Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/719 E. 2020/41 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/719 Esas
KARAR NO : 2020/41

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle——— —— Sözleşmesi akdedildiğini – diğer davalı …’nın bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, asıl borçlu firmaya, almış olduğu araca istinaden—– kullandırılarak —– planına bağlandığını ve araç üzerinde rehin tesis edildiğini, davalının ——— taksite kadar olan ödemelerini yaptığını, ancak daha sonra yapamadığını, ödemelerinde temerrüde düşen davalının kredi hesabının —— tarihinde kat edilerek kendilerine —– nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine, asıl borçlu davalı firma aleyhinde olmak üzere; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- Sayııl dosyası ile – —— ve diğer davalı … aleyhinde olmak üzere (tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğünün——–Sayılı dosyası ile haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak her iki takip doyasına da davalılar tarafından itiraz edilerek her iki takibin de durudurulduğunu, davalı itirazları yerinde olmayıp; itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına, yargıla giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi eklerinin kendilerine tebliğ edilmediği, sözleşmedeki kefalet şerhinin yasal ve geçerli olmadığını, kendilerine usule uygun hesap kat ihtarının gönderilmediğini, temerrüdün oluşmadığı, faizin ve ve faiz oranının fahiş olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebine itiraz ile davanın reddine %20 kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ——— ile aralarında imzalanan ——uyarınca kredi kullandırıldığını, davalı …’nin sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, hesabın kat edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle davalılar hakkında başlatılan takibe davalıların haksız yere itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, kendilerine gönderilen bir ihtarname olmadığını, gönderildiği beyan edilen 26/01/2018 tarihli ihtarnameyle sözleşme nedeniyle muaccel hale gelmiş likit bir borcun bulunmadığını, davalı şirketin geçici mühlet kararına istinaden hakkındaki tüm hukuki süreçlerin durduğunu, cari hesabın tek taraflı olarak kat edilmesi nedeniyle hesapta mutabık olmadıklarının bildirildiğini, buna rağmen haksız şekilde icra takibi başlatıldığını, hesabın kat edilmesinin usül ve yasaya uygun olmadığını, sözleşme nedeniyle kendilerine başvurunun şartlarının oluşmadığını, talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası ve İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının —- Sözleşmesinden doğan alacak nedeniyle davalı asıl borçlu şirket hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ve davalı kefil hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliğ ile davalıların takibe süresinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan delillerden davalı —–. arasında —imzalandığı ve asıl borçlu şirkete kredi kullandırıldığı diğer davalının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, —- —- uyarınca kullandırılan kredi borcunun ödenmediği belirtilerek hesabın —- tarihi itibariyle kat edilip, aynı tarihli hesap kat ihtarnamesi düzenlenerek davalı asıl borçlu ve davalı kefile sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca sözleşmede belirtilen adreslerine gönderildiği, kat ihtarının davalılara tebliğ edilemediği, her iki davalı yönünden ihtarnamede verilen süre dikkate alınarak temerrüdün —– tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde muaccel bir borç bulunmadığını, alacağın likit olmadığını, tek taraflı olarak hesabın kat edilmesini kabul etmediklerini bildirmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde sözleşmenin 4.maddesinde temerrüd hallerinin düzenlendiği, temerrüd hallerinden birinin mevcudiyeti halinde borçlunun davacının, müşterinin sözleşmeden doğan tüm borçlarını muaccel kılmaya ve/veya sözleşmeyi tek taraflı feshe yetkili olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiği anlaşılmıştır. Hesabın kat edilmesi borcun muaccel hale gelmesi için yeterli olduğundan davalıların aksi yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Bir diğer itiraz konusu ise davalı asıl borçlu şirket hakkında iflas erteleme kararı kararı verilmiş olmasıdır. Davacı taraf —- tarihinde hesabı kat etmiş, davalı asıl borçlu şirket hakkında takibi —– tarihinde iflas erteleme kararından önce başlatmış olup, ayrıca iflas erteleme davasının devam eden davaya bir etkisi yoktur. Davalı şirketin 08/05/2018 tarihinde, davalı kefilin ise 09/05/2018 takibe itiraz etmeleri ile de takipler durmuş ve mahkememizde itirazın iptali davası açılmıştır. Borçlular hakkında konkordato talepli davanın görülmesi, geçici ve kesin mühlet kararı verilmesi itirazın iptali davasının açılmasına ve yargılamanın yapılmasına engel değildir. Ancak verilecek kararın infazı aşamasında kesin mühlet kararının etkileri değerlendirebilir. Bu nedenlerle davalıların savunmasına itibar edilmemiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile davacının takipte talep edebileceği alacak tutarları gerekçeli ve denetlenebilir şekilde tespit edilmiş olup, tüm itirazlar karşılandığından mahkememizce hükme esas alınmış, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın kısmen kabulüne davalıların itirazlarında haksız ve alacağın likid oluşu göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalılardan tahsiline, davalıların kötü niyet tazminatı talebi yerinde görülmemesi dolayısıyla reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı ———- İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğünün ————– Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin—— asıl alacak üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %24,96 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV yürütülmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 27.839,43 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı ————- alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı …’nın İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğünün ————–. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin——– asıl alacak üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV yürütülmesine, bakiye talebin reddine,
4-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan ——- alacağın %20 si oranında inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar vekilinin şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine,
6-Karar harcı —— davacı tarafça peşin olarak yatırılan 346,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.559,19 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 346,62 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 382,52 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 123,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 823,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 800,08 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen 4.184,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere——– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.