Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/774 E. 2020/260 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/774 Esas
KARAR NO : 2020/260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında—- mevcut olup, müvekkili şirket tarafından davalının işyerlerine, işçilerine yemek tedariki sağlandığını ve verilen hizmetler karşılığında faturalar düzenlendiğini, müvekkili şirketin üstlendiği edimleri tam, eksiksiz ve zamanında yerine getirmesine karşın davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin alacağını tahsil edememesi üzerine, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı şirketin takibe itirazı neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtları, ticari defterleri ve davalı şirket adına düzenlemiş olduğu faturalar incelendiğinde davalı şirketin kusursuz şekilde almış olduğu hizmetlerin bedeli olarak 12.126,56 TL müvekkil şirkete ödenmemiş borcu kaldığının anlaşıldığını, davalının itirazının alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış kötüniyetli bir itiraz olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 12.126,56 TL alacaklı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki mevcut ise de, bu ilişki neticesinde doğan borçların müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu ve müvekkili şirketin davacıya ödenmemiş borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin takip ve davaya konu fatura içeriği mal ve hizmeti satın almadığını, alınan mal ve hizmetin bedelinin davacıya ödenmiş olduğunu, öte yandan dava konusu alacağın likit alacak olarak kabul edilemeyeceğini ve icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerekeceğini savunarak, davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 12.126,56 TL faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci —–tarafından hazırlanan raporda özetle; davalının defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, davacı tarafın 2017-2018 yılı defterlerinin incelendiği, davacının defterlerinin usule uygun olup birbirini teyit ettiği, dava konusu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların isim ve imza karşılığında sevk irsaliyesi düzenlenmek suretiyle teslim edildiği, faturalarda yer alan isim/imza veya imzaların davalı şirket çalışanlarına/ yetkililerine ait olup olmadığının tespitinin mahkemenin taktirinde olduğu, takip tarihi itibariyle davacının kendi defterlerine göre davalıdan 12.126,56 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, faturalara konu malların müvekkili şirket yetkililerine teslim edilmediği, faturalara konu malların kime teslim edildiğinin belli olmadığı, malları teslim alanların müvekkili şirket çalışanıymış gibi kabul edilmesini kabul etmediklerini dolayısıyla davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, fatura alacağından kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, alacağı oluşturan faturaların yemek hizmeti alım/satımı bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafın kabulünde olduğu, davacı şirketin günlük sevk irsaliyeleri düzenlemek suretiyle davalı şirkete hazır yemek sevkiyatı ve davalı şirket personeline sunumunu yaptığı, davacı şirketçe günlük olarak düzenlenen sevk irsaliyelerinin düzenli bir şekilde haftalık olarak faturalaştırıldığı ve düzenlenen faturaların davalı şirket çalışanlarına/yetkilisine isim/imza veya imza karşılığı teslim edildikleri, davalı şirkete teslim edilen işbu faturaların davacı şirketçe ticari defterlerde davalı şirket adına borç kayıtlarının yapılmış bulunduğu, davalı tarafın fatura konusu hizmetleri almadığını, alınan hizmetlerin ise bedelinin ödendiğini, faturaların tebliğine ilişkin sevk irsaliyeleri üzerinde yazan isim/imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı, hizmetin teslim alınmadığını savunduğu, mahkememizce davalının primlerini ödediği çalışan—— celbedilmiş, incelenmesinde irsaliyeler üzerinde teslim alan olarak ismi bulunan kişilerin davalı çalışanı olduğu tespit edilmiş, yine alacağa konu sevk irsaliyeleri numaraları bildirilerek davalı şirket yetkilisine söz konusu imzaların şirket yetkilisine yada çalışanlarına ait olup olmadığı hususunda isticvap edilmek üzere davetiye çıkarılmış ise de duruşmaya gelen olmadığı, geçerli bir mazeret sunulmadığının görüldüğü, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının kendi usulüne uygun ve birbirini teyit eden defterlerine göre takip tarihi itibariyle —- olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu hizmeti davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davalı tarafın davacıya olan borcunu ödediği ve herhangi bir borcu olmadığı savunmasına karşılık borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün— Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin 12.126,56 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalının asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak %9 yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğünün— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 12.126,56 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 12.126,56 TL TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 828,37 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 146,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 681,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 146,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL ilk masraf, 187,20 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 823,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Dosyaya yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.