Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/77 E. 2018/404 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/77
KARAR NO : 2018/404

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, ortağı oldukları davalı şirketin 14/12/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında talepleri üzerine TTK 420 maddesi uyarınca 1 aylık erteleme kararı verildiğini, bu karara rağmen yasaya aykırı olarak finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmeden görüşülüp genel kurulda 2,7,8 ve 11.maddeler ile kararların alındığını, alınan kararların yasaya aykırı olduğunu, kararlara ilişkin müvekkillerinin muhalefet şerhi konulduğunu ve tutanağa geçirildiğini, sözleşme ve yasadan kaynaklanan çağrı usullerine uyulmadığını, TTK 395 ve 396 maddeleri kapsamındaki izinlerin usulsüz oylama ile verildiğini ileri sürerek davaya konu olağan genel kurul kararlarının uygulanmasının ve bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar durdurulması için tedbir kararı verilmesine, yasaya aykırı olarak finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmeden görüşülüp karara bağlanması nedeniyle 14/12/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2,7,8,11 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların taleplerinin net olmadığını, davacılardan …’ün müvekkili şirkette azlık pay sahibi olmadığını, TTK 420. maddesine dayanarak genel kurulda alınan kararların iptalini talep edemeyeceğini, davacıların azlık haklarını kötüye kullandıklarını, 14/12/2017 tarihli genel kurul toplantısından 15 gün önce şirkete ait finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yıllık faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu, yönetim kurulunun hazırladığı kar dağıtım teklifinin şirket merkezinde hazır bulundurulduğunu, bu hususun usul ve yasaya uygun bir şekilde ……… ilan edildiğini, şirketin internet sitesine konulduğunu, tüm pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektuplarla bildirildiğini, ertelenen kararların 15/02/2018 tarihli genel kurulda görüşüldüğünü, davacıların toplantıya katıldıklarını, haksız şekilde yine erteleme talep ettiklerini, yıllık faaliyet raporunun şirketin yönetim kurulu tarafından hazırlanan şirketin ilgili yılına ilişkin faaliyetlerinin akışının, gelişiminin ve muhtemel risklerinin belirtildiği rapor olduğunu, yıllık faaliyet raporunun finansal tabloların müzakeresine bağlı bir husus olmadığını, yönetim kurulunun seçimi ve yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesine ilişkin kararların da finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular içinde yer olmadığını, TTK 413/3 fıkrasının finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesi halinde yönetim kurulunun seçimi gündem maddesinin ertelenmesine yol açacak bir düzenleme olmadığını, yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde sayılan izinlerin verilmiş olmasının da aynı şekilde finansal tabloların müzakeresine ilişkin olmayıp oylamanın usulsüz yapıldığı iddialarını kabul etmediklerini, toplantıya çağrı ve ilanın usulüne uygun yapılmadığı iddiasının doğru olmadığını, tüm pay sahiplerinin toplantıdan haberdar olup toplantıya katıldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; …….genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davacılar ortağı oldukları davalı şirketin 14/12/2017 günlü olağan genel kurul toplantısında alınan 2,7,8 ve 11.maddelerinin iptalini talep ve dava etmiş, söz konusu genel kurul toplantısında TTK 420 maddesi uyarınca toplantının finansal tablolar ve bankalarla ilgili diğer madelerinin görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunduklarını, bu talebe rağmen TTK 420 maddesine aykırı olarak faaliyet raporunun onaylanması, yönetim kurulu üyelerinin seçimi, yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesi, yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde yer alan yetkilerin verilmesi konularında karar alındığını, bu kararlara muhalefet şerhi koyduklarını, söz konusu maddelerin iptali gerektiğini, ayrıca sözleşme ve yasadan kaynaklanan çağrı usullerine de uyulmadığını, TTK 395 ve 396 maddeleri kapsamındaki izinlerin usulsüz oylama ile verildiğini, çoğunluğu teşkil eden pay sahiplerinin olumlu oyları ile kendi kendilerine bu izinleri verdiklerini belirtmişlerdir. Davalı taraf ise davacılardan …’ün şirkette azlık pay sahibi olmadığını, bu yüzden TTK 420 maddesine dayanarak genel kurulda alınan kararların iptalini talep edemeyeceğini, yıllık faaliyet raporunun şirketin yönetim kurulu tarafından hazırlanan şirketin ilgili yılına ilişkin faaliyetlerinin akışının gelişiminin ve muhtemel risklerinin belirtildiği rapor olduğunu, yıllık faaliyet raporunun finansal tabloların müzakeresine bağlı bir husus olmadığını, yönetim kurulunun seçimi ve yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesine ilişkin kararların da finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular içinde olmadığını, TTK 413/3 fıkrasının finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesi halinde yönetim kurulunun seçiminin gündem maddesinin ertelenmesine yol açacak bir düzenleme olmadığını, yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde sayılan izinlerin verilmiş olmasının da aynı şekilde finansal tabloların müzakeresine ilişkin olmayıp oylamanın usulsüz yapıldığı iddialarını kabul etmediklerini, toplantıya çağrı ve ilanın usulüne uygun yapılmadığı iddiasının doğru olmadığını, tüm pay sahiplerinin toplantıdan haberdar olup toplantıya katıldıklarını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 28/03/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir.
