Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/639 E. 2022/669 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/639 Esas
KARAR NO: 2022/669
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/05/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı takip borçluları ile müvekkili banka arasında —- imzalandığını ve davalılar lehine düzenlenen kredilerden kaynaklanan borçların ödenmediğini, bu nedenle borçlulara ödeme yapmaları için ihtarname gönderildiğini, borçluların ödeme yapmaması üzerine müvekkili banka tarafından —sayısı ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve—- dosyasından davalı takip borçluları aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı takip borçlularının takibe haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ettiklerini, belirterek sonuç olarak; her türlü hak saklı kalmak kaydı İle faiz ve masraflar hariç olmak üzere toplam — tutarındaki alacağın, tahsil tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte tahsilinin temini için ——— takip dosyasındaki itirazlarının iptalini ve takibin devamını, borçluya %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine, tüm yargılama giderleri, ihtar masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilierden —-davacı alacaklı olduğunu iddia eden bankadan kredi aldığını ve diğer müvekkili —– da bu krediye kefil olduğunu, müvekkillerin bu krediyi ödeme planı çerçevesinde ödediklerini, bu ödemeler devam ederken, müvekkil şirketin, davacı bankanın ——-civarında bir çek tahsilatı yapıldığını, davacı bankaca bu ödemelerin yapılmadığını ve müvekkili şirketin hesabındaki bu parayı kullanmalarına da müsaade etmediğini, bu geçen süre içinde borç tutarına kat kat faiz eklendiğinden, müvekkillerin borcun altından kalkamadıklarını, müvekkillerin takip ve davada talep edilen miktarda bir borcu olmadığını, takipte talep edilen faize, temerrüt faizine ve faiz oranlarına ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, alacak iddia edenin alacağını ispat edebilirse, ancak yasal faiz —— talep edilebileceğini, hak ve hukuka ve hakkaniyete aykırı davanın reddi ile müvekkiller aleyhine haksız ve kötüniyetli takip yapmış olmakla, %20’den az olmamak üzere kötüniyet ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile müvekkillere verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirket ile davacı banka arasında imzalanan —— uyarınca bakiye alacaktan davalı asıl borçlu şirket ile davalı müteselsil kefilin sorumlu olduğundan bahisle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—dosyayı davacı ——- temlik aldığına ilişkin beyanda bulunduğu ve temliğe ilişkin sözleşmesini ve vekaletnamesini Mahkememiz dosyasına sunduğu görülmüştür.
—-sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı ——alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davacı tarafça davalı ——-toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ——- alacağı bulunup bulunmadığı, hesap kat ihtarının incelenmek suretiyle davalıların borçtan sorumlu olup olmadıkları, faiz oranının kanunlara uygun olup olmadığı, icra takibinde işletilen faiz oranının sözleşmedeki ve kanuni faiz oranının uygun olup olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacak miktarının hesaplanması için —— rapor aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişisi —- tarihli raporunda özetle; davalı asıl borçlunun takip tarihi itibariyle —- borçtan sorumlu tutulabileceğini, davalı kefil —–kefalet imzasının mevcut olduğunu, davalı borçlu için hesaplanan —- davalı kefilin kefalet limiti içinde kalmakla birlikte, takip talebinde davalı kefilden toplam —- kaldığını, bu durumda, davalı kefilin —– borçtan sorumlu tutulabileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyaya sunulan—- tarihli raporun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olmaması dolayısıyla yeni bir ——- rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi — tarihli raporunda özetle; kefilin —- kefalet imzası bulunmasına rağmen, —– düzenlendiğini, doğmuş ve doğacak tüm borçlar için kefil olunduğu yönündeki kefalet imzalarının geçerli olmadığı yönündeki — aynı zamanda ——- sorumluluğunun bulunmadığı kanaatinin oluştuğunu, —-olduğunu, —– sorumlu bulunduğunu, ancak kefilin sorumluluğunun bulunmadığını, takip tarihinden sonra haricen banka tarafından yapılan toplam —-tutarındaki tahsilatın ——- dikkate alınması gerektiğigörüş ve kaanatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyada iki rapor arasında çelişki oluştuğu anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi açısından —— heyetinden rapor aldırılmıştır
Bankacı bilirkişi heyetinin—- tarihli kök raporunda özetle; talepte bağlı kalınmasının yerinde olacağından hareketle,—- olduğunu, banka yükümlülük tutarı ödenen —-olduğunu, davalı asıl borçlunun takip tarihi itibariyle —- borçtan sorumluluğu bulunduğunu, davalı kefilin —- borçtan sorumlu tutulabileceğini, davacı bankanın dava tarihinden sonra ——— yaptığı tespit edildiği sonuç, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmek ve takip talebinde belirtilen ——- her bir davalı için ayrı ayrı hesaplama yapılmak suretiyle davacının davalılardan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı, her bir kredinin talep edilebilir durumda olan asıl alacağın, işlemiş faizinin ve—– kurmaya elverişli bir biçimde hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi heyetinin —– tarihli ek raporunda özetle; üzerinde kefalet imzası bulunan ve firma ortağı durumunda olan— kefalet verdiğini, bu sözleşme ile —- sınırlı olmak kaydıyla, bu işlemlerdeki sorumluluğunun devam edeceğini, süre olarak —-aldığını, ayrıca, —– şeklinde açıklayıcı bilgiye yer verildiğini, rapora ——- tarihlerinde düzenlendiğini, bu itibarla, kefilin süre yönünden de kefalet sorumluluğu devam ettiği sonuç, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;Taraflar arasında imzalanan —- delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan, ihtilafın çözümünde—— ticari defter kayıtları ve belgeleri esas alınmıştır.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu —- imzalandığı,taraflar arasında imzalanan —- bulunduğu,söz konusu sözleşmeye istinaden davalı asıl borçluya —- kullandırıldığı,davalı asıl borçluya ait mevduat hesapları ve kredi hesap ekstresi incelendiğinde, söz konusu kredinin faiz ödemesinden oluşan——tutarlı taksitinin ödenmediği ve davacı ——- kat edildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı kefil —- vekili kefilin ödeme planı üzerinde imzasının bulunmaması nedeniyle kefilin——– için sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de davalının ——-toplam —– müteselsil kefalet imzası bulunduğu, kefalet imzası bulunan ve aynı zamanda şirket ortağı olan davalının bir çerçeve sözleşmesine kefalet verdiği, böylece kefilin kefalet sorumluluğu kefalet miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla devam edeceği anlaşılmıştır.
