Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/630 E. 2018/493 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/630 Esas
KARAR NO : 2018/493

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin üçünün de aynı evde kaldığını, yoksul ve yardıma muhtaç olduklarını, babalarını/eşini kaybetmeleri üzerine müvekkillerinin murisin desteğinden de yoksun kaldığını, muristen müvekkillerine dava konusu kredi borcunun kaldığını, müvekkillerinin bir de kredi borcunu kapatmaya çalıştıklarını, müvekkili …’a kanser teşhisinin konulduğunu, müvekkili …’a kanser teşhisi konulduğunu, müvekilinin bu hastaığı müvekillerinin aldıkları yardımlar ile hayatlarını idame ettirdiklerini, müvekkillerinin bu hastalık sebebiyle yüksek masraflar yaptığını, …. 11/04/2017 tarihinde vefat ettiğini, Gaziosmanpaşa …..Noterliğinin 27/04/2017 tarih … yevmiyeli mirasçılık belgesinden müteveffanın vefatıyla kanuni mirasçı olarak müvekkillerine bıratığını, müteveffa hayatta iken …konut kredisi çektiğini, davalı ile müteveffa arasında imzalanmış olan sigorta sözleşmesi usulüne uygun olarak uygulanmaya başlandığını, sigorta primlerinin ilk iki tastid müteveffa tarafından ödendiğini, sözleşme süresinde müteveffanın veğfat ettiğini, sigortalının vefat etmesi rizikonun gerçekleştiğini, davalı tarafından daini mürtehine veyahut müvekkillerine yapılmış herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafından yapıldığı iddia edilen fesih işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, rizikonunn gerçekleşmiş olması sebebiyle davalı sigorta şirketinden sigorta bedelinin alınmasını, dava dışı …. muveffakatı bulunması halinde daini mürtehin…. müteveffa ile yapmış olduğu konut kredisi sözleşmesinnin mevcut alacağının ödenmesini, bakiyenin müvekkillerine ödenmesini, yargılama gieri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğe çıkartılmamış olduğu anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Benim Seçimim…ı isimli poliçeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26/06/2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK’nun 5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve …. tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacıların, murisin vefatı sonucu ölümü nedeniyle sigorta poliçesine dayalı olarak tazminat isteminde bulundukları, davacılar murisi ile davalı sigorta şirketi arasında hayat sigortası poliçesi niteliğinde Benim Seçimim …. imzalamış olup murisin bu işlemi yaparken tüketici olarak hareket etmiş olduğu, 6502 sayılı TKHK’nın 3/k bendinde tanımlandığı gibi ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiğini kanıtlayan bir savunma veya delilin de dosyada bulunmadığı, davacıların da poliçe uyarınca kanuni hak sahibi olarak iş bu davayı açmış oldukları, dolayısıyla davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.