Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/656 E. 2021/750 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/656 Esas
KARAR NO : 2021/750

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2015, 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizin —- tarih ve —– sayılı kararının,—– Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak mahkememize gönderildiği, mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———- müvekkiline ait ve park halinde bulunan araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, kaza sonucu müvekkilinin aracında 7.858,34 TL hasar meydana geldiğini ve 1.000,00 TL değer kaybı olduğunu, davalı —– müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, ayrıca aracın tamir edildiği süre içerisinde kiraya verilemediğini, müvekkilinin kazaya karışan müşterisine de başka bir araç temin etmek zorunda kaldığını, aracın günlük kirasının 72,00 Euro olduğunu, bu zarardan yalnızca davalı —- olduğunu ileri sürerek —– —- geliri kaybı zararının davalı —– tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:——— —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dilekçesinde usule ilişkin ifadeleri tutarsız olduğunu, davacı yanın, müvekkiline yönelttiği talep ‘haksız fiilden doğan tazminat’ talebi olduğunu, husumet yöneltilen taraf müvekkili davalı ise, hem müvekkilin hem de davacının tacir sıfatını haiz olmaması sebebi ile davada Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini, davacının işbu davaya esas talebi sigorta poliçesinden kaynaklı bir talep ise, o halde husumet yöneltilmesi gereken kişi müvekkili değil sigorta şirketinin olduğunu, davacı yan dilekçesinde, gerçekleştiği iddia edilen kazaya ilişkin müvekkiline ait kusurun sabit olduğunu beyan ettiğini ve zararların gerekli zararlar olduğunu iddia ettiğini, somut olayda davacının iddialarını destekleyen herhangi bir belge bulunmadığı gibi, trafik kaza tutanağında dahi tanık anlatımı dışında başkaca bir bilgi bulunmadığını, davacı yanın, davalı müvekkilinin %100 kusurlu olduğuna ilişkin iddiaları gerçeklikten uzak olduğunu ve —– beyanın ötesine geçemediğini, davacı yan, dava dilekçesindeki taleplerinin haklılığını ispata elverişli deliller sunmadığını, aracın onarım ücreti talep edilmişse de, onarıma ilişkin bir fatura dosyada mevcut olmadığını, görevsizlik ve yetkisizlik yönünden itirazlarımızın değerlendirilerek karar verilmesini, davanın —– yönünden davalı müvekkili bakımından davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini, esasa ilişkin ise, davanın ispat külfeti, kazanç kaybı tazminatının da diğer kalemlerle aynı davada istenememesi ve faiz itirazları göz önüne alınarak esastan reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen—– sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——–işiyle iştigat ettiğnii,—– esas sayılı dosyasından davalı —– plakalı aracın müvekkiline ait —– plaka sayılı araca % 100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığnı, kaza neticesinde müvekkili şirkete ait araçta — meydana geldiğini, kaza akabinde hasarın tazmini için —- aracın ——— esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, fakat işbu davada davalı ——davanın husumet nedeniyle reddine, —– ise ayrı bir esas ile davanın devamına karar verildiğini, davalı —–açarak her iki dosyanın birleştirilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikli olarak dosyanın —- esas sayılı dosaysının yeni alacak esas nolu ile birleşterilmesini, 8.858,34 TL müvekkilinin zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve —- ücretinin de karşı tarafa tahmilini arz ve talep etmiştir.
Davalı —– dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirkete davadan önce bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurda açılmış bulunan işbu davanın usulden reddine karar verilmesini dava dilekçesinde—– aracın müvekkili —–arasında geçerli ——— poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu sigorta poliçesinden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda araç başına azami 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta teminatı altına alınan — sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun ve dolayısıyla müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, öncelikle kazaya karışan sürücülerin, meydana gelen olaydaki kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, hasar bedelinin ve değer kaybı zararının tespiti için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler kanalı ile incelenmesine karar verilmesini, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu beyan ile, işbu davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddini, bu talebin kabul edilmemesi durumunda tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın, kusur tespiti için —- gönderilmesini, hasar miktarının ve değer kaybının tespiti için ise konusunda uzman ——- yapılmasını, hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde sorumluğunun azami limit ile sınırlı olacağını, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybına ilişkindir.
Davacı —- etmektedir. 26.12.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya — davalı ——— sigortalısı — çarpması ile meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacıya ait araçta hasar oluşmuştur. Açılan dava ile hasar bedeli, değer kaybı ve mahrum kalınan kira bedeli talep edilmektedir.
—- müzekkere yazılarak kazaya karışan —- tarihindeki ——–yapıldığı sorulmuş, cevabi yazıdan ve dosyaya sunulan poliçe suretlerinden dava dışı —- anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan —- sayılı davada; “davacı tarafça müvekkilinin aracına zarar veren aracın kaza tarihindeki zorunlu — davalı sigorta şirketi nezdinde yapıldığı ileri sürülmüş ise de, kaza tarihinde aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının dava dışı—– yapıldığının tespit edildiği, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin dava konusu alacak taleplerine ilişkin olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla —- davanın tefriki ile Mahkememizin ayrı bir esasına kaydına, davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.”