6102 sayılı TTK 445 ve devamı maddelerinde genel kurul kararlarının iptali davası düzenlenmiş olup, toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahipleri kanun veya esas sözleşmesi hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabileceklerdir.
Davalı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, davacıların, davalı şirket ortağı oldukları ve mahkememizde 10/01/2018 tarihinde açılan davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı ve davacıların iptalini talep ettikleri maddeler için muhalefet şerhini tutanağa yazdırdıkları belirlenmiştir.
TTK 449.maddesi uyarınca dava konusu genel kurulda alınan iptali talep edilen kararların yürütmesinin durdurulması davacı tarafça istendiğinden davalı şirket yönetim kurulu üyeleri dinlenmek suretiyle davacıların talebi uygun görülmüş, söz konusu kararların yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
TTK 420 maddesi ise genel kurul toplantısının ertelenmesi hususunu düzenlemekte olup 1.fıkra” Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır”hükmünü içermektedir. Buna göre finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararıyla 1 ay sonraya bırakılacaktır.
Davamıza konu 14/12/2017 tarihli genel kurul toplantısında davacılar TTK 420 maddesi kapsamında erteleme talebinde bulunmuştur. Genel Kurulda görüşülen maddeler tek tek incelendiğinde, 1.maddenin(toplantı başkanlığı, oy toplama memuru seçimi ve tutanağın imzalanması için yetki verilmesine ilişkin madde)oy birliği ile kabulünden sonra, davacıların TTK 420 maddesi uyarınca erteleme talebinde bulunduğu, 2.madde de 2016 yılına ait yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun 3 madde de bağımsız denetim raporunun okunduğu, 4.maddenin 2016 yılına ait kar zarar hesaplarının müzakeresine ilişkin olup TTK 420 maddesi kapsamında davacıların talebi göz önünde bulundurularak görüşülmesinin ertelendiği, 5 maddede 2016 yılı çalışmalarından ötürü bağımsız denetçinin oy birliğiyle ibra edildiği, 6.maddenin 2016 yılı çalışmalarından ötürü yönetim kurulunun ibrası maddesi olup TTK 420 maddesi kapsamında görüşülmesinin ertelendiği, 7. maddede yönetim kurulu üyeliklerine seçim yapıldığı, davacıların karşı oy kullanıp muhalefetlerini yazdırdıkları, 8. maddede yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı ve üyesine ücret ödemesinin görüşülüp davacıların muhalefeti ile oy çokluğu ile kabul edildiği, 9. maddede şirket karının dağıtılıp dağıtılmaması konusunun görüşülmesinin 1 ay sonraya ertelendiği, 10. maddede bağımsız denetçi firmasının oy birliği ile seçildiği ve son olarak 11. madde ile yönetimin kontrolünü elinde bulunduran pay sahiplerine ve yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde sayılan izinlerin verilmesinin oylamaya sunulduğu, davacıların olumsuz oyu ve muhalefet şerhi ile oy çokluğuyla kabul edildiği görülmüştür.
Davacılar, genel kurulda kabul edilen ……… maddelerinin finansal tablolar ile ilgili olması nedeniyle görüşülmesinin TTK 420 maddesi kapsamında ertelenmesi gerektiğini belirterek kararlara muhalif kalmışlardır.
