Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2022/899 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/819 Esas
KARAR NO: 2022/899
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davaya konu——–markası ile — adlı kişi tarafından yapıldığını, yapılacak parke işleri için müvekkili şirketle davalı ——– tarihli adı yazılı sözleşme var olduğunu, sözleşmede dava konusu edilen —- uygulama çeşitleri ve fiyatların yazılı olduğunu, villada kullanılan parkelerin tedariki firması ——- olduğunu, —— markanın bayiliği ve ürün satışını yaptığını, davalı —–tarafından villada yapılan işlerle ilgili müvekkili şirkete iki fatura kesildiğini, fatura bedellerinin ilgili firmaya müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı firmalar müvekkili şirketin yaşadığı sorunu çözemediği için——- müvekkili şirketin uğradığı zararın tespiti amacıyla tespit davası açıldığını, bilirkişi keşif raporuyla, villada kullanılan parkelerin defolu olduğunu, bu zarara davalı firmaların kusurları veya defolu ürünleri sebebiyet vermeleri nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen karşılanmasını, dava giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça ayıplı ifa temeline dayalı olarak ikame olunan davanın öncelikle ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması nedeniyle reddinin gerektiğini, ilgili tespit dosyasında bilirkişi raporunun teknik inceleme ve saptamalardan uzak, sübjektif değerlendirmeler olduğunu, üründe kabarma meydana geldiği ve bilimsel saptamalara dayanmadan ürünün defolu ve hatalı uygulamadan meydana geldiğini belirttiklerini oysaki davacının kusurlu eylemleri nedeniyle bu neticeye ulaşıldığını, ortam neminin yüksek olduğunu, nemin azaltılması için konutun sürekli havalandırılması ve havuzdan kaynaklanan nemin tasfiyesi için tesisat kurulması gerektiği davacı firmaya defalarca izah edildiğini, ancak davacı taraf aynı şikâyet ile müvekkili arayınca mahalle kontrol amaçlı yeniden gidildiğini ve gerekli önlemlerin alınmadığının tespit edildiğini, söz konusu işlemin parke montajı ile hiçbir ilgisi olmadığını, bir mermer söküp takma işi için ödendiği iddia olunan miktarın fahiş olduğunu, haksız ve hukuki ayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı —— vekili süresinden sonra cevap dilekçesi sunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; taraflar arasında yazılı sözleşmeye istinaden TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlığa ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari ——- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu alacağın dayandığı işin niteliğinin ve değerinin eksik ifa ya da ayıplı ifanın olup olmadığının varsa eksik ifanın değerini, ayıplı ifa olması durumunda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti için —- günü Mimar, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif icra edilmiş, bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu raporun dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.
Dosyada itirazların bulunması nedeniyle yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, —– Mimar ve İnşaat Mühendisi bilirkişi heyetinin —– tarihli raporu ve aldırılan ek raporun dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında—— tarihli eser sözleşmesi bulunmaktadır. Üzerinde durulması gereken husus, eserde ayıp bulunup bulunmadığının, bulunmakta ise bunun gizli ya da açık ayıp olup olmadığının saptanmasıdır. Eser sözleşmesindeki ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan ( yüklenicinin esere ilişkin olarak zikrettiği ) niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu niteliklerin meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Başka bir ifadeyle, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark ayıptır. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslimi anında kolaylıkla görülebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendini gösteren ayıp türüdür. Ayıbın var olup olmadığı ve hangi tür ayıp olduğunun tespiti için kuşkusuz 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yapılması gerekecektir. Mahkememizce de konu uzmanı bilirkişi heyetinden taraflar arasında sunulan eser sözleşmesi uyarınca davalının yapıp davacıya teslim ettiği, sözleşmeye konu villada parke uygulaması üzerinde inceleme yapılarak açık ya da gizli ayıp olup olmadığı, kullanım hatası yapılıp yapılmadığı, işin niteliğinin ve değerinin eksik ifa ya da ayıplı ifanın olup olmadığının varsa eksik ifanın değerini, ayıplı ifa olması durumunda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti hususlarında rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi heyeti raporunda sonuç itibariyle kusurun ana sebebinin ortamdaki iklimsel sartlardan ve nemden kaynaklandığı, davacı arasında yapılan sözleşmede şapın yapımı konusunda bir anlaşma olmadığı tespitiyle şaptaki hatanın davalıya yükletilmesinin doğru olmadığı, villada şömine mermer giydirmesi malzeme + işçilik açıklamalı ——– bedelli faturasının hiçbir şekilde parke değişimi ile ilgisi olmadığı, parkelerde oluşan ondülasyon kusurunun ana sebebi nem, ortam rutubeti ve su ile temaslı olduğunu, bununla birlikte mevcutta montajı yapılmış ve raporda fotoğrafta görünen——– malzemeden yapılmış olan süpürgeliklerin arka kısmındaki oluşan küflenmenin sebebi de nem, ortam rutubeti ve su ile temas kaynaklı olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede şapın yapımı konusunda bir anlaşma olmadığı tespitiyle şaptaki hatanın davalıya yükletilmesinin doğru olmadığı, malın ayıplı olmadığı, arızanın kullanım hatasından meydana geldiği, bu sebeple davalının sorumlu tutulamayacağı ifade edilmiştir.
TBK 470 maddesi hükmü uyarınca yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluğunun gerçekleşmesi için öncelikli koşul eserin ayıplı olmasıdır. Eserdeki ayıp yukarıda da ifade edildiği üzere sözleşmede üzerinde anlaşılan niteliklerin veya lüzumlu niteliklerin bulunmaması halidir. Alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup, davaya konu parke uygulamasının ayıplı olmadığı, davacının kullanım hatasından kaynaklı olarak kusurun ana sebebinin ortamdaki iklimsel sartlardan ve nemden kaynaklandığı, dolayısıyla davalıların sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.021,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 941,22 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı—– tarafından yapılan 900,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
5-Davalı——— tarafından yapılan 900,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.574,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara mütesaviyen verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022