Kefaletin şartları —— etraflıca düzenlenmiştir. Bir kefaletin geçerli olabilmesi için,
1.Yazılı şekilde yapılması,
2.Kefilin sorumlu olacağı miktarın ve kefalet tarihinin kefilin el yazısıyla yazılarak belirtilmesi,
3.Müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefilin kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan —- bulunmaktadır. Söz konusu—- tarafından imzalandığı görülmüştür. Buna göre davanın dayanağı olan —- öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıştır. Ayrıca dava dosyasından davalı—- eklenen üçüncü fıkra uyarınca—–tarafından işletme veya şirketle ilgili verilecek kefalet için eşin rızasının aranmadığı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, dava konusu kredilerin dayanağı —– tutarında geçerli kefaletinin bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı bankaca, davalılara —- ihtarnamelerinin gönderildiği, bu sebeple, davalılara gönderilen — esas alındığı, davalı asıl borçlu ve davalı kefile gönderilen —– tarihi itibariyle kat edildiği ve kat tarihi itibariyle toplam —– borcun ödeme tarihine kadar geçecek günlere ait temerrüt faizi,gecikme cezası, banka muamele vergisi ve masraflarla birlikte—- içinde ödenmesi, aksi takdirde alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnameye ait noter tebliğ şerhine göre; davalılara gönderilen ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda, ihtarnamede verilen —- sürenin dolmasıyla, davalı asıl borçlu ve davalı kefilin —- tarihinde temerrüde düştükleri anlaşılmıştır.
Dava konusu alacak tutarının, — davalı asıl borçlu ——istinaden, davalı asıl borçluya kullandırılan ——-borcundan kaynağından ödenen banka sorumluluk tutarından kaynaklandığı, takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek — tarihli raporunda gerekçeli ve denetlenebilir olarak yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın davalı asıl borçludan toplam —- talep edilebilir alacak tutarının bulunduğunun, —- alacak tutarının bulunduğunun, davalı asıl borçlu tarafından takip tarihinden sonra davacı bankaya — ödeme yapıldığının, —- borcunun devam ettiğinin tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı banka ile diğer davalı —–tutarında geçerli kefaletinin bulunduğu, adı geçen kefilin, davalı asıl borçlu ile birlikte — tarihinde temerrüde düştüğünden, davalı asıl borçlu bakımından takip tarihi itibariyle hesaplanan ve davalı kefilin kefalet limiti içinde kalan toplam —– ödemenin infaz aşamasında takip dosyasında—- borcunun bulunduğu, davalı kefil—– bulunduğu tespit edildiğinden takibe yönelik itirazların bu bedeller yönünden iptaline, bakiye talebin reddine, taraflar arasında imzalana—- temerrüt faiz oranının hesaplanma şekli uyarınca, —– temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından alacağa bu oranda temerrüt faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan hükmedilen bedel için takdiren % 20 oranında inkar tazminatına hükmetmek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı —— asıl alacağa tahsilde tekerrür etmemek kayıt ve şartıyla takip tarihinden itibaren—– uygulanmak suretiyle,
-Davalı —- dosyasında itirazının kısmen İPTALİNE, davalının kefaleten sorumluluğu —- alacağa tahsilde tekerrür etmemek kayıt ve şartıyla takip tarihinden itibaren —–uygulanmak suretiyle, DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın %20’si oranındaki 44.051,22 TL icra inkar tazminatının davalı—– sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Dava tarihinden sonra ——- ödemenin infaz aşamasında takip dosyasında İcra Müdürlüğünce nazara alınmasına,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Karar harcı 15.045,69 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.229,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.816,28 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 2.229,41 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.265,31 TL’nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 284,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.550,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.834,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 3.604,93 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 33.836,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022