Davalı — dava — kaydedilmiş ve tarafların “..tacir olmadığı, davacı şirket ile davalı —-uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, davacı aracına zarar verdiği ileri sürülen davalı —-aracın hususi —- davalının tacir olduğuna dair bilgi veya belgeye rastlanılmadığı, dolayısıyla bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.”
—– Kararında; ——esasa kaydedilen davanın tarafları arasında ——- olan sigorta şirketi bulunmaktadır. İstinaf isteğine konu bulunan davanın—– kayıtlı davadan —– edilmesi karşısında ——-bu dava bakımından taraf sıfatı kalmadığı, davanın sadece gerçek kişi —– bulunduğu düşüncesinden hareketle yazılı biçimde karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinde de bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi kapsamında ticari sayılan davalara, ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 1483 ve devamı maddelerinde ———– düzenlenmiştir. —— esasa kaydedilen davanın davalıları arasında —– nedeniyle, mutlak ticari dava olduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Ayrıca; her dava açıldığı tarihteki duruma göre görülüp sonuçlandırılır. —— esas sayılı dava davalı sigorta şirketi ile araç işleteni olduğu belirtilen diğer davalı —— yöneltildiğine ve bu davalılar arasındaki sorumluluk müteselsil sorumluluk olduğuna göre; tefrik edilen davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece daha isabetli bir karar verilebilmesi ve verilecek kararın denetiminin tam olarak sağlanabilmesi için tefrik kararı verilmeksizin davanın —– Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı biçimde verilen tefrik sonucunda görev yerinin değiştiği görüşünden hareketle verilen görevsizlik kararı isabetsiz olup, HMK.m.353/1-a/3 kapsamında yanılgı olarak değerlendirilmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan ——- açılan —– Esaslı dava—— sayılı kararı ile birleştirme kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce meydana gelen kazada davacının aracında oluşan zararın ve tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Makina Mühendisi——– hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa ————– sürücüsü davalı ——- %100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait dava konusu ——- halindeki —– sayılı aracın sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığını, davalı —– tarafından düzenlenen ——–sayılı aracın —– bulunduğunu, —-tarihinde meydana gelen olayda hasarlanan dava konusu aracın ön kısmı ile ilgili ——– raporda belirtilen aracın ön kısmı ile ilgili tespitlerin—— dava konusu aracın —–sayılı araca çarpma sonucu oluşan hasar sonucu) kazanın oluş şekline ve alınan darbelere kısmen uygun olmadığını (—– konusu aracın arka sol —– kısımlarındaki hasar ile uyumlu olduğunu, dava konusu aracın —— yapılan piyasa araştırması —— yapılan—– tutarının—- kaza tarihi itibariyle kabul edilebilir —–aralığında ve dosya kapsamına uygun olabileceği, söz konusu aracın toplam hasar tutarının (KDV hariç) 6.040,49 TL olabileceğini, davacı —- —– ile ilgili “——tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak 5.012,68TL değer kaybı hesaplandığı, poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında; dava konusu—- araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalıların tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının —-koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el kazasız piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki 2. el kazalı piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle —- değer kaybı tutarı=—- davalı sürücü ——- %100 kusuru oranında (11.040,49 TL x %100 Kusur oranı) 11.040,49 TL’den her iki davalının sorumlu olabileceğini belirtmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazlarını sunması ve kazanç (kira ) kaybının hesaplanmamış olması dolayısıyla ek rapor alınmıştır.
Makina Mühendisi — tarafından ek raporda özetle; tarafların kusur, hasar ve değer kaybı yönünden itirazları değerlendirildiğinde, 07/02/2020 tarihli bilirkişi raporundaki, kusur durumu, hasar durumu ve değer kaybı ile ilgili gerekçelerini değiştirir nitelikte bir bilgi belgenin dosyaya eklenmediğini, kazanç kaybı yönünden;—– plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasar nedeniyle aracın tamirde bulunduğu süre içerisinde davacının aracından faydalanamamış olması nedeni ile araçtan yoksun kalabileceği, söz konusu aracın hasar fotoğraflarındaki hasarının şekli ve niteliği de dikkate alındığında, aracın hasarının onarımı için gereken makul sürenin ortalama 5 gün sürebileceği, davacı dava konusu aracın kiralık olduğunu belirtmesine rağmen kaza dönemine ait kira sözleşmesinin sunulmamış olduğu, serbest piyasa koşullarında dava konusu aracın —— günlük kiralama bedelinin —- olduğu da dikkate alındığında) kaza tarihi itibariyle ortalama 95 TL civarında olabileceği, dosya kapsamındaki tespitler dikkate alındığında davacının aracı kullanamamaktan doğan zararı- kazanç kaybının, 5 gün onarım süresi (gün) x 95 TL/gün = 475 TL olabileceği belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmesi ve yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinde bulunması üzerine mahkememizce resen seçilen yeni bir makine mühendisinden rapor alınmıştır.
