Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/638 E. 2018/723 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/230 Esas
KARAR NO : 2018/711

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari şirket ilişkisi kurulmuş olduğunu, cari hesap alacağı tahsil edilemediğini, davacı şirket adına İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün 2017/531 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacı şirket muhasebe kayıtlarında davalı şirketin 124.971,73 TL davacı şirkete borçlu olduğu anlaşılmış olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalı icra takibinden sonra 10.000,00 TL ödeme yaptığını, bu nedenle borçlunun icra takibini vakii haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için bu dava açılma zaruriyeti doğduğunu, dava dilekçesinde belirttiğini bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak ve asıl alacakların korunması kaydıyla icra takibine itirazın iptalini icra takibinin devamını %20 icra inkar tazminatını ve yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi gerektiğini dava dilekçesinde talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin ve dava dilekçesi ile talep edilen alacakların zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı şirkete karşı davalı şirketin muaccel bir alacağının bulunmadığını, davalı şirket dava dışı …… arasında 01/04/2015 tarihli yüklenici sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, sözleşme kapsamında davalı şirketin ………İşi Kapsamında …… yapım işlerinin ” yapılması işini üstlendiğini, sözleşme kapsamında davalı şirketin aylık tahakkuklarının %10’nun dava dışı asıl işveren tarafından kesilerek teminat adı altında kesin teslim tarihine kadar uhtesinde tutulmakta olduğunu, bu minvalde müvekkil davalı şirketin dava dışı asıl işveren …… ile akdedilen bahse konu yüklenici sözleşmesi gereği üstlendiği ,işin bir bölümünün iş bu dava dışı işveren ile akdedilen ana sözleşme maddelerine bağlı kalmak şartıyla altı yüklenici sıfatına haiz davacı şirkete verdiğini,ve asıl işveren ile akdedilmiş olan sözleşme şartlarının davacı ile aynı muhafaza edildiğini, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılcağı üzere davacı şirket tarafından yüklenilen işin gereği gibi ifa edilmediğini, davacı şirketin kusurlu eylemlerinden dolayı dava dışı asıl işverenin müvekkil şirketin aylık tahakkuklarından kesinti yapma cihetine gittiğini,davacı şirketin talep ettiği alacakların açıklanan nedenlerle hali hazırda muaccel olmaması ve davacı şirketin yüklendiği işi kusurlu ifa etmesi sonucunda hakedişlerden kesintiye uğradığı dikkate alındığında davacı şirketin huzurdaki işbu davayla müvekkil şirketten haksız ve kötü niyetli kazanç elde etmeye çalıştığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiğini savunarak davanın hak düşürücü süre zamanaşımı ve esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir. Davalı vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Mahkememizce zamanaşımı definin de daha sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir. Tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 2017/531 sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesaba dayalı 124.971,73 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı ve davalı tarafın 2016 yılı defterlerinin incelendiği, taraf defterlerinin usule uygun olduğu, davacı defterlerine göre davalıdan 124.971,72 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 121.378,81 TL borçlu olduğu, tarafların kayıtları arasında (124.971,22 – 121.378,81=) 3.592,91 TL’lik bir mutabakatsızlık bulunduğu, 3.592,91 TL mutabakatsızlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 30.11.2016 tarihli 46775 nolu, “İade Faturası” içerikli, KDV Dâhil 3.592,91 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Davacı vekili, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacının müvekkili şirketten muaccel bir alacağı olmadığını, davacının yaptığı işlerin ayıplı olduğunu belirterek, yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taraf beyanlarına göre; davalı yüklenicinin, dava dışı işveren ile yazılı şekilde akdettiği eser sözleşmesiyle sözleşme konusu inşaat işlerini (viyadüğün …. işlerini) yapmayı üstlendiği, davalı yüklenicinin, davacı taşeron ile sözlü olarak akdettiği taşeronluk sözleşmesiyle, işlerin bir kısmının yapımını davacı taşerona devrettiği, bu suretle davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında taşeronluk akdi ilişkisi ve buna bağlı cari hesap (açık hesap) ilişkisi kurulduğu, davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, incelenen taraf defterlerinden davacı defterlerinde; davalıdan 124.971,72 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde ise davalının davacıya 121.378,81 TL borçlu olduğu, tarafların kayıtları arasında (124.971,22 – 121.378,81=) 3.592,91 TL’lik bir mutabakatsızlık bulunduğu, 3.592,91 TL mutabakatsızlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 30.11.2016 tarihli 46775 nolu, “İade Faturası” içerikli, KDV Dâhil 3.592,91 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, iade konusu fatura incelendiğinde, iade sebebinin belirtilmediği, konu faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin olarak fatura üzerinde herhangi bir teslim/tebliğ şerhine havi olmadığı, hukuki nitelikli bir tesellüm belgesinin dosya kapsamında yer almadığı, davalının bu faturadan dolayı davacıdan alacağı olduğunu ispat edemediği, bu nedenle davacıdan bu faturadan kaynaklanan bir alacağının olmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki akdi ilişki ve buna davalı cari hesap ilişkisinden dolayı, davacının davalıdan bakiye 124.971.72 TL alacağı olduğu, her ne kadar davalı taraf, “davalı/yüklenici ile davadışı/işveren arasındaki eser sözleşmesinin 14’üncü maddesine istinaden davadışı/işverenin davalı/yüklenicinin hakediş alacaklarından %10 teminat kesintisi yaptığını ve bu kesinti tutarlarının uhdesinde tuttuğunu; işbu kesinti tutarlarının kesin hakedişin yapılmasından sonra davalı/yüklenici açısından muaccel hale geleceğini, dolayısıyla davacı/taşeronun davalı/yükleniciden olan alacaklarının %10’luk kısmının da kesin kabulün yapılmasından sonra muaccel olacağını” savunmuş olsa da davalının bu iddiasının yerinde görülebilmesi için, davacı ile davalı arasındaki taşeronluk sözleşmesinde davalının iddia ettiği bu hususun kararlaştırılmış olmasının gerektiği, davalı/yüklenici ile davadışı/işveren arasındaki eser sözleşmesinde yer alan hükümlerin davalı/yüklenici ile davacı/taşeron arasındaki taşeronluk sözleşmesi bakımından da geçerli ve bağlayıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu husustaki ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalı tarafın bu iddiasını ispata yönelik bir kesin delil (yazılı sözleşme vb.) sunmadığı, bu nedenle davalının bu iddiasının yerinde olmadığı, davacının dava konusu alacağının, takip tarihi itibariyle muaccel olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafın ayrıca, “davacı/taşeronun taşeronluk sözleşmesiyle yapmayı üstlendiği işleri ayıplı yaptığını, bu nedenle de davadışı/işverenin davalı/yüklenicinin hakediş alacaklarından kesinti yaptığını, davalı/yüklenicinin de bu kesintiyi davacı/taşeronun hakediş alacaklarına yansıttığını ve davacı/taşeronun hakediş alacaklarından kesinti yaptığını” iddia ettiği, ancak davalı taraf, davacının üstlendiği işleri ayıplı yaptığını ispata yönelik kesin deliller (tespit raporu vb.) sunmadığı, dolayıısyla davalının bu iddiasının da yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 124.971,72 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın takipten sonra 10.000,00 TL ödeme yapması nedeniyle davacı tarafın 114.971,73 TL üzerinden dava açtığı, zamanışımı süresinin dolmadığı, zamanaşımı defnin reddine karar vermek gerektiği, bu nedenle davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2017/531 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 114.971,73 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2017/531 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 114.971,73 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 114.971,73 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 7.853,72TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.338,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.515,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.338,57 TL peşin /nisbi harç olmak üzere toplam 1.369,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 83,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi raporu (2 farklı bilirkişi ücreti toplamı) ücreti olmak üzere toplam 1.283,00 TL ‘nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL’lik yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli…… deki esaslara göre belirlenen 11.947,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı