Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2020/282 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/865 Esas
KARAR NO: 2020/282
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/07/2018
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı İle müvekkili şirket arasında ———– imza tarihli ———- imzalandığını, müvekkili şirketin üye iş yeri sözleşmesinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından adına kesilen ———- tarihli faturaları ödemediği gibi bu kapsamda kesilen ——— tarihli vade farkı faturasını da ödemediğini, bu nedenle taraflar arasında cari hesap alacağına İlişkin olarak davalı aleyhine ———- İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığım, davalının ise ——- tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ve bu kapsamda takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulü ile davalının ——– İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin, takip tarihinden İtibaren işleyecek ticari faizi ile birlikle devamına, davalının itirazı, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötü niyetli olmakla birlikte, alçağın %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya katılmadığı, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——İcra Müdürlüğünün —– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı ——— asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir —— tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın ——- yılları defterlerinin incelendiği, davacının defterlerinin usule uygun olup ——— olarak tutulduğu, dava konusu alacağı oluşturan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların taraflar arasında imzalanan ———- doğrultusunda davalı şirkete İfa edilen hizmet gereği düzenlenmiş olduğu, faturaların —- fatura olduğu, faturalar toplam tutarının ——– olduğu, sevk irsaliyelerinin sunulmadığı, faturanın tebliğine ilişkin dosyada belge olmadığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğu, sözleşme uyarınca faturanın düzenlenmesinin ardından——- içinde ödemenin yapılacağı aksi halde faturalara vade farkının yansıtılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin geçersizliğine, feshine ilişkin bir bilgininde bulunmadığından ——– sözleşmenin taraflar arasında geçerli sözleşme olduğunun taraflar arasında da kabulü halinde davacının alacağını talep edebileceği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——– alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların taraflar arasında imzalanan ————-doğrultusunda davalı şirkete ifa edilen hizmet gereği düzenlenmiş olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verildiği, davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, bu nedenle davacı tarafın defterlerinin incelenmesi ve diğer delillerin toplanması ile sonuca gidilmiştir. Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki ———– kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. ————— Mahkememizce taraflara ticari defterlerini sunmaları için kesin süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——— alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu siparişleri davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, zira deftere kaydedilen fatura konusu işin yerine getirildiğine karine olduğu, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının ——–İcra Müdürlüğünün ——— Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin ——- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faiz işletilmesine, işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——- İcra Müdürlüğünün —— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin ——– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —- alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 441,68 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 87,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 354,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 87,14 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 123,04 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 161,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 761,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 682,33 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2020