Davalı taraf davacılardan …’ün azlık pay sahibi olmadığını bu sebeble TTK 420 maddesine dayalı olarak dava açamayacağını ileri sürmüştür. Davacılardan ………. davalı şirkette %10 ve … ise %6,667 hisse sahibi paydaş durumunda olup, TTK 420 maddesinde erteleme talebinde bulunabilecekler “…….sermayenin ondabirine sahip pay sahipleri …..”olarak ifade edilmiştir. Davacılar toplamda %16.667 hisseye sahip olup talep eden her bir pay sahibinin en az %10 hisseye sahip olması yönünde bir düzenleme yoktur. Önemli olan toplamda %10 oranında hisse sahibinin talepte bulunmuş olması olup davada bu koşul gerçekleşdiğinden davalının davacılardan … yönünden ileri sürdüğü bu husus mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacıların ilk iddiası genel kurula çağrının usulüne uygun yapılmadığı yönündedir. Çağrı usulsüz olsa dahi ortak toplantıya katılıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırmış ise salt usulsüzlük iptal sonucunu doğurmaz. Somut olayda da davacılar dahil tüm ortaklar genel kurul toplantısına katılmışlar ve davacılar iptalini talep ettikleri maddelere karşı oy kullanıp muhalefetlerini de bildirmişlerdir. Bu durunda ileri sürülen diğer iptal sebeblerinin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılması gereklidir.
İptali istenen 2.madde de yönetim kurulunun 2016 yılına ait faaliyet raporu okunmuş ve davacıların muhalefeti ile kabul edilmiştir.
Söz konusu genel kurulda davacıların talebi üzerine TTK 420 maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesi ertelenmiş bu kapsamda ibraya ilişkin 6.madde bilanço-kar zarar hesaplarına ilişkin 4. madde ve kar dağıtımına ilişkin 9.madde görüşülmemiştir.
TTK 413/2 maddesinde yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması ve yenilerinin seçimi yıl sonu finansal tabloların müzakeresi maddeleriyle ilgili sayılır denilmiştir.
Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 24/05/2007 tarih 2006/6358 E. 2007/7940 K sayılı kararında da vurgulandığı üzere bilanço onaylanmadıkça aynı bilanço ile ilgili olarak yönetim kurulu faaliyet raporunun görüşülmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının 2.maddeye ilişkin iptal istemi mahkememizce yerinde görülmüştür.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi benzeri bir uyuşmazlıkta verdiği 07/12/2015 tarih, 2015/5631 esas 2015/13084 karar sayılı kararı ile de “….Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı yasanın 420. maddesi gereğince, sermayenin 1/10’una sahip ortaklar tarafından finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmesi talep edildiğinde, genel kurul başkanının başkaca hiçbir işlem yapmaksızın bu konuların görüşmesini bir ay sonraya bırakması gerektiği, Yasanın bu açık hükmüne rağmen genel kurulda davacı vekilinin bu isteminin reddedilerek bilanço ve gelir tablolarının oylandığı, buna bağlı olarak yönetim kurulunun ibrasının görüşülmesine geçildiği, bu işlemlerin Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 07.06.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının 3. maddesiyle alınan 2013 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu ve aynı yıl bilanço ve kâr zarar hesaplarının kabulüne ilişkin kararın ve 4. maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin 2013 yılı çalışmalarından dolayı ibra edilmelerine ilişkin kararın iptaline….” şeklinde verilen kararı onamıştır.
