Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/641 E. 2019/1189 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/641 Esas
KARAR NO : 2019/1189

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu ——-ile müvekkili banka arasında —– Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye istinaden borçluya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, taraflar arasında düzenlenen Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini ——– müştereken borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, borçlular kullandırılan taksitli ticari krediden doğan borçların ödenmemesi sebebiyle Kartal ——.Noterliği kanalıyla —— tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, yapılan ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası üzerinden taksitli ticari kredi borcunun tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular tarafından borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduklarını, icra takibinin durduğunu, borçlu ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmeye istinaden ticari kredi kullanıldığını, ödemelerini yapmadığını, borçlu sadece süre kazanmaya yönelik, kötü niyetli olarak olarak itirazını gerçekleştirdiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptalini takibin devamını, davalı-borçlunun nakit alacakları üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, işlemiş faizin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket olan ——- arasında —– —- imzalandığını, sözleşmeye istinaden taksitler halindeki krediler müvekkili şirkete kullandırıldığını, taraflar arasında düzenlenen Kredi Sözleşmesine diğer müvekkili —– müteselsil kefil olarak müdahil edildiğini, davacı tarafından müvekkilleri hakkında İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine kredi taksitlerinin müvekili tarafından ödendiği için itiraz ettiklerini, müvekkili şirket kredi ödemelerini hesabı bulunan —– hesabından ve hesap sahibi olan ——————— hesabından ——- adına protokol peşin ödemesi şeklindeki açıklamalarla ödemenin gerçekleştirilmesini sağladığını, davacı tarafın yapılan bu ödemeleri bildiğini, müvekkili ——— davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının davasının reddine karar verilmesini, davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialara konu iş bu davanın reddine karar verilmesini, kötüniyetli davacı hakkında tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili müvekkili bankanın —- davalılardan —– arasında imzalanan— uyarınca kullandırılan kredi borçlarının ödenmediğini, diğer davalı —– sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, sonuçsuz kaldığını, bu nedenle haklarında başlatılan icra takibine davalıların haksız yere itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin sunduğu cevap dilekçesi ile davacı bankaya olan kredi borçlarını ödediklerini, bu ödemelerin ——————- kanalı ile yapıldığını, dekontlarını sunduklarını, talep edilen temerrüt faizinin fahiş olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkememizce cevap dilekçesinin ekinde sunulan dekontlar ve gönderilmek suretiyle ——-bankasından davalıların yaptığı ödemeler celp edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Davalılar vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu ileri sürdüğü, ancak söz konusu alacak Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, hem asıl borçlunun hem de müteselsil kefilin tacir olduğu görülmekle, mahkememiz görevli olduğundan göreve yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacı tarafça davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından takibe itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dayanak kredi sözleşmesi, ihtarname ve tebliğ şerhleri dosya içine alınmış, davacı bankanın kredi kullandıran —— Şubesi kayıtlarında bankacılık konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak davacının takip tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği alacağın olup olmadığı ve miktarının belirlenmesi yönünden rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile; davacı banka tarafından davalılardan —————-bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletin geçerli olduğu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın hesabı kat ederek asıl borçlu ve müteselsil kefile ihtarname gönderdiği, borcun ödenmesi için 7 günlük süre verdiği, ihtarnamenin asıl borçlu adına tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunmaması üzerine daimi çalışan——– tarihinde, davalı —— tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunmaması nedeniyle daimi çalışan——- tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün her iki davalı açısından da 21/03/2017 