Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/667 E. 2021/228 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/667
KARAR NO: 2021/228
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2018
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat müteahhidi olduğunu, davalı firmadan ———- hazır beton satın aldığını, davalının satacağı hazır betonun kalitesinin denetimi için sözleşmeye cezai şart sorumluluğu getirildiğini, sözleşmenin —— gereğince kalite standardının —- sağlanması halinde teste giden numune başına satıcının alıcıya ———cezai şart ödeyeceğini, bu sorumluluğun uygulanması için alıcının satıcıya fatura kesmesi gerektiğinin belirlendiğini, davalının müvekkiline sattığı betonların büyük kısmında kalite problemi yaşandığını, bu nedenle ——– tarihine kadar ——- yapıldığını, davalının kalite standardını —– cezai şart tahakkuk ettiğini, müvekkilinin bu tutarı ——– faturayı düzenleyerek davalıya sistem üzerinden gönderdiğini, ayrıca davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalının ——– itibariyle temerrüde düştüğünü, davalı tarafından müvekkiline keşide edilen —— ihtarname ile kesilen faturaya davalının itiraz ettiğini, alacağın tahsili için davalı hakkında ——— sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, taraflar arasında alım satım akdi olduğunu ve —— aşımına dahil olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, sözleşmenin ——- geçen idari para cezasının cezai şart anlamına gelmediğini, bu bedelin cezai şart olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğini, resmi makamlar tarafından tahakkuk ettirilen bir bedel olmadığından idari para cezasından bahsedilemeyeceğini, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacıya dava dilekçesi ve takip dosyasında belirtildiği gibi veya başkaca sebepten kaynaklanan bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacı aleyhine başlatılan icra takipleri olduğunu, davacının bu borçlardan kurtulmak amacıyla kötüniyetli olarak ——— tarihli faturayı düzenlediğini, bu faturaya itiraz ettiklerini, sözleşme tarihi olan —- yılından dava açıldığı tarihe kadar davacı tarafından müvekkiline sözleşmeye aykırılık, teslim edilen betonlarla ilgili hata olduğu ve karot testinden kaynaklanan bir alacağı olduğuna dair yapılan bir başvuru olmadığını, davacı tarafından yaptırılan testlerin usulüne uygun şekilde yapılmadığını, karot sonuçlarının olumlu çıktığını, müvekkilinin sözleşme edimlerini tam ve hatasız olarak yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla karot alınmasının verdiği zarar ile talep edilen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş, dava değerinin %20’si oranında davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı ile aralarında —- tarihli hazır beton sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalının satacağı hazır betonun kalitesinin denetimi için cezai şart zorunluluğu getirildiğini, buna göre kalite standardının karot testi ile sağlanması durumunda teste giden numune başına satıcının alıcıya —– ödeyeceğinin kabul edildiğini, sorumluluğun uygulanması için alıcının satıcı adına fatura kesmesi gerektiğinin düzenlendiğini, satışa konu hazır betonun kalite standardının öncelikle küp numune testiyle sağlandığını, davalının taahhüt ettiği kalite standardını bu test ile ispatlaması gerektiğini, ürünün standardının küp numune testi ile sağlanamaması durumunda yapı denetim firmasının yerinde dökülen betondan karot makinesi ile numune kesip alarak bunun üzerinde beton basınç dayanımı deneyini yapmak zorunda kaldığını, binadan kesilen numune başına davalının cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, cezai şartın karot testi sonucunda standardın sağlanamamasına değil küp numunenin yetersiz kalması sonucu karot ile binadan numune alınması eylemi için öngörüldüğünü, bu şekilde davalının sattığı beton için —- tarihleri arasında —- testi yapılmak zorunda kalındığını, —-cezai şart tahakkuk ettiğini, bu yüzden davalı adına düzenlenen e-faturanın sistem üzerinden davalıya gönderildiğini, noter ihtarıyla da faturanın ödenmesinin bildirildiğini, davalının —– tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, davalı tarafça cevabi ihtarname gönderilerek sözleşmeye aykırılık olmadığının ve cezai şart istenemeyeceğinin belirtilerek faturaya itiraz edildiğini, bunun üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine de davalının haksız yere itiraz ettiğini, taraflar arasında alım-satım akdi olup —– yıllık genel zaman aşımına tabi olduğunu, aksi iddianın kabul edilemeyeceğini belirterek davanın kabulüne, davalıdan —-cezai şart alacaklarının bulunduğunun tespitine, davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraflar arasındaki akdi ilişkiyi kabul etmekle birlikte taleplerin zaman aşımına uğradığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacının belirttiği sözleşmenin —– geçen idari para cezasının cezai şart anlamına gelmediğini, davacıya borçlu olmadıkları gibi alacaklarının bulunduğunu, bu yüzden —–dosyalar ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça haksız olarak düzenlenen faturanın kabul edilmeyip iade faturası düzenlendiğini, davacının da söz konusu iade faturasını kabul etmeyip geri gönderdiğini, dayanak sözleşmenin — ait olup aradan geçen—- sözleşmeye aykırılık ya da betonlarla ilgili bir hata olduğu ve karot testi uygulandığına dair hiçbir bilgi ve ihtar gönderilmediğini, testlerin usulüne uygun şekilde yapılmadığı, yahut lüzumsuz şekilde yapıldığı kanaatinde olduklarını, sözleşme gereği tüm edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini, ayıp ve hatanın söz konusu olmadığını, betonun standartlara uygun şekilde teslim edildiğini, davacının fahiş miktarda —- numunesi almasının da kötü niyetli ve haksız menfaat elde etmeye yönelik bir tutum olduğunu, aynı bölgeden farklı zaman dilimlerinde karot alınmış olup, karotlarda herhangi bir sorun olmadığı halde karot alınmaya devam edildiği gibi bu uygulamalara dair hiçbir bildirimde de bulunulmadığını, cezai şarta dayanak oluşturduğu iddia olunan gereksiz karot alımının oluşturabileceği zarar ile talep edilen cezai şart bedeli arasında büyük farklılık bulunduğunu ayrıca talep edilen tutarın tahsili halinde ciddi şekilde zarar görüp ticari hayatlarının tehlikeye gireceğini belirterek davanın reddiyle davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuş, ayrıca ————- takip dosyasına konu alacak nedeniyle takas mahsup def’ini ileri sürmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ——— günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—- takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında —- tarihli faturaya dayalı alacağı nedeniyle —-asıl alacak ve —işlemiş faiz olmak üzere toplam — tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, takip konusu faturanın —- tarihli sözleşmenin—- maddesine istinaden değerlerini sağlamayan Basınç deneyim raporları—— düzenlendiği anlaşılmıştır. Takip dosyasında ödeme emrinin davalıya tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasında davacının—- süre içinde değişik zamanlarda müvekkilinden beton aldığını ve yine değişik zamanlarda testler yaptırdığını, bu testlerin sonrasında da beton alımına devam ettiğini ancak testlerle ilgili müvekkiline bilgi vermediğini, cezai şart talep etmediğini, bu nedenle geriye dönük cezai şart istenemeyeceğini belirtmiş, bu şekilde davacının beton alıp deneye tabi tuttuktan sonra mal almaya devam etmesi karşısında cezai şart talebinin zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir. Davalının zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazına konu ettiği bu husus davanın esasına ilişkin olup zaman aşımı veya hak düşürücü sürenin konusunu oluşturmadığından davalının bu itirazının reddine karar verilmiştir.
Takipte talep edilen tutar —- davacı davasını takipteki asıl alacak tutarı üzerinden harç yatırmak suretiyle açıp, davalının takibe itirazının iptalini talep ettiğinden takip tutarı üzerinden eksik peşin harç tamamlattırılarak yargılamaya devam olunmuştur.
—— beton basınç dayanımı deney raporları istenmiş yine bu raporlar uyarınca karot alınması sonucu yapılan testler —– edilerek dosya içine alınmıştır.
Taraflar arasında imzalanan hazır beton satış sözleşmesi incelendiğinde davacının alıcı, davalının satıcı durumunda olduğu, sözleşmenin konusunun hazır beton olup, —– maddesinde davacının takip konusu faturayı düzenlemesinin dayanağı olan madde de aynen” satıcının teslim ettiği betonun taze beton mukavemetlerinin yetkili yapı denetim şirketinin yaptırdığı testler sonucunda olumsuz çıkması halinde ve karot ile sağlanması durumunda şantiyede alınan her karot numunesi başına alıcı —- idari para cezası tahakkuk ettirecek hiçbir itiraza hacez kalmaksızın satıcı, alıcıya bu bedeli ödeyecektir. Alıcı, satıcıya idari para cezalarını faturalandıracaktır”yazıldığı, — maddesinde satıcının sorumluluğunun pompa ucunda ve mikser olduğundan teslimatın tamamlanması ile ya da bant altı satışlarda betonun firma aracına teslimi ile sona ereceğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yan, davacının beton dökümünün gerçekleştirildiği 1 yıl boyunca ve döküm gerçekleştirildikten sonraki dönemle birlikte —— hiçbir talepte bulunmadığı halde kendilerinin davacıdan olan alacağını talep etmesi üzerine bu yola gittiğini, davacının tüm bu süreçte karot alımı yapıldığına dair bildirimde bulunmaması ve beton almaya devam edip cezai şart talep etmemesi karşısında haklı bir güven oluştuğunu ileri sürmüş, davacı yan öncelikle savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediklerini, cezai şart alacağından vazgeçmediklerini, sözleşme gereği bedeli peşin ödediklerinden beton alımına devam ettiklerini, sözleşmenin —- karşısında davalı savunmasının dinlemeyeceğini ifade etmiştir. Sözleşmenin —- maddesinin “taraflardan herhangi birinin iş bu sözleşmeden doğan hak ve taleplerinden birini ileri sürmesi veya ileri sürmekte gecikmesi iş bu hak ve talepten feragat anlamını taşımaz. Taraflardan birinin sözleşmenin herhangi bir hükmünün ihlaline diğer tarafın sessiz kalması mütekabil haklarını kullanmaktan imtina veya feragat ettiği anlamına gelmeyeceği gibi bir defaya mahsus olarak mütekabil haklardan feragat ya da imtina edilmesi daha sonra aynı ihlalin tekerrürü veya sair bir halin vukuu halinde sessiz kalınacağı veya mütekabil haklardan feragat olunacağı manasına gelmez”şeklinde düzenlendiği görülmüş, davalı savunmasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtları ile toplanan deliller incelenip, davacının cezai şart talep edip edemeyeceği karot testleri ile küp numune testlerine göre yapılan karot testi uygulamalarının yerinde olup olmadığı, fahiş miktarda karot testi yapılıp yapılmadığı hususlarının değerlendirilmesi yönünde bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır. Raporlarda bilirkişilerin dosyaya sunulan —– günlük beton küp basınç deneyi sonuçlarından numunelerin ortalama dayanım ve en küçük dayanım bakımından —– sınıfı beton için gerekli kriterleri karşılayamadığının görüldüğünü, standart küp şekilli deney numunelerinden elde edilen basınç dayanımının uygun olmaması halinde yapının ilgili bölümünden beton karotlar alınması ve ilgili standartlara göre değerlendirilmesi gerektiğini,————— yapıdaki beton basınç dayanımının belirli bir deney bölgesinde tayini için en az —– karot esas alınması gerektiğini, kalite kontrol veya denetimden sorumlu mühendisin yapının boyutları ve özelliklerini esas alarak daha fazla karot alınmasını da talep edebileceğini, betonun kullanıldığı yapının boyutları ve özelliklerini esas alarak daha fazla karot alınmasını da talep edebileceğini, betonun kullanıldığı yapının fabrika binası olup farklı bölümlerinin bulunması ve her bölümde temel kolon—- elemanların olması karşısında karot sayısının— çıkmasının da mümkün olduğunu, davacının ——–tutarındaki faturasının davalı hesaplarına borç bakiyesi olarak kaydedildiğini, davalının da aynı tarihli iade faturası düzenlediğini ancak davacının iade faturasını kayıtlarına almadığını belirttikleri, yine davalı şirketin özkaynakları itibariyle talep edilen cezai şart tutarını ödeyebilecek durumda olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen hazır beton sözleşmesinin —— maddesi ile cezai şart kararlaştırılmış olup satıcının teslim ettiği betonun taze beton mukavemetinin yetkili yapı denetim firmasının yaptırdığı testler sonucu olumsuz çıkması halinde ve karot ile sağlanması durumunda şantiyede alınan her karot numunesi başına alıcının —–idari para cezasi tahakkuk ettireceği ve hiçbir itiraz olmaksızın satıcının bu bedeli ödeyeceği kabul edilmiştir. Her ne kadar sözleşmede idari para cezası denilmiş ise de kararlaştırılan, maddedeki koşulun gerçekleşmesi halinde cezai şart ödenmesidir. Davacı ———tarihleri arasında davalıdan aldığı hazır betonda kalite standardının küp numune testi ile sağlanamadığını, bu yüzden ——testi yaptırmak zorunda kaldığını, her bir karot testi için —–cezai şart tahakkuk ettiğini ileri sürmektedir. Davalı yan ise edimini eksiksiz ve hatasız olarak ifa ettiğini teslim edilen betonda ayıp ya da