Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/780 E. 2019/417 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/780
KARAR NO : 2019/417

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
BİRLEŞEN DOSYA DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalı —– den toplam 65.552 -EUR alacaklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından bir kısım alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü 2016/16195 E. sayılı dosyası ile 117.077,06-TL. üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, dosyada herhangi bir tahsilat yapılamadığını, davalılardan ————nin müvekkili şirket lehine düzenlediği senetlerin imzalandığı esnada Ticaret Sicile kayıtlı olup, tacir sıfatını taşıdığını, takip işlemleri devam ederken ——– kaydının sicilden terkin edildiğini öğrendiklerini belirterek müvekkilinin alacağının tahsili için gerekli işlemleri yapabilmeleri için, sicildeki terkin kaydının kaldırılarak davalı borçlunun ticaret sicil kaydının yeniden oluşturulması suretiyle şirket açısından tüzel kişiliğin, sıfatının devam ettiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dosyasında da davacı vekili tarafından ihyası talep edilen şirket tasfiye memuru aleyhine aynı taleplerle dava açılmıştır.
SAVUNMA : Davalı ———- Memurluğu vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yargı mercii gibi hareket edemeyeceğini, sicil müdürünün tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğini inceleyebileceğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamalarının şart olduğunu, yasal şartlar oluşması halinde yapılan işlemle ilgili tescil kararı verilebileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddebileceğini, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapma dığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu beyan etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava ve birleşen dava, hukuki niteliği itibari ile; TTK 547.maddesine dayalı ihya davasıdır. İhya davasının şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki kuralıdır. HMK 114/1-ç maddesinde mahkemenin yetkisinin kesin olması halinde davanın kesin yetkili mahkemede açılmış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Dosyaya gelen sicil kayıtlarının incelenmesinden ihyası talep edilen şirketin adresinin ————- Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halidne yetkili BAKIRKÖY ATM’ye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-ç maddesi uyarınca davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halidne yetkili BAKIRKÖY ATM’ye gönderilmesine,
3-Süresinde talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.