tarihi itibariyle oluştuğu, davalıların hesap, kat ihtarına itirazlarının bulunmadığı, bilirkişi tarafından nakdi kredi borcu yönünden yapılan hesaplamalar ve faiz oranına ilişkin açıklamalar gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup, sözleşme ve —- uygulamasına uygun olduğundan raporun hükme esas alındığı, her ne kadar taraf vekilleri temerrüt faizine yönelik itirazda bulunmuş olsalar da davacı banka ile davalılar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 18. maddesi altında herhangi bir akdi faiz oranının açıkça yazılı olmadığı, davacı banka TCMB bildirilen tabela faiz oranlarını sunmuş ise de, sözleşmenin 72 m. kastedilen TCMB bildirilen faiz oranı değil, bizzat borçlu cari kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları olduğu, davacı banka sözleşmenin amir hükmüne uygun olarak örnek/emsal bir borçlu cari hesap kredi faiz oranını gösteren belgeyi/dokümanı sunmadığı, sözleşmenin 72. m. göre fiilen uygulanan akdi faizin değil, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının 2 katı oranında gecikme/temerrüt faizi uygulanacağı her ne kadar kararlaştırılmış ise de, bu yönde somut bir veri sunulmamış olduğu (en yüksek faizi gösteren borçlu cari hesap ekstresi) gözönüne alındığında, eldeki mevcut veriye göre kredinin ödeme planında gösterilen —– oranına itibar edildiği ve—- oranındaki akdi faizin sözleşmenin —- maddesine göre 2 katı mertebesinde—–oranında temerrüt faizi hesaplandığı, bilirkişi tarafından hesaplanan —–oranındaki temerrüt faizinin uygun bulunduğu, bu nedenle taraf vekillerinin temerrüt faizine yönelik itirazlarına itibar edilmediği, yine davalılar vekili sözleşmenin müzakere edilmediğini ve TBK’nın 21.maddesi uyarınca devir işlem koşulları nedeniyle yazılmamış sayılacağına ileri sürmüş olsa da hem davalı asıl borçlunun hem de müteselsil kefilin tacir oldukları, davalı tarafça cevap dilekçesinde Genel İşlem Şartlarına ilişkin itirazda bulunulmadığı, bilirkişi raporu geldikten sonra bu yönde itirazda bulundukları anlaşılmakla, davalılar vekilinin bu yöndeki itirazları da dikkate alınmayarak, davanın kısmen kabulü ile, davalıların İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;—- asıl alacak, ————– işlemiş temerrüt faizi, —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında temerrüt faizi ve faizin—– oranında gider vergisi işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerekmiş, davalılar tarafından dava tarihi olan—– tarihinden sonra ————- tarihinde (her ne kadar —–ödemeye ilişkin ödeme tarihi ne bilirkişi raporunda ne de taraf vekillerine verilen sürede belirtilmediği, dolayısıyla ödeme tarihinin belirsiz olduğu, mahkememizce banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme gününün —- tarihli olup hak kaybına neden olmamak açısından inceleme gününden bir gün önce olan —- tarihinde yapıldığı kabul edilmiştir—- olmak üzere toplam —– ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, alacak likit olmakla hüküm altına alınan — —— oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Tashih; dava her iki davalı yönünden kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, kısa kararın bir nolu bendinde sehven “davalının” yazılan kısmının davalıların şeklinde olması gerektiği anlaşıldığında ve söz konusu hatanın maddi hata niteliğinde olduğu gözetilerek HMK’nın 304.maddesi uyarınca mahkememizce resen hüküm kısmının 1 nolu bendindeki “Davalının” kısmının hükümden çıkarılarak “Davalıların” şeklinde tashihine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
36.949,21 TL asıl alacak,
9.943,03 TL işlemiş temerrüt faizi,
+ 497,15 TL % 5 BSMV
47.389,39 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ——- oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 oranında gider vergisi işletilmesine, bakiye talebin reddine, davalılar tarafından dava tarihinden sonra yapılan——– ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, (ödemeler gerekçede açıklanacak)
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan ——–oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı —— davacı tarafça peşin olarak yatırılan ——– harcın mahsubu ile bakiye —— harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- başvurma harcı, —- peşin harç olmak üzere toplam—– harcın davalılardan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan —– tebligat ve müzekkere gideri——bilirkişi ücreti olmak üzere toplam—–yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek ——-davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan —-yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek—- davacı taraftan tahsili ile davalılara ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.