aracılığıyla inceleme yapılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarında özetle; inceleme konusu bono üzerinde keşideci olarak davacı ….—- atfen atılmış keşideci imzası ile davacı …— ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde —–, söz konusu borçlu adına atılmış— eli ürünü olduğunu gösterebilecek nitelikte uygunluk veya benzerlik saptanmadığından, inceleme konusu bono üzerinde keşideci olarak davacı …—-atfen atılmış keşideci imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı …—– eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak takip dosyasına, dosyamız davacısı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise miktarı ve tarihlerinin bildirilmesi istenmiş olup gelen——- yapıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, Davanın, icra takibine konu bono ve bu bonoya dayalı başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin olduğu, dosya davalısı tarafından, davacı —-özgü haciz yoluyla takibe konulan bono üzerinde keşideci olarak davacıya ait görünen imzanın inkarı sebebiyle, imza karşılaştırmasına esas olacak davacıya ait imza asıllarını içeren belgelerin celbi ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, bono üzerinde keşideci olarak davacı …—— atfen atılmış keşideci imzasının davacının elinin ürünü olmadığının tespiti sonucunda, alınan raporun mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınarak imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya borçluya düştüğü hâller de vardır; davacı borçlu, davalının alacaklının varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu — davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer –
Somut olayda davacı borçlu senet üzerinde bulunan imzayı inkar etmiş, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında hukuki ilişki olduğu ve bu ilişki uyarınca davacıdan alacaklı olduğunu ispat yükü bu aşamadan sonra davalı borçluya düştüğü, davalının ise davacıdan alacaklı olduğunu dosyaya sunulan deliller itibariyle ispat edemediği anlaşıldığından davalının — ve takibe konu keşidecisi .—- bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacıdan tahsil edilen 15.168,00 TL ödemenin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine, davacı aleyhine başlatılan takibin kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —– sayılı dosyasına ve takibe konu keşidecisi ….—- bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacıdan tahsil edilen 15.168,00 TL ödemenin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine,
3-Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 922,19 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 230,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 691,64 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 230,55 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 254,85 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 356,80 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.056,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.