Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/861 E. 2021/853 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/861 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı şirket —–akdedildiğini ve bu kapsamda —- sözleşmeye uyarınca —— numaralı müşterisi olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete —–faturayı düzenlediğini, davalı şirketin de düzenlenen bu faturaya herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı şirketin ilgili —- müvekkil şirkete 131.376,70 TL tutarında kısmi ödeme yaptığını, ancak kalan fatura bedeli olan 13.562,84 TL’yi ödemediğini, davaya konu alacağın müvekkili şirketin sağladığı hizmetin karşılığı olarak davalıya fatura edildiğini, davalı şirketin — yasal sürede yazılı bir itirazda bulunmadığını, sözleşmenin faturalandırma başlıklı 7.madde uyarınca müvekkili şirketten kaynaklanan hatalı bildirimlere karşı son ödeme tarihine kadar itiraz edebileceğini, maddenin devamında itirazın yapılmış olmasının ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığının da belirtildiğini, davalının herhangi bir itirazda bulunmayarak ödeme yapmadığını, davalının kısmi ödeme yaparken ödemediğe kısma ilişkin olarak herhangi bir açıklamada bulunmadığını ve geçerli bir sebep sunamadığını, müvekkili şirket tarafından faturada yapılan kontrollerde hatalı bir hesaplama veya bildirim olmadığının tespit edildiğini, sözleşmenin ticari şartlar başlıklı 2.ekinde ödeme tarihi — üzerinde belirtilen son ödeme tarihf olarak belirlendiğini, davalı fatura üzerinde belirtilen son ödeme tarihi geçmesine rağmen borcunu ifa etmeyerek temerrüde düştüğünü, Sözleşmenin Ödeme başlıklı 8.maddesi uyarınca son ödeme tarihinde borç ödenmediği takdirde—– belirtilen gecikme zammı oranı üzerinden (her ay için ayrı ayrı %1,40) gecikme zammı tahakkuk edeceğini— itibaren anılan kanun hükmü uyarınca faiz uygulanması gerektiğini iddia ederek, —- Maddesinde belirtilen aylık %1,40 gecikme faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki— uyarınca düzenlenen —— kısmının ödenmesi talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davacı şirketin davalı şirkete sözleşme kapsamında düzenlediği —- alacağı olduğundan bahisle alacak davası olduğu,—- dayalı — ticari ilişki bulunduğu, davaya konu ihtilafın davacı şirketin davalı şirkete yapmış olduğu— bakiyesinden kaynaklanan bir alacağının bulunup, bulunmadığı ve varsa miktarı ile gecikme faizi talepleri hususlarında toplandığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre; davacı şirketin davalı—- üstlenmiş bulunduğu, davalı şirketin ise davacı şirketçe—- düzenlenecek faturalardaki tüketim bedellerini sözleşmede belirlenen şartlar dâhilinde ödemeyi yükümlenmiş bulunduğu,
Mali müşavir bilirkişi tarafından; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtları ve dayanak belgelerinin incelendiği, davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin —- davacı şirketin düzenlemiş olduğu —- davalı şirket adına borç kaydedildiği ve —davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin davacı —- ödemenin davacı şirket ticari defter kayıtlarında davalı şirketin işbu fatura borcundan— müşterisi davalı—– kaynaklanan—– bulunduğunun belirtildiği,
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacı——— dikkate almadan —— düzenlediğini beyan ettiği, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı ve yalnızca inkar kapsamında savunma yapabileceği, ancak taraflar arasında sözleşme olduğundan davacının sözleşmeye uygun şekilde fatura düzenlemesi gerektiğinden—— söz konusu raporda; davacı şirketin,—– olarak fazla tespit—– oluşmamasına —-tahakkuk ettirdiğinden, dava konusu fatura bedelini davalının aleyhine hatalı hesapladığı,——– oluşmadığından —— yeniden hesaplandığı, davacının önceden ödemiş olduğu bedelden düşüldüğü ve davacının davalıya iade etmesi gereken bedelin; Davalının —–Davacı şirketin davalıya iade etmesi gereken bedel: ———- olarak belirtildiği,
Mahkememizce davacı vekilinin itirazları kapsamında—– olmadığı, taraflar arasında süregelen ilişkide faturaların bu şekilde düzenlenip düzenlenmediği—- rapor alındığı, bilirkişi ek raporunda özetle; davacı şirketin,——– davalının kullandığı—- olduğunu bildirdiği, davacı şirketin,—– faturadan mahsup edildiği,—–ayında tükettiğ—- olduğundan, davacı şirketin davalıdan alacağının olmadığı bildirildiği,— kök ve ek raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacının raporda açıklandığı şekilde faturayı fazla tahakkuk ettirdiği, dolayısıyla davacının alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 231,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 172,32 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.