Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/758 E. 2020/412 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/758 Esas
KARAR NO : 2020/412
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisi ve desteği —- yaya halindeyken davalı sürücünün kullandığı — plakalı aracın —- tarihinde —– kusuru ile çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin desteği —–yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkillerinin desteğine kusur atfedilmiş olsa bile TBK Md.74 gereğince ceza hakiminin kusur değerlendirmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının hukuk hakimini bağlamadığını, kaza yapan — plakalı araç —- no.lu poliçe ile davalı —–olup, kaza tarihi itibariyle kişi başı ölüm sakatlık poliçe limiti —– olduğunu, davadan önce davalı —–şirketine başvuru yapıldığını ve —- nolu hasar dosyası açıldığını, ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ile, trafik kazası nedeniyle vefat eden — —- desteğinden yoksun kalan eş için şimdilik toplam— maddi tazminatın ———————- maddi tazminatının hesaplatılarak davalı —-yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini, tüm davacılar için — manevi tazminatın ————– davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini, işleten ve sürücünün taşınır ve taşınmazları ve özellikle kazaya neden olan —– plakalı aracın üzerine İhtiyati tedbir konulmasını, bu olmadığı takdirde bu sefer işleten ve sürücünün taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki tüm hak ve alacakları üzerine İİK 257 vd. İle HMK 392.maddeler gereğince dava değeri kadar ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yanlar üzerine bırakılmasını, arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
DAVALILAR —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın varisi oldukları —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını, davacıların taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, meydana gelen kazanın müteveffanın kusuru nedeniyle meydana geldiğini, müvekkili —- şehir içinde azami hız limitini aşmadan trafikte seyir halinde iken tamamen ölenin kusuru nedeniyle kaza meydana geldiğini, bu hususun kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşıldığını, kazanın meydana geldiği esnada müvekkilinin aracında bulunan tanıkların beyanı ile de bu hususun sübuta ereceğini, müvekkillerinin her hangi bir kusuru bulunmadığı için kaza sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle ortaya çıkan maddi ve manevi zarardan sorumlu tutulmalarının hukuka aykırı olduğunu, davacıların tamamı için destekten yoksun kalınması ismi altında maddi tazminat istenmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, davacılardan —– eşi diğer davacıların babası olan — kaza anında —- yaşında olup bakıma muhtaç olan bir kişi olduğunu, o yaşında davacılara destek sunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dolayısıyla davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, meydana gelen kazada ölenin kusurlu olması nedeniyle manevi tazminat talebinin de yerinde olmadığını beyan ile, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —–şirketinin —– tarihli dilekçe ile huzurdaki davada, vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir talepleri olmadığına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; HMK’nın 107 maddesi uyarınca trafik kazası nedeniyle açılan destek tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin —- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, taraflar maddi tazminata yönelik taleplerine ilişkin —–şirketi ile sulh olduklarını maddi taleplerinden feragat ettiklerini, davaya manevi tazminat yönünden devam ettiklerini beyan etmişler, tarafların manevi tazminata talebi yönünden sulh olma imkanı bulunmadığnıdan uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacılar ve şahıs davalıların ekonomik ve sosyal durumlarının tespitine ilişkin araştırma yapılarak yazılar dosya içine alınmış, davalı ——–şirketi nezdinde olay nedeniyle düzenlenen hasar dosyası getirtilmiştir.
—— sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, bu dosyada alınan kusur raporunda araç sürücüsü davalı——- tali kusurlu ve davacıların murisinin asli kusurlu kabul edildiği, bu dosyada yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce de kusur yönünden bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi davacıların murisi yaya —– %75 oranında kusurlu, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğunu belirtmiş, mahkememizce manevi tazminata bu kusur oranlarına göre hükmedilmiştir.
Bilirkişinin — tarihli kusur raporunun incelenmesinde özetle;— plakalı araç sürücüsü ——- içinde seyri sırasında olay mahallinin kavşak olduğu hususu ve yayanın karşı istikamet yol bölümünü ve orta ayırıcı kısımı geçerek yola girdiği sırada kat ettiği mesafede dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, maktul yaya —— kontrolsüz şekilde karşıdan karşıya geçiş yaptığı, gelen aracın uzaklık ve hızını dikkate almadığı, araca yol üzerinde geçiş hakkını vermediği, araçtan korunma tedbiri almadığı ve olayın meydana gelmesinde ağırlıklı katkı sağladığı anlaşılmakla, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili sunduğu —– tarihli dilekçe ile davalı —– ile maddi tazminat talepleri yönünden sulh olunduğundan maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, maddi tazminat talebine ilişkin davalılardan vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davaya sürücü ve işleten yönünden manevi tazminat talebine ilişkin devam ettiklerini beyan etmiş, sulh protokolünü dosyaya şunmuştur. Davacılar vekilinin vekaletnamelerinde davadan feragat yetisinin olduğu görülmüştür.
Davacının diğer davalılara yönelik bir diğer talebi ise manevi tazminattır. Manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminatada benzer özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———- manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar gösterilmiştir. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı olmamakla birlikte bu konudaki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın oluş şekli göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları içinde sonuca varılmıştır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı —- eşini, diğer davacılar ise babasını kaybetmiştir. Davacıların murisi ölümüne yol açan kazada %75 oranında kusurlu, davalı sürücü ise %25 oranında kusurlu durumdadır. Olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek davacı eş için —–, davacı çocukların her biri için —-manevi tazminat takdir edilmiş, maddi tazminat talebinin ise feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı —— maddi tazminata yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı —— davacılar —- manevi tazminatın olay tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a)Maddi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gereken 54,40 TL harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
b-Manevi tazminat talebi yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan karar harcı 1.024,65 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 519,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 505,49 TL harcın davalı ———– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 519,16 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 555,06 TL’nin davalı ——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 996,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 99,66 TL’sinin davalılar——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-a-Manevi tazminat talebi yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——– müşterek ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
b-Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. Uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davalı —– verilmesine,
c-Davalı —– talebi olmaması dolayısıyla vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020