hata olmadığını, alıcının uygulama esnasındaki kusurundan kaynaklı olabileceğini, davacının kendilerine bildirim yapması gerektiğini, fahiş miktarda karot alımı yapıldığını ileri sürmüştür. Alınan bilirkişi raporlarıyla dosyaya sunulan küp numunelere ait basınç dayanımı sonuçlarının —– standardına göre ortalama dayanım ve en küçük dayanım bakımından ——–beton sınıfı kriterlerini karşılayamadığı ve bu durumda karot numunesi alınması gerektiği, betonun kullanıldığı yapının özellikleri dikkate alındığında —- alınmasının uygun olduğu belirlenmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart test sonuçlarının olumsuz çıkması ve taze beton mukavemetinin karot ile sağlanması durumu için öngörülmüş, alınan her karot numunesi başına —–cezai şart kabul edilmiştir. Bu durumda alınan her karot numunesi için davacının cezai şart talep etme imkanını bulunduğu mahkememizce de kabul edilmiştir. Davalı yan karot sonuçlarının yüksek çıkıp standartları sağlamasına karşılık küp numune sonuçlarının farklı olmasının nedenlerinin numune alımında gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesinden kaynaklı olduğunu, kendisinin sorumluluğunun betonun şantiyeye getirilmesi anına kadar olup beton şantiyeye getirilip döküldükten sonra sorumluluğu kalmadığını, bu durumda taze betondan alınan numune sonuçlarının standardı sağlamamasından ötürü cezai şart ile sorumlu tutulamayacağını savunmuş ise de betonun teslimi ve davalının sorumluluğu ile, cezai şartı düzenleyen maddenin birbiriyle ilgisinin olmadığı öte yandan numune alımında gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği iddiası yönünden sunulan bir delilinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Talep edilen cezai şart miktarının fahiş olduğu ve davalının ekonomik olarak mahfına yol açacağı iddiası da bilirkişi incelemesi ile davalının bu miktarı karşılayabileceği belirtilmekle yerinde görülmemiştir.
Davacının açtığı itirazın iptali davasında cezai şart alacağı yanı sıra işlemiş faiz talebinde bulunduğu bu konuda —– tarihli ihtarnameye dayandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya gönderilen bu ihtarname ile fatura bedelinin ödenmesi için davalıya — ihtarın davalıya ——- tarihinde tebliği ile davalı yönünden temerrüdün — tarihi itibariyle oluştuğu — tarihi itibariyle davacının ——– İşlemiş faiz talebinde bulunabileceği, davacının da takipte bu miktarda işlemiş faiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının bir diğer talebi ise icra inkar tazminatına hükmedilmesi olup takibin konusu cezai şart alacağıdır. TBK 182.maddesi cezai şartı düzenlemiş olup taraflar cezanın miktarını serbestçe tayin edebilecekleridir. Hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu da aynı madde uyarınca indirebilecektir. Bu yasal düzenlemeye göre ceza koşulunun istenip istenemeyeceği, geçerli olup olmadığı, miktarının fahiş olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirir nitelikte olup, ———- uygulaması da cezai şart alacağının likit olmadığı yönünde olduğundan davacının inkar tazminatı talebi reddedilmiş, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebininde reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili —– dilekçe ile takas-mahsup savunmasında bulunmuş ve davacı hakkında ———- dosyası ile takibe konu ettiği alacağı yönünden takas mahsup defini ileri sürmüştür. Takas mahsup defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmemiş, davalı yan bunu ayrı bir dilekçe ile bildirmiş olup dilekçe davacı vekiline tebliğ edilmiş ancak davacı yan hiçbir safhada bu talebe karşı çıkmadığından davalının talebi değerlendirmeye alınmıştır. ——–Getirtilen ——– takip dosyasında davalının davacı ve dava dışı —– hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığı, takip çıkışının ———olduğu, ödeme emrinin tebliği ile takibe itiraz edilmediği, bu tutarın kesinleştiği anlaşılmış, davacının alacağından davalının takas mahsuba konu ettiği alacağın mahsubu suretiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacının davalı hakkında başlattığı —- sayılı takip dosyası nedeniyle davalıdan ——- talepte bulunabileceğinin tespitine, bu tutardan davalı yanın takas savunması nedeniyle takasa konu ettiği —- dosyasında kesinleşen — mahsubu ile davalı hakkında yürütülen—- sayılı takip dosyasının —- üzerinden devamına,
Asıl alacak tutarı olan —– takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
Koşulları oluşmadığından tarafların inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan karar harcı —-davacı tarafça peşin olarak yatırılan — ile icra dosyasına yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye ——- harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan —– harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 245,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.286,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 53.654,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021