Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2020/56 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/713 Esas
KARAR NO: 2020/56
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/06/2018
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde yapılan kontrollerde davalının sözleşme yapmadan ve kayıtlı sayaçtan elektrik kullanıldığının saptandığından kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek borç tahakkuk ettirildiğini, davalının ödeme yapmadığını,————-İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasıyla kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirttiğini, itirazın iptalini, asıl alacağa muacceliyet tarihinden itibaren faiz işletilmesini, takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedılmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz taleplerinin karşılanması mümkün olmadığını, elektrik tesisatına ilişkin ödemelerin davalı tarafından yapılmış olduğunu, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, davacı tarafından tanzim edilen kaçak elektrik tespit tutanağının tek taraflı olarak tanzim edildiğini, davalının maliki olmadığı taşınmaza ilişkin düzenlenen kaçak elektrik bedelinden sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, davacının davalıya karşı defalarca haksız icra takip başlatmakla kalmadığını, kaçak elektrik kullandığı iddiasiyla suç duyursunda bulunmuş olup savcılık tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile davalının haklılığının ortaya çıktığını, davacının haksız kazanç elde etmek istediğini, davanın reddini, davalının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, enerji tüketim ve kaçak kullanım bedeline ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu ——— İcra Müdürlüğünün ——— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine takip talebinde ”….söz.hesabına ait enerji tüketim bedeli ve kaçak bedelidir”sebebine dayandırılarak —— TL asıl alacak,—-TL gecikme faizi,—– TL KDV olmak üzere toplam ——– TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Kaçak elektrik tespit tutanağı, davacı şirketten celbedilen belgeler dosyamız arasındadır.
Elektrik Mühendisi bilirkişi —— tarafından hazırlanan raporda özetle; davalının, ———-seri numaralı ———— marka sayaçtan ———— olmaksızın elektrik eneıjisi kullandığı ——— tarihli tutanak ile tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 26. Maddesinde, perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik eneıjisi tüketilmesi, kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edildiğinden, dava konusu olay kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 29. Maddesinde;———–olmaksızın elektrik eneıjisi tüketilmesinde kaçak kullanım süresinin; Doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespit tarihi arasındaki süre olup bu süre ——— ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre — gün olarak alınacağı, —– tarihli ———– sayılı 1148.inci sayfasında ; davalı şirketin —– tarihinde şirket adresinin ———- adresine taşındığı, bu nedenle, kaçak elektrik eneıjisi kullanılmaya başlandığı tarih —– İle kaçak tespit tarihi ———- arasındaki ——– gün kaçak kullanım süresi olduğu, dava konusu olayda ——– seri numaralı ——–marka yasal elektrik sayacına müdahale edilmediği ve sayacın tüketimleri doğru kaydettiği, davacı şirketin de sayacın tüketimleri doğru kaydettiğini kabul ettiği ve tüketim bedeli hesabını sayacın kaydettiği değerlere itibar ederek hesapladığı, sayacın ——- kaçak tespit tarihindeki endeksi ——-olarak tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 29. Maddesinde “kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespit tarihi arasındaki süre olup bu süre ——– geçemez” hükmünün yer aldığı, davalı ——-arihinden itibaren kaçak elektrik kullanmaya başladığından sayaç ——- arasında———- kWh tüketim kaydettiği, Yönetmelik gereğince —— günlük kaçak elektrik tüketimi dikkate alınacağından kaçak kullanılan elektrik enerjisi —————— olacağı, davalının kaçak olarak kullandığı elektrik enerji bedelinin ———- TL olup, asıl alacağı —————TL, KDV matrahı ——- TL, faturanın son ödeme tarihi ——- icra takip tarihi ——–gecikme ——- gün olduğundan; gecikme zammı, ———— TL x —–x ——-= —— TL gecikme zammının ———— TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları sonucu ek rapor alınmış, ek raporda itirazlar değerlendirilerek kaçak elektrik kullanımında % 9 yasal faiz uygulanması gerektiği dışında diğer hususlarda kök rapordaki görüşün korunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, davalının işyerinde kaçak elektrik kullanması nedeniyle düzenlenen faturanın ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı şirket tarafından, davalının ———— olmaksızın elektrik eneıjisi kullandığı ——— tarihli tutanak ile tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre, sözleşme yapmadan elektrik enerjisi tüketilmesi, kaçak elektrik olarak kabul edildiğinden dava konusu olay kaçak elektrik tüketimidir. Hükme ve denetime tabi olan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalı, davacı şirketle sözleşme yapmadan kullandığı için davacı şirket fatura çıkartamamıştır.Dolayısıyla davalı bedelini ödemeden elektrik enerjisini tüketmiştir. Her ne kadar davacı vekilince kaçak kullanım miktarının eksik hesaplandığı, fatura kalemleri ve yansımalarının yanlış hesaplandığı, cezasız olarak yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini beyan etmiş olsa da sayacın ——— kaçak tespit tarihindeki endeksi ———- olarak tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 29. Maddesinde “kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespit tarihi arasındaki süre olup bu süre —- ayı geçemez” hükmünün yer aldığı, davalı —— tarihinden itibaren kaçak elektrik kullanmaya başladığından sayacın ——————arasında ———- tüketim kaydettiği, Yönetmelik gereğince ——– günlük kaçak elektrik tüketimi dikkate alınacağından kaçak kullanılan elektrik enerjisi bedelinin belirtilen tarihler dikkate alınarak hesaplanmasında bir yanlışlık olmadığı, yine her ne kadar davalı vekili söz konusu elektrik faturasından bina malikinin sorumlu olduğunu ileri sürmüş olsa da kaçak elektrik kullanımından kullananın sorumlu olması nedeniyle davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilmediği, bilirkişi tarafından ek raporda yapılan hesaplamanın denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, yapılan hesaplamaya göre icra takip tarihi itibariyle davacının ——TL asıl alacak, ——– TL geçikme faizi olmak üzere toplam ———- TL alacağı olduğu ve takibe yönelik itirazların bu miktarlar üzerinden iptalinin gerektiği, taraflar arasında abonelik sözleşmesi olmadığından ve kaçak kullanım haksız eylem teşkil ettiğinden uygulanması gereken faizin % 9 yasal faiz olduğu, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ———— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——- TL asıl alacak, —– TL geçikme faizi olmak üzere toplam—— TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 224,95 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 56,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 168,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 56,55 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 92,45 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 103,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 603,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 424,69 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 3.293,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.388,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2020