Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/753 E. 2021/317 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/753 Esas
KARAR NO : 2021/317

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketle yapmış olduğu —– dosyası— borçlunun takibe, ödeme emrine, borca ve faizine itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının kaldırılması ile % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı — kaçırdığı —-ihtiyati tedbir konulmasını, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 15.291,34 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir —– hazırlanan —- — ticari defterleri sunduğu, defterlerin usule uygun olduğu, davacı ile davalı arasında ki ticari ilişkinin — başlamış olduğu, davacının mal satış faturaları karşılığında davalının ödemelerinin olduğu, davalının son ödemesinin —— alacağının devir olduğu, davacının yasal defter kayıtlarına göre davacı tarafın 28.03.2018 takip tarihi itibari ile davalıdan 15.291,34 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça tanzim edilen—- davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu, davalı tarafın muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğunun belirtildiği, ancak faturaların tek tek belirtilmediği, dolayısıyla davacı vekili tarafından sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olan ——hususunun raporda değerlendirilmediği görülmekle, davacı tarafın sunduğu —— karşılaştırılmak suretiyle alacağın belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi—— —- raporda özetle: davacının ibraz ettiği faturalardaki imzalar—— faturanın içeriği malları davalıya teslim ettiğine dair faturalarda————- ise davalı tarafa—– dair —– bulunmadığının belirlendiği, fatura içeriği teslimi teslim belgesindeki teslim alan bölümünde ——–faturaların toplamının davacının takibe konu ettiği —— fazla olduğu nazara alındığında davacının iş bu davadaki alacağının teslim belgeleri üzerindeki imzalar ile ispat edemeyeceğinin kabulünün gerekeceği, davalının defter ve belge sunmaması ve davacının defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunmasını göz önüne alınması durumunda—- alacaklı olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu, satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlü olduğu, takip konusu bedelin tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebileceği, bu kapsamda taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla taraflara “TTK.79- 86. ve HMK. 222. Maddeleri uyarınca davalı—– dayanak kayıtlarını mahkeme kaleminde incelemeye hazır bulundurmaları için kesin süre verilmesine, ancak talepleri halinde aynı gün ve saatte defterlerin şirket merkezlerinde incelenmeye hazır bulundurulmasına, davacı tarafın defterlerinin aynı gün ve saatte defterlerin şirket merkezlerinde incelemeye hazır bulundurulmasına, defter ibraz etmeyen tarafın TTK. 86. Maddesi uyarınca ibrazdan kaçınmış sayılarak diğer tarafın defterlerinin incelenmesiyle sonuca gidileceğinin” ihtar edildiği ve iş bu ihtarnamenin davalı şirkete teslim edilmesine rağmen davalı şirketin defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. —- kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı —- dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı ——- incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın ——- tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. —-tarihli ilamı)
Davacının incelenen ticari defterlerine göre; davalıdan 15.261,65 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın söz konusu mal alımları ile ilgili iade ve/veya bedelleri ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği, davalı tarafa yapılan ihtara rağmen defter ve belge ibraz etmediği nazara alındığında, davacının ( BK m 234) uyarınca semene hak kazanmış bulunduğu 28.03.2018 takip tarihi itibari ile asıl alacak miktarının 15.291,34 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 15.291,34 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, yine alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan hüküm altına alınan 15.291,34 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 15.291,34 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 15.291,34 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.044,55 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 184,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 859,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 184,68 TL peşin harç olmak üzere toplam 220,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 249,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 849,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı şirketin yokluklarında kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.