Davacıların iptalini talep ettiği 7.ve 8.maddeler ise yönetim kurulu üyelerinin seçimi ile yönetim kurulu başkan, başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesine ücret ödenmesine ilişkindir. Davacılar bu maddelerin görüşülmesinde de karşı oy kullanarak muhalefet şerhlerini tutanağa geçirtmişlerdir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14/09/2017 tarih, 2016/5118 esas, 2017/4360 karar sayılı kararında “….. Dava, davalı şirketin 29/04/2014 tarihli genel kurulunda yönetim kurulunun ve denetçinin seçimine yönelik 4 numaralı, yönetim kuruluna ücret ödenmesine yönelik 5 numaralı, yönetim kuruluna yetki ve izin verilmesine yönelik 6 ve 7 numaralı maddelerle alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu genel kuruldaki görüşmeler başlamadan genel kurul tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Yasa’nın 420. maddesi gereğince finansal tabloların müzakeresi ile buna bağlı konuların ertelenmesini talep etmiş, davacı vekilinin bu erteleme talebi doğrultusunda 2013 yılına ait finansal tablolar, bilanço ve kâr zarar hesaplarının okunması, müzakeresi ve tasdiki maddesiyle buna bağlı olan gündemin 4 ve 5 maddelerinin görüşülmesi 1 ay sonraya ertelenmiş; böylece finansal tabloların görüşülmesi ve bununla irtibatlı konulardan olan yönetim kurulu üyelerinin ibrasının bir ay sonraya bırakıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu genel kurulun 4. maddesiyle, davacı vekilinin yönetim kurulu üyeleri ve denetçinin seçimi hususu bilançoya bağlı maddelerden sayıldığından ve ibra maddesi ertelenmiş olduğu için eski yönetim kurulu üyeleri ile denetçinin seçimine ilişkin maddenin görüşülmesinin uygun olmadığı yönündeki muhalefetine rağmen ibrası ertelenen eski yönetim kurulu başkan ve üyeleri davacı vekilinin 90.943 muhalefet oyuna karşılık 366.057 kabul oyuyla çoğunlukla yeniden yönetim kuruluna seçilmişlerdir. 6102 sayılı TTK’nın 420. maddesi gereğince sermayenin 1/10’ine sahip ortaklar tarafından finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmesi talep edildiğinde genel kurul başkanının başkaca hiçbir işlem yapmaksızın bu konuların görüşmesini bir ay sonraya bırakması gerekmekte olup, 6102 sayılı TTK’nın 413. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi finansal tabloların müzakeresi maddesiyle ilgili sayılmalıdır. Dolayısıyla finansal tabloların müzakeresi ile buna bağlı olan yönetim kurulu üyelerinin ibrasının ertelenmiş olması nazara alındığında yönetim kurulunun seçimine ilişkin davalı şirketin genel kurulunun 4. maddesinin görüşülmesinin de ertelenmesi gerekirken görüşülerek eski yönetim kurulu üyelerinin seçimine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Genel kurulun 5. maddesiyle, yönetim kurulu üyelerinden Başkan……..’na aylık 4.000 Avro net, yönetim kurulu üyeleri ……..’ye aylık ayrı ayrı 3.000 Avro net ücret ödenmesine davacı vekilinin 90.943 muhalefet oyuna karşılık 366.057 kabul oyuyla çoğunlukla karar verilmiştir. Finansal tabloların müzakeresi ile buna bağlı olan yönetim kurulunun seçimine ilişkin davalı şirketin genel kurulunun 4.maddesinin görüşülmesinin de ertelenmesi gerektiği nazara alındığında, genel kurulun 5. maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin isimleri zikredilmek suretiyle her birine aylık ücret belirlendiğinden, ismen yapılan bu belirlemenin yönetim kurulunun seçimi maddesi ile bağlantılı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle yönetim kurulu başkan ve üyelerine huzur hakkı verilmesine ilişkin maddenin de ertelenmesi gerekirken görüşülüp karara bağlanması doğru olmamıştır…”demek suretiyle mahkemenin aksi yöndeki kararını bozmuştur.
Aynı Dairenin 23/03/2016 tarih ………. esas ……. karar sayılı kararında da TTK 420 ve 413/3 maddelerindeki düzenleme karşısında genel kurulda eski yönetim kurulu üyeleriyle yenilerinin seçilmesine dair karar alınmasının mümkün olmayacağını kabul eden mahkeme kararı onanmıştır.
Yargıtay ……Hukuk Dairesinin 2016/2098 esas 2016/9484 karar sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …..Hukuk Dairesinin 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.
Somut olayda davalı şirketin 14/12/2017 günlü Olağan Genel Kurul Toplantısına katılan davacılar TTK 420 maddesi uyarınca talepte bulunmuşlar ve genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerinin ibrası, bilanço kar-zarar hesapları ile kar dağıtımı maddelerinin görüşülmesi yasa gereği ertelenmiştir. Ancak, aynı toplantıda davacıların muhalefetine rağmen mevcut yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilmesine karar verilmiştir. TTK 413.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi finansal tabloların müzakeresi maddesiyle ilgili sayılmıştır. Finansal tabloların müzakeresi ve ibra ertelendiğine göre yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin maddenin görüşülmesinin de ertelenmesi gerekirken aksi yönde karar alınması doğru olmadığı gibi yönetim kurulunu oluşturanlara ücret ödenmesine ilişkin kararda yönetim kurulunun seçimi maddesiyle ilgili olduğundan görüşülmemesi gereken maddelerden sayılarak davacının 7.ve 8.maddelerindeki talepleri mahkememizce uygun görülmüş, iptali gerektiği kabul edilmiştir.
