Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/763 E. 2021/123 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/763 Esas
KARAR NO: 2021/123
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin bir gereği olarak davalı —– takım ticari iş ilişkisine girdiğini, müvekkilinin iş bu ilişkiden doğan ——cari hesap alacağının mevcut olduğunu, iş bu alacağın müvekkiline ödenmesi için ———— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, —– dosyası ile takibe devam edildiğini, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini,—– doyasındaki takibe yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine asıl alacağın en az % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, ticari ilişkinin cari hesap biçiminde ilerlediğini, taraflar arasındaki cari hesabın karşılıklı mutabakat ile kapatıldığını, müvekkilince bu hesaba dayalı bir borç olduğunun bilinmediğini,—-yılının birinci ayında davacının, davalı müvekkiline —- borçlu gözüktüğünü, bu miktarda ödemeyi de gerçekleştirerek cari hesabı kapattığını, davacının iddia ettiği gibi alacaklı olduğunun kabulü halinde bu ödemeyi niçin yaptığının anlaşılamadığını, davacı taraf alacaklı olduğunu iddia ettiği miktarla ilgili herhangi bir bildirim, ihbar vs bulunmadığını, karşılıklı mutabakatla kapatılmış olan cari hesapların ardından direkt olarak icra takibine geçilmesi sebebiyle söz konusu takipte istenilen faizin haksız olduğunu, bu faizin hangi temerrüte dayandığının anlaşılamadığını, davacının talep ettiği % 20 icra inkar tazminatının haksız olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalı müvekkilinin itirazının haksız olmadığı ortaya çıkacağını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması ve borçlunun böyle bir borcunun olduğunun bilmesinin gerektiğini, karşılıklı cari hesaplarda bir problem olduğunun görülmekte ancak problemin hangi tarafın hesabından kaynaklandığı anlaşılamadığını, bu durumda müvekkilinin kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——- takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla — asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı fatura fotokopileri, Ödeme dekontu fotokopileri, Taraflara ait cari hesap ekstreleri dosyamız arasındadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan kök raporda özetle: davacı ve davalı yana ait ———- defterlerinin kendileri lehine delil vasfının bulunduğu, davacı şirketin incelenen defterlerinde, davalı şirkete —-borç kaydettiği, karşılığında ——– alacak kaydetmek suretiyle,—- takip tarihi itibariyle ——- alacaklı gözüktüğü, davalı defterlerine göre; davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen faturaların bu hesabın alacağında, davalı yan tarafından yapılan ödemelerin ise bu hesabın borcunda kaydettiği, davalı defterlerine göre davacı şirkete —–borç kaydettiği, karşılığında— alacak kaydetmek suretiyle,—–takip tarihi itibariyle davacıya ———- borçlu gözüktüğü—–, taraflar arası cari hesap farkının —– olduğu, taraflar arası ticari ilişkide davalı yanın satıcı, davacı yanın alıcı olduğu, davalı yan tarafından davacı yana düzenlen satış faturalarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arası takibe konu cari hesap farkının; davacı yanın ticari defterlerindeki ödeme kayıtlarının davalı yan ticari defterleriyle örtüşmediğinden kaynaklandığı, hatta davacı yanın ticari defterleri ile davacı yan tarafından takibe dayanak olarak sunulan Cari hesap ekstresinde bile farklılıklar olduğu, davacı yanın ticari defterlerine göre — tutarlı alacağın, —— çek ödeme kaydının davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, — tarihli açıklamasız — davalıya yapılan ödeme kaydının ve —- davalı yan ödeme yapmış gibi gözüken —- kayıtların davalı yanda kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, ———- tarihli davacı yanda — adet çekin kayıtlı olduğu, fakat davalı yanda sadece — tarihli çekin kayıtlı olduğu, bu noktada ——Davacı yan tarafından takibe dayanak olarak sunulan Cari hesap ekstresine göre taraflar arası — tutarlı cari hesap farkının, ————- davalı yana yapılan çek ödemesinin davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, her iki durumda da ——- davacı yanın davalı yandan alacağının ispata muhtaç olduğu, davacı yan tarafından alacaklı olduğu iddiasının devamı halinde davalı yana yapılan ve cari hesap farkını oluşturan ödemelerin —- dosyaya sunulması halinde ek rapor marifeti ile durumun tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinin ekinde sunduğu ———-bedelli çek bedelinin ödenip ödenmediği hususu ilgili bankadan sorulmuş ve banka yazı cevabı geldikten sonra bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle:———– suretiyle çek bedelinin ödenip ödenmediği husususun bankasından sorulduğu, gelen ———–cevabi yazısı ve ekindeki ciro silsilesi üzerinde yapılan incelemede, çekin davalı yan tarafından dava —— ciro ile teslim edildiği, dava dışı———-çekin takastan tahsil edildiği, diğer bir ifade ile çekin gününde tahsil edildiği, davacı yanın, taraflar arası cari hesap farkına konu ———– tarihli müşteri çekini, davalı yana ödeme olarak verdiği ve çekin gününde tahsil edildiği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan — tarihi itibarıyla —– alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili ek rapora yönelik itiraz dilekçesinde; kök ve ek rapor arasında çelişki olduğunu, davacı yana herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının alıcı, davacının satıcı olduğu, taraf defterlerinin incelenmesi sonucu davalı tarafından düzenlenen tüm faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davacının defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle ——– alacaklı, davalı defterlerine göre ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının görüldüğü, taraf defterleri arasında ———- mutabakatsızlık bulunduğu, bilirkişinin kök raporda bu mutabakatsızlığın davacı tarafından yapılan çek ödemesinden kaynaklandığını, ancak çek olmadığından bu hususta herhangi bir belirleme yapamadığını belirttiği, kök rapordan sonra davacı vekili tarafından dosyaya taraflar arası cari hesap farkını oluşturan ———– tutarlı davalı yana yapılan çek ödemesi”ne ilişkin bir kısım belgeler sunulduğu, sunulu çek incelendiğinde, dava dışı ——– davacı yan lehine keşide edildiği ve —– tarihli tahsilat makbuzu ile davacı yana teslim edildiği, davacı tarafından da ——– tarihinde kaşe imzası karşılığı tahsilat makbuzu ile davalıya teslim edildiği, çekin davalı yan tarafından dava dışı ——-teslim edildiği, dava dışı ———- tarafından çekin takastan tahsil edildiği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan — tarihi itibarıyla ———- alacaklı olduğu, ek raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, her ne kadar davalı vekili kök ve ek rapor arasında çelişki olduğunu ileri sürmüş olsa da kök raporda söz konusu çek ve banka yazı cevabı görülemediğinden alacağın tespit edilemediğine dair tespitte bulunulduğu, dolayısıyla raporlar arasında çelişki bulunmadığı, bu nedenle yeni bir rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —–alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —–oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı taraf işlemiş faiz talebinde bulunmuş olsa da takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname vs olmadığından dolayısıyla davalı taraf takipten önce temerrüde düşmediğinden işlemiş faize yönelik talebin reddine, alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan, hüküm altına alınan ———— % 20’si oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının—– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —–asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ——- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —- % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.024,65 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 200,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 823,87 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 200,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 236,68 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 239,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.039,40 TL’nin kabul-red oranları gözetilerek 937,88 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.623,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021