Makina Mühendis——- tarafından —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğunu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, söz konusu kaza ile aracın sol köşe yan ve muhtelif kısımlarındaki hasar durumunun uyumlu olduğunu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve ———– iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceğini, dava konusu kazalı araçta hasar gören—— piyasa araştırması yapılması neticesinde —- işçilik dahil 6.040,49 TL, hasar meydana gelmiş olduğunu,—- değer kaybı hesaplamasını olumsuz etkileyecek geçmiş hasar kaydının bulunmadığını, söz konusu aracın kaza tarihi itibariyle kazadan —– kazasız) civarında olduğunu, kazadan sonraki onarılmış hali ile 2. el kazalı araç rayiç değerinin ise yaklaşık —- olacağından araçtaki değer —– olacağı, davaya konu trafik kazası kapsamında;——— plaka sayılı araç sürücüsü ———- %100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğunu, dava konusu kazanın —— plaka sayılı aracın park halindeyken meydana gelmiş olması ve araç maliki/sürücüsünün kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğunu, söz konusu aracın onarımda olduğu süre içerisinde kullanılamaması nedeni ile kaza tarihi itibariyle 2. El kiralık araç piyasa rayiç değerinin —- alındığında yıllık —- oranının geçmişe yönelik uygulanması ile 95.00 TL civarında olabileceğini, bu kapsamda araçtan yoksun kalma kazanç kaybının 95,00—— olacağını, bu kapsamda 07.02.2020 tarihli bilirkişi raporundaki görüş ile aynı kanaatte olduğunu belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; 26/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait ——- plaka sayılı aracın hasarlandığı, bu nedenle davacının hasar bedeli, araçta meydana gelen değer kaybı ve aracın 5 gün kullanılamamasından doğan gelir kaybı talebiyle mahkememizde davalı —– mahkememiz dosyası ile birleşen —– ile de hasar bedeli ve araçta meydana gelen değer kaybı talebiyle davalı ——–dava açtığı, davalı —— plaka sayılı aracın sürücüsü ve maliki olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde——- poliçesinin düzenlendiği, alınan bilirkişi raporlarında kusur oranları ve yapılan hesaplama Mahkememizce de uygun bulunarak hükme esas alındığı, asıl dava davalısı —- maliki ve sürücüsü sıfatıyla maddi zarar ve değer kaybından sorumlu olacağı gibi, birleşen dosya davalısı sigorta şirketi de gerek maddi hasar bedelinden gerekse gerçek zarar kalemleri arasında yer alan değer kaybından sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Davacının asıl davada bir diğer talebi ise gelir kaybına ilişkin olup, sigorta şirketinin bu talepten sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, davacının da davalı sigorta şirketinden bu alacak kalemi yönünden herhangi bir talebi bulunmamaktadır.
Asıl dava yönünden; Alınan bilirkişi raporları ile tespit edilen rakamlar gözetilerek hasar bedeli karşılığı 6.040,49 TL, değer kaybı talebi karşılığı 1.000,00 TL (taleple bağlı kalınarak) ve kazanç kaybı karşılığı ——- 7.515,49 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —-alınarak davacıya verilmesine, kazalı araç davacının kendi servisinde onarıldığından ve KDV ödenmediğinden hasar bedeline KDV eklenmemiş ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden; Alınan bilirkişi raporları ile tespit edilen rakamlar gözetilerek hasar bedeli karşılığı 6.040,49 TL ile değer kaybı talebi karşılığı 1.000,00 TL(taleple bağlı kalınarak) olmak üzere toplam 7.040,49 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—- alınarak davacıya verilmesine, kazalı araç davacının kendi servisinde onarıldığından ve KDV ödenmediğinden hasar bedeline KDV eklenmemiş ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf avans faiz talep etmiş olsa da davalıya ait aracın hususi olduğu anlaşılmakla kabul edilen tazminatlara yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
6.040,49 TL hasar bedeli, 1.000,00 TL değer kaybı ve 475,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 7.515,49 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—-alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Birleşen dosya yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
6.040,49 TL hasar bedeli, 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.040,49 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl davada alınması gerekli 513,38 TL karar harcı ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 541,08 TL harcın davalı —tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Asıl davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davalı —-vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.984,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Birleşen davada alınması gerekli 480,94 TL karar harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 151,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 329,66 TL harcın davalı —-ile hazine adına irat kaydına,
7-Birleşen davada davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 151,28 TL peşin nisbi harç olmak üzere toplam 182,68 TL harcın davalı —- ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı—-alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen dosyada davalı —-kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.817,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Asıl ve birleşen dosyada yargılama beraber yürütüldüğünden davacı tarafından yapılan 317,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.317,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.841,52 TL’sinin davalılar —– ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Birleşen dosya—- tarafından yapılan 33,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 6,77 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Asıl ve birleşen davada taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve birleşen dosya —————- yüzlerine karşı, asıl dosya davalısı —- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.