İptale konu edilen son madde ise genel kurul gündeminin 11 no.lu maddesidir. Bu madde de yönetimi kontrolünde bulunduran pay sahiplerine ve yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde sayılan izinlerin verilmesi oylanmış, davacıların muhalefeti ile oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Bu konu ile ilgili olarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Daire kararları incelendiğinde TTK 420 maddesi uyarınca finansal tabloların görüşülmesinin ertelendiği bir genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma izni yönünden alınan kararın bilanço görüşmeleriyle ilgili olması nedeniyle ilgili gündem maddesinin karara bağlanmasının doğru olmadığının kabul edildiği görülmüştür. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 13/01/2014 tarih 2013/9933 esas 2014/575 karar sayılı kararı bu yönde olup bu karara İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi de 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararında benzer bir olayda atıf yapmıştır. Öte yandan genel kurulun 11.maddesiyle TTK 395.ve396.maddelerinde sayılan izinlerin verilmesi davacıların 2.016.667 red oyuna karşılık diğer ortakların 10.083.333 olumlu oyu ile kabul edilmiştir. Bu maddenin oylanmasında TTK 436/1 maddesindeki oy yoksunluğu kuralının da uygulanması gerekmektedir. TTK 436/1 maddesi uyarınca yönetim kurulu üyesinin rekabet yasağının kaldırılmasına dair oylamaya yönetim kurulu üyesi, eşi, alt-üst soyu katılamaz. Bir yönetim kurulu üyesi kendisiyle ilgili oylamaya katılamaz ise de diğer yönetim kurulu üyesiyle ilgili oylamaya katılabilir. Somut olayda yönetim kurulu üyeliklerine şirket ortakları …, … ve şirket dışından …,….. ve … seçilmişlerdir. … ve … kardeştirler. 11.maddenin oylamasında oy yoksunluğu kuralına uyulmamış, yönetim kurulu üyesi ortaklar kendilerine ilişkin oylamada da oy kullanmışlardır. Yönetim kurulu üyelerinden …’ün sahip olduğu …… oyu çıktığında bu şahıs için geriye kalan oylar kabul oyu veren …’e ait 2.016.666 oya karşılık red oyu veren davacılara ait 2.016.667’dir Dolayısıyla, …’e TTK 395. ve 396.maddeleri uyarınca izin verilmesi 2.016.666 kabul/2.016.667 red oyu ile reddedilmiş olmaktadır. Bu şahıs dışında kalan diğer yönetim kurulu üyeleri için oy yoksunluğuna ilişkin herhangi bir sıkıntı olmadığı belirlenmiştir. Bu hesaplamalar yapılırken İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …… esas ….. karar sayılı kararı ve bu karardaki oy yoksunluğu tanımı da mahkememizce göz önünde bulundurulmuştur.
Davalı şirketin 14/12/2017 tarihli genel kurulunda alınan 11 no.lu karar yönetim kurulu üyelerinden … yönünden TTK 436/1 maddesi uyarınca iptali gereken bir karar olduğu gibi tüm yönetim kurulu üyeleri açısından da alınan kararın bilanço ile ilgili sayılması karşısında bilanço görüşmelerinin ertelendiği bir toplantıda alınmaması gereken kararlardan olduğu anlaşılmakla, davacıların bu maddeye yönelik iptal talepleri de yerinde görülmüş, sonuç itibariyle açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı şirketin 14/12/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan … nolu kararların iptaline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, davalı şirketin 14/12/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan…… nolu kararların iptaline,
2- TTK 449 maddesi uyarınca söz konusu kararların uygulamasının durdurulmasına,
3-Karar harcı 35,90 TL peşin yatırıldığından ayrıca harç yatırılmasına gerek olmadığına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 46,30 TL ilk masraf, 148,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 194,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……. esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.