Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/762 E. 2022/54 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/762 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : Alacak (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin uzun senelerdir —– Kanunu kapsamında —–hukukuna—- denetimi altında olan, kamu kaynağı kullanan kurum ve kuruluşlarla ihale usulü işler alan ve ihale konusu hizmetleri sunan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet kapsamında olarak, ———ne istinaden — yapılmış ve araçlar ——— şeklindeki—— Sözleşmesine istinaden müvekkili şirket tarafından yukarıda izah edilen ihale konusu iş kapmasında kiralanarak —- sunulduğunu, —- plaka sayılı araç, ——- kullanımı ve— —– direklerinin yüklemesi işini yaptıkları—– mensuplarınca gasp edildiğini,—- yakılacağı tehdit ve — kalan ve araçları — dava dışı ——- ayrılmasına —–aramışlar — şikayette bulunduklarını——- edilen söz konusu aracı bulmuş ve herhangi bir zayiat olmaması amacıyla aracı yerinde —– —– şirketine bildirildiğini, davalı şirket 18.07.2016 tarihinde, kendileri nezdinde —- işlem görmekte olan ——– müzekkere yazarak aracın bulunup bulunamadığına dair bilgi talep ettiğini, süreci takip eden davalı sigorta şirketi—– müvekkil şirketten zararın giderilmesi —- bir takım evraklar talep ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkilden — aracın bulunamadığına ve akıbetine dair yazının talep edilmesi üzerine şirket çalışanı—- aracın akıbetine dair bilgi ve belge araştırdığını, —tarafından yapılan soruşturmada söz konusu aracın —- tarafından imha edildiğine dair — tarihli tutanak temin edilerek davalı şirkete —- gönderildiğini, —- —– tarafından imha edilmiş olan araca dair “——- edilmiş araca bulunmadı yazısının verilemeyeceğini ve dolayısı—- şeklinde işlem yapılamayacağını belirttiklerini, tüm bu hususların— davalı şirkete—– araca —– belgesinin alınması üzerine bu kezde davalı —– müvekkili şirketten——eylemi nedeniyle herhangi bir tazminatın talep edilip edilmediği, ödeme alınıp alınmadığı yazısı talep ettiğini, bu talep üzerine şirket çalışanı —– herhangi bir ödeme olmadığına ————-aldığını, davalı ———— gönderdiğini, bunun üzerine davalı şirket zararı tazmin etmeyeceklerini bildirdiğini, olay akabinde davalı şirkete yapılan bildirime rağmen bugüne—–sürüncemede bırakması, zararın giderileceği—— bir kısım —- ——‘ gidilerek davalı şirketin talep ettiği bilgi ve belgelerin toplanmaya çalışılması ve nihayetinde ödeme yapılmayacağının belirtilmesinin iyiniyetli bir yaklaşım olmadığı ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davalı şirket olay tarihini kapsayan dönem sonrasında da —- için genişletilmiş kasko poliçesini yaptığını, zararı tazmin etmediğini, davalı sigorta şirketi ile yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan ——– gerçekleştiğini, sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatı davalı sigorta—– doğmuş ve teminat kapsamında bulunan zararların, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla ikame ettikleri belirsiz alacak davasında şimdilik 10.000,00 TL’nin 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre yapılacak yargılama ve toplanacak delillerle belirlenmesinden sonraki tazminat ve alacakların ve davalı şirket tarafından talep edilen bilgi ve belgeler nedeniyle olay yerine yapılan —— ve bu bağlamda oluşan ve tüm maddi zararların olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın, müvekkili ——- meydana gelen kaza sonrası maddi hasara uğradığı iddiası ile iş bu davayı ikame ettiğini, davanın reddedilmesini, dava konusu —— müvekkili şirket —- sigortalı olduğunu, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu olay 11.05.2016 tarihinde meydana geldiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri hem de — Şartları’na göre 2 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra ikame edildiğini, Nitekim Türk Ticaret Kanunu Madde 1420 (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, ayrıca ——- bütün talepler alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yılda zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla öncelikle zaman aşımı itirazlarının kabulü ile iş bu davanın reddedilmesinin gerektiğini, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 114’te “Dava Şartları” tahdidi olarak sayıldığını, buna göre; “d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartlarından olup madde 115’e göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını ileri sürebileceğini, dava konusu taleplerin dayandığı mezkur poliçenin incelenmesinde de görüleceği üzere, —– —olup, bu nedenle davacı yanın dava açma ehliyetinin bulunabilmesi için, ya söz konusu —-şirketinin açık muvafakatini alması gerektiğini, davacı yanın dava açma ehliyetinin yokluğu nedeni ile aktif husumet itirazında bulunduklarını, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddedilmesini, davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücretinin davacı aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, Kasko Sigorta Poliçesine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. —-plakalı aracın davacı tarafça — kiralanması sebebiyle —- sıfatıyla dava açılmasına muvafakatlerinin olup olmadığı hususları—- cevabında; dava açılmasına muvafakatlerinin olduğunu bildirmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile dava dilekçesinde talepler net olarak belirtilmediğinden HMK’nın 31. Maddesi kapsamında bu husus davacı vekiline açıklattırılmış, davacı vekili — sunduğu dilekçesinde; belirsiz alacak olarak açtıkları davada şimdilik aracın rayiç değeri olarak—- — — harcamalar için şimdilik 100,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL’lik taleplerini açıkladıklarını beyan etmiş, böylece uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davacıya —-ile kiralanan ——- idaresinde— —– edildiği, — edilen bu aracın ——- içerisinde—- bulunduğu ancak, herhangi bir —– olmaması maksadı ile —– imha edildiği, davacı tarafça araç bedelinin ve —- talep edilmiştir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Davacıya ——- idaresinde iken — örgütü tarafından gasp edildiği, ancak gasp edilen tarihte henüz aracın akıbetinin belirsiz olduğu, gasp edilen bu aracın — bulunduğu ancak, herhangi bir — olmaması maksadı ile aracın—- ekiplerince imha edildiği, dolayısıyla zararın aracın imha edildiği tarihte gerçekleşmiş sayıldığı, alacağın bu tarihte muaccel olduğu, dolayısıyla zamanaşımı süresinin — gerektiği, davanın—- açıldığı, böylece davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımına yönelik defiin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce —- aracın—– dava tarihi ve rapor tanzim tarihi itibari ile ayrı ayrı rayiç bedellerinin ve diğer tazminat taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla sigortacı ve—— bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişiler —— tarafından hazırlanan raporda özetle:Davacıya ait —– ve——— gerekli araştırmalar yapılarak —- olarak tespit edildiği, —- değerinden enflasyon oranındaki geriye dönük değeri ise ———- yararlanarak; —— mahallesinde sürücü——- bulunan—– plakalı —- tarihte 102.000,00 TL, dava tarihi olan 22.06.2018 tarihinde ——- tespit edildiği, davacıya —– ödeme yapılmadığı, talebin poliçe kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi sunarak; dava dilekçesinde—- talep ettiklerini, poliçe limitinin 100.000,00 TL olması nedeniyle araç bedeli taleplerini 90.100,00 TL artırarak toplamda —- işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir.
——- plaka sayılı —- kayıtlı aracın —- arasında—- poliçe numarası ile temınat altında olduğu, — aracın gasp edildiğinin— tutanaklarında beyan edildiği,——- tarafından bulunup bir —olmaması amacıyla olay yerinde imha edildiği, konuyla ilgili —- dosyasının—- kapsamında; —–bunları önlemek ve etkilerini azaltmak üzere — — sonucunda meydana gelen zararların teminata dahil edildiği, —- A.5 maddesinin 9. Bendinde belirtilen zararlar hariç olmak üzere, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belitilen —- —- etkilerini azaltmak amacıyla yetkili ——— yapılan müdehaleler sonucunda meydana gelen zararların teminata dahil edildiğine ilişkin maddelerin bulunduğu, açılan hasar dosyasına istinaden sigorta şirketinin sigortalıyla sigortalıdan birtakım evraklar talep ettiği, ‘—- —- öncelikle talep yapılmasını ve herhangi bir ödeme alınıp alınmadığı yazısının talep edildiği, buna istinaden— — herhangi bir başvurunun yapılmadığı ve herhangi bir ödeme alınmadığına dair yazı alındığı, olayla ilgili —- tarafından davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığı, araç bedelinin bilirkişi heyetince —–bedelinin —- değerinin —— belirlendiği, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, poliçe limitinin 100.000,00 TL olduğu, dolayısıyla davalının poliçe limitiyle— sorumlu olduğu, davalı tarafın beyanından davadan önce davacı tarafça 17/06/2016 tarihinde davalı — başvuruda bulunulduğu, davalının 8 iş günü sonrası 28/06/2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren, davacı tarafın tacir olması ve—– araç olması nedeniyle ticari faize hükmetmek gerektiği, davacı tarafın ——- limit dolması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—-hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 28/06/2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Karar harcı 6.831,00 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 1.539,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.709,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.121,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 1.539,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.745,68 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 173,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi (iki farklı bilirkişi) masrafı olmak üzere toplam 1.273,90 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.272,63 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara ——–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.